Alper GÖRMÜŞ
Sabah gazetesinin işadamı ve sivil toplum aktivisti Osman Kavala’nın soruşturma dosyasından sızdırılan bazı bilgiler üzerinden kotardığı manipülatif haberi ele aldığım 3 Eylül tarihli yazımın sonunda belirttiğim gibi, konuya devam ediyorum...
Bugünkü yazıda Sabah dahil, iktidar medyasının Kavala ile ilgili öbür manipülatif haberlerini ele alacağım.
Sabah gazetesinin, Türkiye Açık Toplum Vakfı’nın yönetim kurulu üyesi olan Osman Kavala’nın, vakfın merkeziyle ve başka ülkelerdeki şubeleriyle ‘ilişkisini’ nasıl ‘itiraf ettiğini’ anlatan haberi hakikaten evlere şenlik bir haberdi. O kadar ki, Sabah’çılar bir adım daha atsalar, “Açık Toplum Vakfı’nın yönetim kurulu üyesi Osman Kavala Açık Toplum Vakfı’yla ilişkisini itiraf etti” gibi tümden absürd bir habere imza atmaları işten bile değilmiş (abarttığımı düşünenler, 3 Eylül tarihli yazımı gözden geçirebilirler.)
Fırat Erez’in eleştirisi
Dediğim gibi, bu yazının konusu, iktidar medyasının ‘amiral gemisi’ Sabah’ın ve öbürlerinin Osman Kavala’nın gözaltına alınmasından sonraki marifetleri... Fakat ondan önce eski Serbestiyet yazarı Fırat Erez’in 3 Eylül tarihli yazıma Twitter’da getirdiği bir eleştiriye cevap vermem gerekiyor.
Hatırlayacaksınız, 3 Eylül tarihli yazımın başlığı şöyleydi: “Sabah ‘Büyükada işi’nde temiz kalmıştı, açığını Kavala’yla kapatıyor...”
Bundan maksadım, geçtiğimiz yaz ve sonbahar boyunca biribirini izleyen ve bir arada ele alındığında ‘gazetecilerden sonra sıra sivil toplum örgütlerinde mi’ sorusunu akla getiren iki soruşturmada Sabah gazetesinin iki farklı tutum aldığına işaret etmekti.
Bu iki soruşturmadan birincisi, Büyükada’da bir otelde iki günlük bir seminer düzenleyen sivil toplum örgütü temsilcilerinin tutuklanmasıyla sonuçlanan soruşturma, ikincisi ise onu izleyen, yine tutuklanmayla sonuçlanan Osman Kavala soruşturmasıydı.
Sabah’ın, bu iki olayda iki farklı tutum aldığına dair değerlendirmemi, ‘Büyükada ajanları’nın (iktidar basınının ortak adlandırması) gözaltı ve ardından gelen tutukluluk dönemleri boyunca, yani 2017 temmuzunda iktidar yanlısı gazetelerin birinci sayfalarını temel alan kazı çalışmama dayandırıyordum.
Sabah, Takvim, Akşam, Star, Türkiye ve Güneş gezeteleri üzerinden yürüttüğüm çalışmada beni çok şaşırtan bir sonuç çıkmış, öbürleri ‘Büyükada ajanları’ haberciliğini çoğu kez manşetten olmak üzere izlerken, Sabah’ın birinci sayfalarında bu yönde hemen hemen hiçbir habere rastlamamıştım.
Fırat Erez, yazımı okuduktan sonra Twitter’da “Alper Görmüş’ün görmediği: Sabah da o koroya katılmıştı” demiş, ekinde, Sabah’ın internet sitesinden bir linki izleyicileriyle paylaşmıştı.
Fakat paylaştığı link 2017 Temmuz’undaki insan hakları aktivistlerinin tutuklandığı toplantıya değil, 2016 Temmuz’undaki, 15 Temmuz darbesiyle ilişkilendirilen, yine Büyükada’da yapılan başka bir toplantıya aitti. Erez’in bir takipçisi kendisini uyarınca da, “Bahsedilen farklı toplantılar deniyor. Aslında aynı taktiğin, kampanyanın, yalan yazımının örnekleri. O zaman bunu verelim” diyerek, Sabah’ın internet sitesinden bu defa doğru olarak 2017 yazındaki insan hakları aktivistlerinin tutuklanmasını manipülatif bir dille aktaran bir haberin linkini paylaşmış.
Dediğim gibi, benim kazı çalışmam altı gazetenin birinci sayfalarının taranmasına dayanıyordu ve o ölçüyle Sabah hakikaten ‘temiz’ görünüyordu. Osman Kavala haberlerinde Sabah’ın bu türden haberlerde neler yapabileceğini gördük; dolayısıyla ‘Büyükada ajanları’ gazeteciliğinde Sabah’ın ‘temiz’ kaldığı yönündeki iddiamda ısrarlıyım.
