Ali BAYRAMOĞLU

Ali BAYRAMOĞLU
Ali BAYRAMOĞLU
Karar Tüm Yazıları
Yeni anayasayı kim hazırlayacak?
27.04.2011
2073

Yeni dönemde oluşacak, anayasa hazırlayacak bir mecliste temsil yelpazesinin, siyasi partilerin iç yapısının, olağanın ötesinde önemli olduğunu sık vurguluyoruz.

Anayasa, toplumsal mutabakat, toplumsal uzlaşma ve sözleşme olarak tanımlanırsa, büyüklükleri ne olursa olsun farklı eğilim ve grupların anayasanın hazırlık sürecinde yer alması, ortaya çıkacak metnin meşruiyeti açısından büyük anlam taşır.

Ne var ki, bizim gibi ulusal barajın yüzde 10 olarak kaldığı bir ülkede toplumun farklı kesitlerinin mecliste temsil edilemeyeceği ortadadır.

Bu sıkıntılı durum siyasi partilerin iç yelpazeleri tarafından bir miktar giderilebilirdi.

O da ne yazık ki olmadı, yapılmadı.

CHP'deki tek yenilik ulusalcı-Ergenekoncu kanadın meclis sıralarında yer alacak olması... AK Parti ise kendi çevresi dışındaki toplumsal gruplara ve siyasi eğilimlere hemen hiç açılmadı.

Bu durumda elde kalan tek araç, (o da araç sayılırsa) kamuoyunda, toplumdaki anayasa tartışmalarının meclise ulaşması ve siyasi partileri etkilemesi olacaktır.

Bu çerçevede ise sivil toplum örgütlerinin çalışmaları, hazırlıklarının özel bir yeri ve önemi bulunduğu da açıktır.

TÜSİAD (tüm yalpalamalarına rağmen) bu konuda ilk çıkışı yapan örgüt oldu. TÜSİAD'ın anayasa önerisi akis yaptı, tartışıldı ve tartışılmaya devam edecektir.

Bir süre önce önemli bir sivil toplum kuruluşu olan, Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde hazırladığı çalışmalarla rol oynayan TESEV'in de bir anayasa raporu yayınlandı.

Öğretim üyeleri Ergun Özbudun, Ümit Cizre, Serap Yazıcı, Mustafa Erdoğan yanında Hasan Cemal, Can Paker, Etyen Mahçupyan, Salih Yıldırım'ın oluşturduğu komisyon tarafından hazırlanan rapor, YSK krizinin gölgesinde kaldı ve yeterince tartışılamadı...

Raporun özünü anlatan şu giriş satırlarını birlikte okuyalım:

"Dünya 20. yüzyılın son çeyreğiyle birlikte başlayan ve halen devam eden küresel süreçte, sadece toplumsal ve siyasal olarak değil, zihniyet açısından da kabuk değiştiriyor.

Modern devlet/toplum ilişkisinin günümüz sorunlarının çözümünde yetersiz kaldığı, hatta onları pekiştirdiği gözlemi giderek yaygınlaşıyor.

Katılımcılığı, şeffaflığı, ikna süreçlerini, adem-i merkeziyetçiliği temel alan yeni bir meşruiyet zemini aranıyor. Bu küresel dönüşüm, çözülemeyen yapısal meselelerin farklı bir anlayışla ele alınması yanında, toplumların öngörülemez yeni talep ve tercihlerine de hayat hakkı tanıyan toplumsal sözleşmelerin yapılmasına bir davet niteliğinde.

Bunun anlamı hiçbir toplumun temel kavramları yeniden tanımlama, birlikte yaşamanın normlarını koyma ve dolayısıyla kaderine sahip çıkma ihtiyacının görmezden gelinemeyeceğidir.

Türkiye de 1982'de yapılmış olan darbe anayasasından tam otuz sene sonra yeni bir anayasaya sahip olmaya çalışıyor. Yeni bir toplumsal sözleşme ihtiyacı Türkiye için çok daha belirgin ve acil... Çünkü devralınan siyasi miras, demokrasi olamamış, ondan hazzetmemiş, hatta onu engellemiş bir cumhuriyet anlayışını ifade ediyor.

Bu yapıyı koruyan vesayet sistemi altında resmi ideoloji dinselleşirken, toplum korkusu içinde bir devlet ve devlete bağımlı bir vatandaşlık yaratılmış oldu. Gelinen nokta çözümsüzlüğü kemikleştiren, siyaseti paralize eden bir adaptasyon krizidir. Rejimi koruma ve millet yaratma uğruna yapılanlar, bugün cemaatçi yapının sürdürülmesi, toplum olunamaması ve devletle birey arasında karşılıklı bir yabancılaşmanın kökleşmesiyle sonuçlanmış gözüküyor.

Toplumsal barış ve bütünlüğün, huzur ve güvenin, ortak bir gelecek hayalinin yeniden yaratılabilmesi, tepeden gelmiş olan bu yapay ideolojik ve hukuksal kılıfın atılmasını gerektiriyor.

Gelecek nesillerin özgürlük alanını açık bırakan bir anayasayı sivil siyaset üzerinden kendimiz yaparak vatandaş olmak ve bu anayasayı birlikte yaparak toplum olmak elimizde... "

Evet, bu tespit ve temennilere katılmamak mümkün değil.

Ne öneriyor peki bu rapor?

O da önümüzdeki günlerde, ilk fırsatta...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar