Alper GÖRMÜŞ
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır belediye başkan adaylığı için, orada iki yıldır kayyım olarak görev yapan Cumali Atilla’yı tercih etmesinin sembolik anlamı çok büyük.
Neden böyle olduğunu anlayabilmek için, eski görevi Etimesgut Kaymakamlığı olan Cumali Atilla’nın yarıştığı aday adaylarının adlarını hatırlamak yeter: Mehdi Eker ve Galip Ensarioğlu.
Acaba Erdoğan neden Kürtlerin kimlik duygularını biraz olsun okşayacak bu iki aday yerine, bunu hiç önemsemediğini imâ eden bir adayı tercih etmişti?
Girişte, bu tercihin “büyük sembolik anlamı”ndan söz etmiştim... İşte bu: Erdoğan bu tercihiyle, Kürtlerin kalbini ve oyunu kazanabilmek için ‘hizmet ve yatırım’ın yeteceğine, kâfi miktarda hizmet ve yatırımın Kürtlerin kimlik duygularını seyrelteceğine ya da geri plana atabileceğine olan inancını bu seçimlerde bir kez daha test etmek istiyor.
HDP de bunu istiyordu
Böylece, AK Parti adayı olarak baştan beri kayyım Cumali Atilla’yı görmek isteyen Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) arzusu da yerine gelmiş oluyor... Gazezeteduvarmuhabiri Vecdi Erbay’ın Diyarbakır’dan gönderdiği son haberinde hatırlattığı gibi:
“Cumali Atilla’nın aday gösterilmesine en çok HDP’liler ‘sevindi’. Yeri geldikçe hükümete seslenerek, seçimlerde kayyım olarak atananlar karşımızı çıkarılsın, diyorlardı. Bir darbe dönemi uygulaması olan kayyımla hesaplaşmanın yollarından biriydi seçim.
“Cumali Atilla’nın aday olarak adının açıklandığı gün HDP Diyarbakır milletvekili Selçuk Mızraklı, sosyal medya hesabından şöyle bir paylaşım yaptı: ‘AKP’li kayyum adayı Cumali Atilla’ya Amed diliyle bir cevap verelim: Parça pinçik edeceğiz…’” (“Kayyım Diyarbakır'da nasıl propaganda yapacak?”, Vecdi Erbay, Gazeteduvar, 28 Kasım 2018).
HDP neye güvenerek meydan okuyor?
HDP’lilere, seçimlerde ‘kayyım’ı yüzde 70 ile ‘parça pinçik etme’ güveni veren şeyin (2014’teki seçimde yüzde 55 almışlardı), partilerinin belediyecilik hizmetlerini halkın takdir edeceği inancı olmadığı ortada. Onlar da biliyor ki, belediyecilik hizmetleri açısından bir kıyaslama yapıldığında ‘kayyım’ onları yener!
Fakat ‘kayyım’ın yaptığı başka işler de var ve bu işler, Kürt seçmenlerin belediyecilik hizmetlerini takdir edip öncelemesini imkânsız hale getirmektedir. Ki aynı işler, Kürtlerin sandıklara ‘hizmet ve yatırım’dan çok kimlik duygularıyla gitmelerini kışkırtıyor.
Vecdi Erbay, zikrettiğim haberinde kayyım yönetiminin belediyecilik hizmetleri alanında yaptıklarını sıralıyor ve bunları Diyarbakırlıların “gördüğü” tespitini yapıyor ama, bu notları ‘kayyım’ın başka işleriyle birlikte okuduğumuzda, seçmen nezdinde bunların olumlu etkisinin neden silikleştiğini de anlayabiliyoruz:
“Bu iki yıllık süre içinde çok sayıda insan belediyelerdeki işinden oldu. Kültürel değer atfedilen kimi semboller kayyım marifetiyle ortadan kaldırıldı, görünmez kılındı. Önceki başkanlar döneminde hizmet sunan sosyal kurumların içeriği dini referansları önceleyen çalışmalarla yer değiştirdi. Özellikle kadın kurumlarının yapısı kökten değiştirildi; kadınların ekonomik, sosyal ve siyasal alandan çekilmesine olanak sağlayan birer projeye dönüştürüldü. Kürtçe, Türkçe ve İngilizce eğitim veren kreşlerden Kürtçe çıkarıldı. Bu iki yıllık süre içinde Sur ilçesinin iki mahallesi yıkıldı ve bu bütün Diyarbakırlıların içine dert oldu.”
