Atilla YAYLA
DÜNYANIN zenginleşmesi ve zenginliğin hem ülkeler hem kişiler arasında dağılımı bazı araştırma kuruluşlarının ve akademisyenlerin ilgi alanında. Bunu ele alan araştırmalara imza atan kuruluşlardan biri Credit Suisse adlı finans şirketi. Banka her yıl ülkelerle ilgili özel bilgiler de kapsayan bir Dünya Servet Raporu hazırlatıyor ve açıklıyor.
Banka’nın son raporuna göre Türkiye’de yetişkin kişi başına düşen servet 2000’de 12 bin 342 dolar iken 2015’te 19 bin 301 dolara yükseldi. Geliri 10 bin doların altında olanların toplam servetten aldıkları pay ise yüzde 75,3 iken 2015’te 73,5’e geriledi.
1 milyon doların üzerinde gelire sahip olanların toplam gelirden aldıkları pay da yüzde 0,2’den 0,1’e düştü. Bankanın tahminlerine göre 2015’te Türkiye’nin toplam serveti 1 trilyon 25 milyar dolara ulaştı. Türkiye’nin 2015 ortası itibarıyla küresel servetten aldığı pay yüzde 0,4 olurken, 53 milyon 83 bin yetişkinin bulunduğu Türkiye’de ortalama kişi başına servet 4 bin 469 dolar olarak hesaplandı.
Rapor Türkiye yanında dünyadaki servet durumu hakkında da bilgi ihtiva ediyor. Tahmin edileceği gibi, dünya hakkındaki bilgi servetin dağılımındaki eşitsizliği vurguluyor. Çoğu insanın ilgisini çeken de bu. Rapora göre 2000’den bu yana küresel servet ikiye katlandı.
Dünya nüfusunun en zengin yüzde 0,7’lik kesimi servetin yüzde 45,2’sine sahip. Doların küresel değerindeki değişimle 50 milyon dolar ve üzerinde servete sahip olanların sayısı 2014 ortasından bu yana 800 kişi azaldı.
Tahminlere göre gelecek 5 yılda milyonerlerin sayısı yüzde 46 artarak 49,3 milyona ulaşacak.
Artan milyonerlerin önemli bir bölümü yeni zenginleşen ülkelerden çıkacak.
Bu çerçevede, Malezya’da 1 milyon dolar ve üzerinde serveti olanların sayısının ikiye katlanması, Çin, Suudi Arabistan, Tayvan, Kolombiya ve Polonya’da ise milyoner sayısının yüzde 70 artması bekleniyor.
Global servetin Haziran 2020’ye kadar yıllık yüzde 6,6 artarak 345 trilyon dolar seviyesine ulaşacağı tahmin ediliyor. Dünyadaki ortalama insan refahının yükselmesi bakımından önem taşıyan, dünyanın toplam zenginliğinin artması.
Zenginliğin insanlar ve ülkeler arasında eşitsiz dağılımı bu gerçeği gözden kaçırmamıza sebep olmamalı. Çin ve Hindistan gibi ülkelerin çeyrek asırlık gelişme hikâyesi de fakirliğin eşitlikle veya eşitliğe dayanan politikalarla değil, zenginliğin artmasıyla ve bunu teşvik eden ekonomi politikalarıyla geriletilebildiğini gösteriyor.
Bunu söylerken eşitsizliğin azalmasının hiç önem taşımadığını iddia etmiyorum. Tam da tersine, her ülkede zenginliğin tüm toplum kesimlerine nüfuz etmesi çok arzuya şayan. Sosyolojik ve politik dilde buna orta sınıfın genişlemesi ve güçlenmesi diyoruz.
Güçlü bir orta sınıfın mevcudiyeti topluma birçok bakımdan fayda sağlıyor.
Ancak, burada önemli olan eşitliğin nasıl ortaya çıkacağı. Eşitsizlik siyasî müdahaleler olmadan geliyorsa bu çok yararlı. Eşitsizliğe yönelik kamu müdahalelerinin ise iki sıkıntıya yol açması ihtimâli var: İlk olarak, bu müdahaleler amaçlarına ulaşamayabilir; hatta tam da tersine, eşitsizlikleri koyulaştırabilir.
İkinci olarak, sosyal ve ekonomik hayata eşitlik sağlama adına hırslı ve kapsamlı devlet müdahaleleri zenginliği yaratan dinamikleri tahrip ederek, fakirliği yayabilir ve derinleştirebilir.
Uzun zamandır dünyanın zenginliği artıyor. Ortalama refah seviyesi bu sayede yükseliyor. Ancak, zenginliğin ve refahın dünyanın her köşesine yayılması için zenginliği yaratan dinamiklerin korunması ve bunların önemiyle ilgili bilişsel kavrayışın toplumların kültürlerinin derinliklerine nüfuz etmesi lâzım.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019