Yine de temkinli davranıp ‘nispeten temiz kaldığı’ deseymişim daha doğru olacakmış.
Neyse... Sıra geldi Sabah ve öteki iktidar yanlısı gazetelerin 17 Ekim 2017’deki gözaltı kararından bu yana Osman Kavala ile ilgili olarak sergiledikleri gazetecilik performanslarını topluca ele almaya...
Her ‘terörist faaliyet’in altından o çıkıyor!
Soruşturma dosyasından iktidar yanlısı basına sızdırılan haberlere bakarsak, Osman Kavala’ya isnat edilen suçlar başlıca üç başlık altında toplanıyor:
Birincisi: Osman Kavala’nın Gezi olaylarının organizatörlerinden biri olduğu öne sürülüyor, bu varsayım üzerinden de “Fethullahçı Terör Örgütü – FETÖ” ile bağlantı içinde olmakla suçlanıyor.
İkincisi: Osman Kavala, 15 Temmuz 2016’da, yani darbe girişiminin olduğu gün Büyükada Splendid Otel’de düzenlenen toplantıya katılan Henri Barkey ile tanışıklığı ve teması üzerinden 15 Temmuz darbesiyle ilişkilendiriliyor.
Üçüncüsü: Toplumca bilinen ve Kavala dışında yüzlerce başka kişiyle konuştuğu açık olan kişilerle görüştüğü gerekçe gösterilerek PKK ile bağlantılı olmakla suçlanıyor.
Şimdi bunlara sırasıyla bakalım...
Kavala, Gezi, FETÖ
2013’teki Gezi olayları, soruşturma dosyasında ‘darbe girişimi’ olarak değerlendiriliyor, Kavala da bu olayların organizatörlerinden biri olarak ‘darbe girişimi’ne katılmakla suçlanıyor.
Kavala’nın ‘organizatörlüğü’ne dair yegâne somut ‘delil’, iki Gezi eylemcisinin aralarında geçen bir telefon görüşmesinin kayıtları... Bu iki kişi, boya vs. almak için ihtiyaç duydukları parayı Kavala’dan isteyip istememe üzerine konuşuyorlar. Hepsi bu kadar. Kavala’nın bu kişilerle temasını gösteren herhangi bir veri yok.
Önemli bir nokta da şu: Kavala’nın organizatörlerinden biri olmakla suçlandığı Gezi olaylarının ‘darbe suçu’yla bağlantısını kuran herhangi bir soruşturma yok ortada.
Dahası da var: Gezi’yi organize ettiklerini, gizlemek bir yana her fırsatta kabul eden Taksim Platformu’nun yöneticileri ve bu arada onların arasında bulunan oda temsilcileri hakkında açılan dava 24 Nisan 2015’te bütün sanıkların beraatiyle sonuçlandı.
Bu durumda, şayet iddianamede bu suçlama dile getirilirse, olaylardan beş yıl sonra Gezi eylemleri bir kez daha ‘darbe girişimi’ olarak adlandırılacak ve Osman Kavala bu darbe girişiminin yegâne organizatörü olarak suçlanacak demektir.
Bu noktada, Kavala’nın ‘FETÖ ile bağlantısı’ da kuruluyor: Gezi olaylarına ‘FETÖ’nün geniş bir biçimde katıldığı hükmüne varan bazı yargı kararlarına dayanarak, Kavala-FETÖ bağlantısına varılıyor.
Bu çerçevede öne çıkan bir gariplik de şu: Kavala ile Gezi olaylarındaki ‘bağlantıyı’ kurmada kullanılan delilleri toplayan polis ve savcılar daha sonra yürütülen ‘FETÖ’ soruşturmalarının zanlısı ya da sanığı oldular. Yani bu durumda Osman Kavala, kendisini suçlayan delilleri toplayan polis ve savcılarla birlikte Gezi kalkışmasını örgütlemiş oluyor ki, burada büyük bir mantıksızlığın olduğu muhakkak.
Kavala ve 15 Temmuz darbesi
Osman Kavala’ya yönelik ikinci suçlama, onun 15 Temmuz 2016’daki darbede de parmağının olduğu yönünde...
Bu suçlama, Büyükada’daki Splendid Otel’de o gün başlayıp ertesi gün de devam etmesi planlanan İran konulu bir toplantının katılımcılarından biri olan Henri Barkey’in Kavala ile tanışıklığı ve darbeden sonra ‘teması’ üzerinden kuruluyor. Henri Barkey ABD’deki Wilson Center adlı düşünce kuruluşunun o tarihteki yöneticilerinden biri...
