Atilla YAYLA
Hükümet sistemi tartışmaları ilginç boyutlar kazanıyor. İşin esasına hâlâ girilemediği hâlde, konuyla alâkası tartışmalı hususlar gündeme getiriliyor. En önemlilerinden biri, ekonomik sistemlerle hükümet sistemleri arasındaki ilişki.
Bazı yazarlar başkanlık sistemini sadece siyasî değil ekonomik gerekçelere dayanarak da savunmakta. İddialarına göre, başkanlık sistemi Türkiye’nin önündeki ekonomik engelleri, tıkanıklıkları aşmasını da sağlayacak. Sistem sayesinde Türkiye ekonomik olarak adeta kanatlanacak. Daha önceden tayin edilen 2023 hedeflerine ulaşması kolaylaşacak veya kesinleşecek.
Ekonomik sistemleri kabaca ikiye ayırıyoruz: Serbest piyasa ekonomisi ve komuta ekonomisi. Bunların her birinin kendine mahsus özellikleri ve sonuçları var. Ancak, sosyalist ülkelerin çökmesiyle pür komuta ekonomileri önemli ölçüde ortadan kalktı. Kapitalist olduğu söylenen ülkelerin ise hiçbiri saf piyasa ekonomisine sahip değil. Dünyada ağır basan model hem piyasacı hem de komutacı bir kanada sahip olan karma ekonomi.
Saf bir piyasa ekonomisine ulaşmak bugünün dünyasında imkânsız -en azından çok zor- görünüyor. Devletlerin sadece var olması bile ekonomiye müdahaleler yaratıyor. Çünkü devletler eleman istihdam ediyor ve mal değilse bile hizmet üretiyor. Aynı zamanda mal ve hizmet alımı yapıyor ve vergi topluyor. İnsan istihdam ediyor ve ücret politikasıyla işgücü piyasasını sürüklüyor. Dolayısıyla, bir ekonomiye sıfır devlet etkisi beklentisi ham bir hayal.
Aynı derecede gerçek olan bir diğer husus ise zenginliğin ve refahın doğrudan doğruya serbest piyasa ekonomisiyle bağlantılı olduğu. Tarih boyunca zenginliğe ulaşmış her coğrafyada karşımıza çıkan ekonomik model serbest piyasa ekonomisi. Ancak, tüm kurum ve kurallarıyla piyasa ekonomisi sadece zenginliğin değil özgürlüğün ve hukuk devletinin de kaynağı ve koruyucusu. Bu yüzden onu özgürlük, barış ve toplumsal ahenk açısından da önemsemek gerekiyor.
Türkiye’deki tartışmalara dönersek biraz tuhaf biraz da abartılı bir durumla karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz. Hükümet sistemlerini ekonomik sistemlerle özdeşleştirmek yanlış. Bunun ne pratikte ne de literatürde bir karşılığı var. Başkanlık sistemi bir ekonomik sisteme tekabül ediyorsa, aynı şeyin parlamenter sistem için de söz konusu olması gerek. Oysa böyle bir durum yok. Hem parlamenter sistemde hem de başkanlık sisteminde daha devletçi veya daha piyasacı modeller izlenebilir. Bu, iktidarın tavrına, anayasanın nasıl çatıldığına, toplumdaki alışkanlıklara ve iş yapma tarzlarına bağlı.
Almanya II. Dünya Savaşı’ndan sonra Batılı işgalcilerin yönlendirmesi ve kontrolü altında bir parlamenter sistem inşa etti. Ancak, Alman demokrasisinin ilk yıllarında iktidardakiler serbest piyasa ekonomisi taraftarıydı. Liberal iktisatçıların tesiri altındaki efsanevi Alman şansölyesi K. Adenauer ve Ekonomi Bakanı L. Erhard’ın başarılı ekonomi politikalarıyla Almanya kısa sürede yakılıp yıkılmış bir ülke olmaktan çıkıp bir ekonomik dünya devi hâline geldi. Buna karşılık, başkanlık sistemini deneyen bazı Latin Amerika ülkeleri bir türlü parlak bir ekonomik performans sergileyemedi. Ekonomik yarışta geri kaldı.
Tartışmaları doğru zeminde ve doğru metotla yapmakta fayda var. Kavramlar yerli yerinde kullanılmalı. Farklı cinsten şeyler birbirine karıştırılmamalı. Bu hususlara dikkat etmezsek kelimenin gerçek anlamında tartışma yapamayız ve dolayısıyla tartışmaların bereketinden yararlanamaz, tersine, tam bir kakofoniye düşeriz.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019