Meydan okuyanlar sadece HDP’liler mi?
Seçimlerde meydan okuyanlar sadece HDP’liler değil. Onlar nasıl ki Kürt seçmenlerin ‘hizmet ve yatırım’ı değil Kürt kimliklerini önceleyerek oy kullanacaklarını düşünüyorlarsa, Erdoğan da tam tersine Kürtlerin ‘hizmet ve yatırım’ı takdir edip kimlik duygularını arka plana atacaklarına inanıyor.
Tam bu noktada bana şöyle bir itiraz yöneltebilecek okurlar tamamen haklı: Siz defalarca yazdınız, Erdoğan 2009 yerel seçimlerini de ‘Güneydoğu’yu yatırıma boğma’ sloganıyla götürdü, boğdu da, fakat seçimde bölgede ağır bir yenilgiye uğradı. Buradan gerekli dersleri çıkarmadı mı ki, aynı oyunu şimdi bir daha oynuyor?
Benim bu soruya bir cevabım var. Fakat ondan önce şu 2009 hadisesini kısaca bir hatırlayalım...
2009 bozgunu...
AK Parti, 29 Mart 2009 yerel seçimlerini “bölgeyi yatırıma boğmak” perspektifi üzerinden yürüttü. Bu, altı boş bir propaganda cümlesi değildi. O kadar ki, o günlerde bölgeyi gezen araştırmacı Tarhan Erdem, bu muazzam yatırım hamlesinin seçimlerde mutlaka karşılığını bulacağını ve AK Parti’nin bölgedeki oylarının patlayacağını yazdı.
Belki de öyle olacaktı, fakat bu dev yatırım hamlesi, Başbakan Erdoğan’ın, AK Parti’nin bölgedeki oylarının patladığı 2007 seçimlerinden sonra başlattığı kampanyayla birleşince ters tepti.
2009 seçimleri yaklaşırken, 2005’teki meşhur Diyarbakır konuşması artık çok gerilerde kalmıştı. Erdoğan, 2007 seçimlerinde bölgede gerçekleştirdiği oy patlamasının Kürt kimliğinin inkâr edilmesine karşı çıkmasından çok Güneydoğu’ya yapılan hatırı sayılır yatırımlardan kaynaklandığını düşünüyordu artık (Bülent Ecevit’in, “Kürt sorunu özünde ekonomik bir sorundur” tespitine çok benzer bir biçimde).
2009 seçimleri de işte bu varsayım doğrultusunda yürütüldü. Erdoğan ve AK Parti, doğru, bölgeyi yatırıma boğuyordu ama bir yandan da halkın ve dönemin Kürt partisi Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) tepesinde boza pişiriyordu (bugün HDP’yi krminalize etme çabasına çok benzer bir biçimde).
Güneydoğu yatırıma boğulmuştu ama 2009 yerel seçim sonuçları feci idi. AK Parti’nin 2007’deki büyük seçim başarısının yerinde yeller esiyordu. AK Parti ve DTP’nin karşılaştırmalı oyları son üç seçime göre şöyleydi:
2002 seçimleri: Yüzde 16’ya yüzde 56.
2007 seçimleri: Yüzde 41’e yüzde 43.
2009 seçimleri: Yüzde 30’a yüzde 59.
Bu düşüşün açık bir nedeni vardı: Bölgede ‘hizmet’in durmaksızın vurgulanması, “siz kimlik meselesine fazla takılmazsanız daha fazlasını da veririz”i ima ettiği ölçüde ters tepiyordu ve hükümet bunu bir türlü anlamıyordu.
