Alper GÖRMÜŞ
Eskiden, bir bilginin doğruluğunun ölçüsü olarak kullanılan bir cümle vardı: “Gazetede okudum...”
Böyle deyince akan sular dururdu. Bahsi geçen bilgiye kuşkuyla yaklaşanlar “tamam o zaman” der, kuşkularının tamamını geri çekerlerdi.
Şimdi artık bu cümlenin tedavülden tümüyle kalkması bir yana, neredeyse tam tersinin geçerli olduğu bir vasata geldik... Bunun son derece basit bir nedeni var. Böyle oldu, çünkü haber yazımında “gerçek”in yerini “siyasi yarar”ın temel alındığı tuhaf bir gazetecilik çizgisi hâkim oldu.
Bu gazeteciliğin bir benzerine 28 Şubat günlerinde şahit olmuştuk, şimdi onun yerini, siyasi iktidarla arasında hiçbir mesafe kalmayan ve bununla da övünen yeni bir medya öbeği aldı.
Yalandan bir “yarar...”
Bu tür gazetecikte ahlaki boyut önemsizleştiği için, “gerçek” olmasa da “siyaseten yararlı” olduğuna inanılan haberler, herhangi bir ahlaki rahatsızlığa yol açmaksızın serâzâd kullanılabilir. Dolayısıyla bu tür gazeteciliğin temsilcilerini girdikleri yoldan vazgeçirecek etkili eleştiri “ahlak” temelli değil “yarar” temelli olmak zorundadır: Yani eleştiri, “yararlı” olduğunu düşündükleri şeyin, gerçekte destekledikleri siyasi çizginin zararına sonuçlar doğuracağına ikna etmeye yönelik olmalıdır.
Öyle ya, bu türden haberler doğal sürecini yaşayıp çöktüğünde, başlangıçta yaratılan manipülatif etki de çökmeyecek midir? Bunlar biriktikçe inandırıcılık berhava olmayacak, “yalancı çoban”lık damgası yenmeyecek midir? Öte yandan, kendisini destekleyen böyle bir gazeteciliğin sağladığı enformasyonu kullanarak hatalar yapan siyasetçiler, haberler doğal ömürlerini tamamlayıp çöktüğünde kamuoyu karşısında güç duruma düşmeyecekler midir? (“Böyle bir gazetecilik, zaten iktidar ondan hoşlandığı için var olabiliyor, bile bile lâdes” diyenler tamamen haklı.)
Okurlar neden cezalandırmıyor?
Normal koşullarda, okurların, kendisini “siyasi yarar” için aldatan gazeteleri cezalandırmaları gerekirdi... Fakat Türkiye “normal” değil, aşırı ölçüde kutuplaşmış bir ülke... Böyle toplumlarda kutuplar, hakikat yerine yüreklerini soğutacak şeyleri duymak isterler. Mesela kutuplardan biri, ülkenin bir iç-dış düşman koalisyonu tarafından kaosa sürüklendiğine inanıyorsa, bu inancını pekiştirecek haberleri -o haberler “ben palavrayım” diye bağırıyor olsa da- inandırıcı bulmakta zorluk çekmez, sorgulamayı hele aklından bile geçirmez.
Kutuplaşmış toplumlarda gazeteciler siyasi yarar uğruna gerçeği tahrif ettiklerinde ya da düpedüz yalan söylediklerinde, yaslanmış oldukları kutbun koruyuculuğuna sığınırlar ve böylece bu tuhaf pozisyonu pek az riskle sürdürme imkânı elde ederler. Pervasızlıkları esasen buradan kaynaklanır.
İşba noktası...
Yine de, her şeyde olduğu gibi burada da bir “işba” noktası vardır. O nokta aşıldığında, yaslanılan kutbun sağladığı koruyucu zırh zayıflamaya, “bu kadar da olmaz ki” sesleri yükselmeye başlar.
Büyükada’da bir otelde toplantı yapan insan hakları savunucularının gözaltı ve tutukluluk süreçlerine dair habercilik, onların Türkiye’yi kaosa sürüklemek isteyen “ajanlar” olduğu yönünde yayın yapan gazetelerin okurlarının yüreğine su serpmiş olabilir. Fakat tahliyeler de, aylar boyunca böyle bir manipülasyon yağmuruna mâruz kalmış aynı okurlar üzerinde büyük bir şaşkınlık yaratmış olmalı.
Böyle hikâyeler biriktikçe, “yalancı çoban” algısının giderek kökleşeceği ve o hikâyeleri inandırıcı bulan okurların zaman içinde azalacakları muhakkak...