Polis, o toplantı ve Henri Barkey ile 15 Temmuz darbe girişimi arasında doğrudan bir bağ kuruyor ve oradan kalkarak da Kavala’nın Barkey ile darbe sonrasındaki ‘temas’ların ‘suç delili’ olduğunu öne sürüyor; 15 Temmuz darbesine katılma suçunun delili...
Dikkatinizden kaçmamıştır, ‘temas’ sözcüğünü, geçtiği her yerde tırnak içinde kullandım. Böyle kullandım, çünkü polisin Kavala ile Barkey arasındaki ‘temas’ın delili olarak gösterdiği şeyler inandırıcı olmaktan çok uzak.
Başlıca iki delil öne sürülüyor: Bunlardan birincisinde, darbe girişiminden üç gün sonra Kavala ile Barkey’in Karaköy’de bir lokantada ‘buluşması’na atıf yapılıyor. İktidar basını buna ‘buluşma’ diyor ama, gerçekte olan, Kavala’nın yıllardır tanıştığı bu kişiyle selamlaşması ve ayrı masalara oturmasından ibaret... Kavala olayı böyle anlatıyor.
Kavala’nın gözaltı kararından sonra ortaya çıktı ki, polis onu yıllardır takip ediyor ve her hareketini izliyormuş. Dolayısıyla, lokantadaki ‘buluşma’ Kavala’nın anlattığından fazlasını ihtiva ediyor olsaydı, ortaya neler sürülürdü, neler...
İkinci ‘delil’ bundan da sefil... Polis, Kavala ile bazı tanıdık ve akrabalarının kullandıkları cep telefonları ile Henri Barkey’in cep telefonunun aynı baz istasyonundan sinyal verdiği bilgisini kayıtlara geçirince, iktidar basınına gün doğdu. Bu sinyallerin, Barkey ile Kavala arasında saatlerce süren telefon görüşmelerinin ‘delili’ olduğunu öne sürdüler ve bu çarpık ‘bilgi’ üzerinden büyük bir yaygara kopardılar. Bu mide bulandırıcı çarpıtmanın içyüzünü öğrenmek için Yıldıray Oğur’un birkaç gün önce Karar’da ve ardından Serbestiyet’te yayımlanan şu yazısına bakılabilir:
http://www.serbestiyet.com/yazarlar/yildiray-ogur/ayni-bazdan-sinyal-vermisiz-biz-847360
Bu suçlama, Kavala’nın “Gezi’nin organizatörü” olarak suçlanmasındaki defoya benzer bir defo taşıyor... Nasıl ki orada gerçek organizatörlere ‘darbe girişimi’ suçlaması yöneltilmediyse, Splendid Otel’deki toplantıya katılan Türk akademisyenlerden hiçbirine karşı da böyle bir suçlama yöneltilmedi. Henri Barkey hakkındaki tutuklama kararı ise Kavala’nın tutuklanmasından 10 gün sonra geldi. Yani Kavala tutuklanana kadar ortada Splendid Otel’deki toplantının 15 Temmuz darbesiyle ilişkisini kuran hiçbir hukuki girişim yoktu.
Kavala-PKK bağlantısı
Bu ‘bağlantı’yı da Anadolu Ajansı’nın 6 Nisan 2018’de abonelerine geçtiği “Kavala ve Barkey’in PKK’lılarla irtibatı tespit edildi” başlıklı haberden öğrendik.
Haberin spotu mahiyetindeki cümle aynen şöyleydi:
“Tutuklu iş adamı Osman Kavala ile yakalama kararı bulunan Henri Barkey'in 15 Temmuz darbe girişiminin hemen öncesinde terör örgütü PKK'dan işlem yapılan şahıslar ile irtibatı tespit edildi.”
Haber, bu “şahıslar”ın kim olduğunun açıklandığı satırlardan itibaren çökmeye başlıyor. Çünkü habere göre bu kişiler, “Eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Fırat Anlı ile PKK/KCK terör örgütü adına faaliyette bulunmak amacıyla kurulan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) delegesi Şeyhmus Diken”dir.
Osman Kavala, işte bu kişilerle görüştüğü için “PKK ile irtibatı tespit edilmiş”tir.
Bu ‘delil’ de ‘aynı baz istasyonundan sinyal verme’ deliline benziyor: Kimbilir daha kaç bin kişinin cep telefonu Barkey’in cep telefonuyla aynı baz istasyonundan sinyal vermiştir! Keza kimbilir kaç bin kişi, Fırat Anlı ve Şeyhmus Diken’le görüşmüştür!
İşte ‘deliller’ böyle...
Şayet polis şimdiye kadar pek karşılaşmadığımız bir halkla ilişkiler taktiği uygulamıyorsa, yani eldeki deliller bundan ibaretse ortaya çıkacak iddianame nasıl bir şey olacak, doğrusu çok merak ediyorum.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
14.07.2025
23.06.2025
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025