Ali BAYRAMOĞLU
2010 yılı Haziran ayının son günleriydi. Başbakan Erdoğan grup konuşmasında şunları söylüyordu:
“Sorunların çözümüne ilişkin olarak biz en önemli, en hayati adımı attık. İnkâr politikalarına son verdik...”
Söz büyük ve önemliydi: “İnkâr politikalarına son verdik”...
Bir anlamda doğruydu bu. Son 10 yılda sadece siyasi iktidar için değil, Genelkurmay ve MGK başta olmak üzere güvenlik kurumları ve Dışişleri’yle tüm devlet açısından da Kürt meselesine bakışta tavır, tanım ve politikalar değişmişti.
İnkâr, yerini ikrara bırakmıştı…
Bugün devlet ekonomik, sosyal, politik, kimlik, etnik yönleriyle Kürt sorunu gerçeğini teslim ediyor.
AK Parti’nin o tarihlerdeki demokratik açılım girişimi, 2013’te başlattığı çözüm süreci bu gelinen noktanın sonucuydu.
Şimdi bu noktadan daha ileriye bakmak gerekiyor. İlk koşul görmektir.
Neyi?
Şunu:
Kürt sorunu bir etnik sorundur, bir topluluk sorunudur. Bu meseleyi dert eden Kürt kökenli çoğunluğun bu çerçevede ortak bazı talepleri bulunmaktadır.
İlk bakışta bunlar kimlik talepleri olarak karşımıza çıkarlar.
Ancak Kürt meselesi sadece kimlikle, kültürel haklarla tanımlanabilecek bir mesele değildir.
Aynı zamanda siyasi bir meseledir. Kürtlerin belli ölçüde kendilerini yönetmek arzularını yansıtan bir mesele...
Ne demek kendi kendini yönetmek?
Şüphe yok ki bunun formu yerel yönetimlerin güçlendirilmesinden bağımsız devlet olmaya kadar giden geniş bir yelpazeyi içeriyor. Bir uçta ayrılıkçılık diğer tarafta ise demokratik bir düzende demokrasi ve siyaset aracılığıyla birlikte yaşama formülü bulunuyor.
Bu formülü siyaset ve zaman belirleyecek…
Bu açıdan bakıldığında bugün tartışılan, git gide önem kazanacağına hiç şüphe olmayan demokratik özerklik meselesi bu çerçevede hem siyaset hem çözüm için bir durak olabilir.
Nasıl?
Bu durak, altını çizelim “çatışma dışı, doğru ve bütünleştirici olarak” kullanıldığı takdirde, şu “üçlü gereksinimi” karşılayabilir niteliktedir.
1. PKK’nın silahı bırakıp siyasallaşmasını öngörecek, hatta zorunlu kılacak bir şekilde Kürtlerin siyaset yapabilecekleri, tüm taleplerini dile getirebilecekleri tam özgürlük koşullarının hazırlanması…
2. Bu çerçevede bir tür genel af yolunun açılması...
3. Kürt sorununun nihai olarak nasıl çözüleceği meselesinin siyaset ve demokrasiye emanet edilmesi… Ve bu aşamada Kürt politikasının çoğulculaşmasını asıl hedef haline getirmek…
Kürtlerin kendilerini yönetme imkânları bu koşullarda, siyaset ve demokrasi üzerinden bir mutabakatla devreye girerse, Kürt sorunu için önemli ölçüde hal yolu açılır:
Silahlı örgüt tasfiye olur, Kürtler çoğulculaşır ve kendi iç siyasetlerinde demokrasinin erdemleriyle tanışır.
Mesele sorun üzerindeki devlet-PKK tekelinin kırılmasıdır.
Bu tekel altındaki demokratik özerklik tartışmasıyla, siyaset ve demokrasi üzerinden yürüyecek özerklik tartışması arasında büyük farklar vardır.
.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025