“Büyükada ajanları” haberciliğine, şimdi bir kısmını unuttuğumuz manşetler ve haber başlıkları üzerinden bir kez daha bakmak, bu türden gazeteciliğin desteklemek istediği siyasi harekete gerçekte ne kadar büyük bir zarar verdiğini görmek bakımından faydalı olabilir. Bu amaçla, “Büyükada ajanları” haberciliğinde başı çeken beş gazetenin performanslarının bir dökümünü çıkardım.
Tahliye sonrası sessizlik
Fakat sizi bu performansla başbaşa bırakmadan önce, bu gazetelerin, tahliyelerden sonra girdikleri derin sessizliğe dikkat çekmek isterim.
Doğrusu, dökümü okuyup bitirdikten sonra siz de benim gibi çok şaşıracaksınız... Eminim, siz de benim gibi, “Bu kadar tantanadan sonra, tahliye kararları karşısında böylesine derin bir sessizlik yakışık alır mı” diye soracaksınız...
Hakikaten çok tuhaf: Ülkenin altını üstüne getirmeye ant içmiş, kaos planları bütün belgeleriyle ortalığa saçılmış ajanlar ve casuslar serbest bırakılacak ve bu gazeteler “yargıya saygı” diyerek susacaklar, olacak şey mi?
Herhalde bunun başka bir nedeni olmalı. Bilmiyorum, belki de ortalıkta dolaşan “Eski Almanya Başbakanı Schröder’in ricasıyla oldu bu iş” söylentileri doğrudur; gazetelerimiz bu işin arkasındaki gerçek iradenin yargı olmadığı bilgisine sahiptir ve dolayısıyla faza kurcalamamanın daha doğru olacağını düşünmüşlerdir.
Artık, geçtiğimiz temmuz ayı boyunca beş gazetenin birinci sayfalarında yürüttüğüm kazı çalışmasının sonuçlarına geçebiliriz...
İşte, gözaltı ve tutuklama amalarında Akşam, Star, Güneş, Takvim ve Türkiye gazetelerinin manşetleri ya da haber başlıkları...
7 Temmuz
Akşam: ‘Tertip’ komitesi Büyükada’da / Kılıçdaroğlu İstanbul’a yaklaşırken sinsi plan deşifre oldu. Büyükada’da gözaltına alınan 11 kişinin, yeni Gezi provokasyonuna hazırlandığı belirlendi.
Takvim: Büyükada’da lobiye baskın...
Türkiye: Casusluğa bu defa af yok...
8 Temmuz
Akşam: Harita üzerinde yakalandılar / Büyükada’daki sır toplantıya katılanların, önlerinde açılmış büyük bir Türkiye haritası üzerinde kaos planı yaptıkları sırada yakalandıkları belirlendi.
9 Temmuz
Akşam: Türkiye, ihanet toplantısını Akşam’dan öğrendi... Büyükada 15 Temmuz’un devamı / Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyükada’daki karanlık buluşmayla ilgili ilk kez konuştu: 15 Temmuz’un devamı niyetinde bir toplantı.
11 Temmuz
Star: Büyükada’da İngiliz parmağı / İnsan hakları savunuculuğu görüntüsü altında Gezi benzeri kalkışma planlanan Büyükada’daki ihanet buluşmasının ardından ABD’nin CIA ve İngiltere’nin MI6 örgütleri çıktı.
12 Temmuz
Türkiye: Büyükada baskınının şifreleri... 24 Temmuz planı çöktü / Erdoğan’ın, “15 Temmuz’un devamı niteliğindeydi” dediği toplantının detaylarına ulaştık...
18 Temmuz
Güneş: Büyükada casuslarına Amerika desteği...
Star: İhanet toplantısına ABD’li Bass’tan itiraf gibi destek...
19 Temmuz
Güneş: Büyükada’dan FETÖ ve PKK çıktı... 6 casus cezaevinde / Darbe toplantısı yaptıkları Büyükada’da kıskıvrak yakalanan 6 casus çıkarıldıkları mahkemede tutuklandı.
Star: Aktivist görünümlü terör destekçilerine altı tutuklama...
Takvim: Ascot tutuklaması / Türkiye’yi kaosa itecek eylemleri planlamak üzere Büyükada’daki Ascot Otel’de buluşan 6 provokatör hapse atıldı...
20 Temmuz
Akşam: Bu deliller affedilmez... Akşam, Büyükada tartışmasını bitiriyor / Büyükada’da Uluslararası Af Örgütü’nün organize ettiği toplantıda konuşulan hain planların tüm detaylarına Akşam ulaştı.