Bu anlamama hali 2011 seçimlerinde de sürdü ve devasa yatırımlara rağmen sonuç yine değişmedi: Yüzde 32’ye yüzde 58. (Sonrasını biliyorsunuz: Çözüm süreci başladı ve AK Parti zaman içinde bölgenin en çok oy alan partisi haline geldi.)
Yani şöyle: AK Parti, 2009 ve 2011 seçimlerinde ‘daha fazlasını’ isteyip, yatırımlar karşılığında legal Kürt partisinin PKK’yı, halkın da ikisini birden ‘satmasını’ isteyince Kürtleri kızdırdı ve bölgeye yağdırdığı yatırımlardan umduğu siyasi faydayı göremedi. Ne zaman ki çözüm süreciyle birlikte ‘daha fazlasını’ istemekten vazgeçti, oyları da yükseldi.
Erdoğan neden gerekli dersi çıkartamıyor?
Geldik yukarıda sorduğum soruya: Rakamlar böyle apaçık ortadayken Erdoğan neden salt ‘hizmet ve yatırım’la sonuç alabileceğine inanmaya devam ediyor?
Benim cevabım şöyle: Çünkü Erdoğan’ın bu konudaki inancı çok köklü ve muhkem... 2009’da olmadıysa, Kürtleri ikna edecek bir ‘hizmet ve yatırım’ dozunun o zamanlar bölgeye akıtılamadığı için olmadığını düşünüyor ve şimdi ‘kayyımlar’ eliyle yürütülen ‘muazzam’ inşa faaliyetinin iş göreceğine inanıyor. Bu ‘tarihsel fırsatı’, çok köklü, çok muhkem inancının sağlamasını yapmak için kullahmak istiyor.
Erdoğan’ın gözden kaçırdığı...
Erdoğan, “kimlik meselesine takılmazsanız sizi yatırıma boğarım” yaklaşımının partisinin oylarını patlatacağına inanırken bir noktayı gözden kaçırıyor: Kürt kimliğini kendisi için vazgeçilmez bir üst değer olarak kabul eden bir insan, kendisine sunulan maddi nimetler ne olursa olsun, onların iğvasına kapılıp kimlik duygusunu seyreltmez ve siyasi tercihini değiştirmez. Çünkü bunu yapan bir insan, kendini onurlu bir insan olarak hissetmeye devam edemez.
Bu hükmün istisnaları tabii ki vardır. Özellikle, hayatta kalmak, kendisinin ve ailesinin varlığını devam ettirebilmek dışında hiçbir şey düşünemeyecek kadar yoksullaşmış insanların davranış modelleri farklı olabilir.
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinden biliyoruz ki, saygı görmek ve kendini gerçekleştirmek ancak fiziksel ihtiyaçları karşılanmış, güvenliğinden emin insanların gözünü dikebileceği üst ‘ihtiyaç’lardır.
Vecdi Erbay’ın haberi bu açıdan da çok ilginç ve çok önemli bir ayrıntıyı barındırıyor. Erbay, Erdoğan’ın Cumali Atilla’da karar kılma nedenlerinden biri olarak bakın neyi gösteriyor:
“Erdoğan, Cumali Atilla’yı neden aday gösterdi sorusu da hâlâ orta yerde duruyor. Bazı ihtimaller var tabi. Birincisi, HDP’nin ‘kayyımı aday gösterin’ restini gördü ve bu hamleyi gerçekleştirdi. İkincisi, kayyım uygulaması etrafında toparladığı kitleyi (bu kitle ihale şebekesi ve yoksul insanlar olarak tarif ediliyor) dağıtmak istemediği için risk almış olabilir.”
Aynı anda hem ‘ihale şebekesi’ni hem de ‘yoksul insanlar’ı memnun eden bir uygulama: Şaşırmayın, hayat bazen çok karmaşık olabilir.
Peki, bu seçimde sonuç ne olur? Benim tahminim: İstisnalar kaideyi bozmaz ve bölgede yeni bir 2009 hadisesi yaşanır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025