Star: Bu telaş niye? / Büyükada’daki ihanet toplantısına katılan aktivist görünümlü terör destekçilerinin tutuklanması Almanya ve ABD’yi rahatsız etti.
Takvim: Nota mermer NATO kafa / Peter Steudtner Büyükada Ascot oteldeki sır toplantıda yakalanıp hapse gönderildi. Ortalık yine birbirine girdi.
21 Temmuz
Akşam: Akıl hocaları Ajan Dündar / Casusluk davası sanığıyken soluğu Almanya’da alan Can Dündar, Büyükada’da olduğu gibi Türkiye’de ajanlık faaliyeti yürüten insan hakları kuruluşlarının en sadık partneri...
Güneş: İşte zaman ayarlı kaos planı/ Büyükada’daki toplantıya dair kan donduran detaylara her geçen gün yenileri ekleniyor. O masada yapılan plana göre kaosun fitili 24 Temmuz’da ateşlenecek, HDP ve CHP’den destek alınarak sokaklar karıştırılacak, bir büyük banka ve fabrika üzerinden ekonomiye operasyon çekilecekti.
Star: AB’nin yeni kriteri: Ajanlara özgürlük / Terör destekçilerinin tutuklanması Almanya’yı panikletti.
Takvim: Peteral Almanya / Terör sevici Almanya, Peter Steudtner’in tutuklanmasını hazmedemedi.
Türkiye: Almanya çıldırdı, Türkiye böyle cevap verdi: Bizde yargı bağımsız Hans / Büyükada’daki ajanların tutuklanması Almanya’yı gerdi.
22 Temmuz
Akşam: Büyükada ittifakı / Büyükada’daki ajanların yakalanması Avrupa’yı panikletirken, serbest bırakılması için kampanya düzenleyenler arasına PKK yandaşı Yeşiller ve FETÖ de ortak oldu.
Türkiye: Büyükada casusları... Serbest bırakmaya savcıdan itiraz...
23 Temmuz
Akşam: Kaos çıkartacağız, gazı kesin / Büyükada’daki toplantıda yakalanan Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye direktörü İdil Eser’in üzerinden kaos planına nasıl hazırlandıklarını gösteren dilekçe çıktı. Eser’in, Güney Kore’nin Ankara Büyükelçiliği’ne gönderdiği dilekçede, yeni Gezi planının her ayrıntısının düşünüldüğü ortaya çıktı: Türkiye’nin biber gazı kullanmada kötü sicili bulunuyor. Ülkeye biber gazı ve toplumsal olaylara müdahale teçhizatının derhal durdurulmasını talep ediyoruz.
25 Temmuz
Akşam: Casuslara Alman çipi... Büyükada sorgusunda şok tespit / Büyükada’da tutuklanan Alman vatandaşı Steudnter’in ifadesine Akşam ulaştı: Telefonumuzdaki program sayesinde konsolosluk bizi adım adım izliyor.
Güneş: Kirli plan işliyor / Büyükada’daki casus toplantısında planı yapılan sokak gösterileri için HDP düğmeye bastı.
Star: Konsolosluk bizi izliyordu / Büyükada’daki toplantının şifreleri çözülüyor... Alman Konsolosluğu’nun Türkiye’de başlatılacak ayaklanmanın hazırlığını safha safha izlediği ortaya çıktı.
30 Temmuz
Güneş: Büyükada planını işletiyorlar / Diyarbakır’daki eylemle sokakları karıştırmayı başaramayan HDP Büyükada planını devreye soktu.
31 Temmuz
Güneş: Adım adım Büyükada / Kadıköy’de bir grup kadın durup dururken “kıyafetime dokunma” diyerek sokaklara çıktı... Maçka parkındaki güvenlikçi, kıyafetinden dolayı bir kadına saldırdı. Siverek’te ise sakallı, cüppeli biri Atatürk heykelini kırmaya çalıştı. Büyükada’da yakalanan ajanların planları tıkır tıkır işliyor.
NOT. Yukarıda “tahliye sonrası sessizlik” dedim ama, beş gazete, çoğu iç sayfalarda ve tek sütunluk haberlerle olsa da tahliye haberini okurlarına duyurdu. En güzel başlığı da Güneşatmıştı: “Büyükada sanıkları ülkelerine kaçtı / Büyükada davasında ilk duruşmada tahliye edilen Alman Bilişim Uzmanı Peter Steudtner ve İsveçli Ali Gharayi ülkelerine döndü.”
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları



















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
14.07.2025
23.06.2025
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025