Atilla YAYLA

Atilla YAYLA
Atilla YAYLA
Tüm Yazıları
Fabrika ayarları
4.02.2016
1893

 Son günlerde bazı gazete yazarları ve akademisyenler Türkiye’nin ‘Fabrika ayaları’na dönmesi gerektiğini yazıyor, söylüyor.  Buna gerekçe olarak da, genelde Ortadoğu’daki özelde Suriye’deki durumu ve yansımalarını gösteriyor. Bu tipler laikliğin her derdin ilacı olduğunu düşünüyor.  Ortadoğu’yu  bir ‘bataklık’ olarak görüyor. Türkiye’nin bölgeyle temasını kesip tekrar ‘uygar dünyaya’, yani Batı’ya dönmesini istiyor.  ‘Fabrika ayarları’ adını verdikleri şeyin, uygarlığın parametreleri olduğunu sanıyor.

Hemen belirtmek isterim ki bu görüş baştan aşağıya yanlış. Adeta zehrin ilaç diye sunulması. Çapsız ve kifayetsiz. Nitekim taraftarları hiçbir meselenin sebeplerini, sonuçlarını ve nasıl çözüleceğini tatmin edici inandırıcılık ve teferruatla açıklayamıyor. Yaptıkları çoğu zaman boş laf etmek.

Bölgeyle ilgili genel değerlendirmelerden önce içeri bakalım. Türkiye’deki birçok problem fabrika ayarlarının insan haklarına ve uygarlığa aykırı olmasından kaynaklanıyor. Fabrika ayarları tayfası uygarlığı kravat takıp şarap içmekle, Batı müziği dinleyip dini hayattan tamamen sürmekle veya görünmez kılmakla özdeşleştiriyor. Kafalarındaki uygar toplum idealize ettikleri bireylerden müteşekkil.  İdeal bireyse LAST, yani laik, Atatürkçü, (light) sünni ve Türk. LAST fabrika ayarlarının sembolü.

Türkiye laisizm yüzünden toplumsal hayatın akışını sakatladı. Bugün dinî radikalizmin temelinde yatan faktörlerin en başında laisist/laikçi devlet anlayışı geliyor. Laikçilik din özgürlüğünü yok ediyor ve laikliği dinin karşısına bir alternatif, dolayısıyla seküler bir din olarak yerleştiriyor. Toplum buna direndikçe baskıyla karşılaşıyor ve olağan yolların dışına kaçıyor. Son yıllarda bu laisist pratik biraz geriletildi ama devletin genetiğinde yaşamaya devam ediyor. İlk fırsatta kafa kaldıracağından ve bir restorasyon süreci başlatmaya teşebbüs edeceğinden kimsenin kuşkusu olmasın.

Fabrika ayarları Kürdün varlığının inkâr edilmesini ve eğitimden sopaya ve sürgüne uzanan her yolun/yöntemin kullanılarak Türkleştirilmesini öngörüyordu. Bunun bugün yaşadığımız Kürt sorununun ana kaynağı olduğunu kim inkâr edebilir?  Fabrika ayarlarına göre Kürt ya yoktur ya da yozlaşmış Türk’türKürtçe namevcuttur veya ilkel bir kabile lisanıdır. Kürt ya Türk’e tabi olmalıdır ya da yok olmalı. İstiklal harbine katılmış ve yönetimde ortak olma sözü almış olması bugün hatırlanmayan bir hikâyedir.  Durum böyleyken fabrika ayarlarının Kürt probleminin çözüm yolu olduğunu söylemek ancak akıl sağlığı probleminin semptomu olabilir.

Ortadoğu’da haritayı Batı çizdi. Bu çizimde bölgenin etnik, dinsel yapısını değil, Batılı güçlerin taleplerini ve beklentilerini esas aldı.  Bu harita işlemedi, işlemiyor. Fabrika ayarları teorisyenleri bunu görmezden gelip Ortadoğu’ya sırtımızı dönelim istiyor. Bu talep aynı zamanda tarih, coğrafya ve sosyolojiyi bilmediklerini veya umursamadıklarını gösteriyor. Ortak bir tarihe, inanca, kültüre, sınıra sahip olduğunuz insanlarla ve bölgelerle teması nasıl kesebilirsiniz?  Türkiye’nin Ortadoğu’da yeterince etkili olmamasının asıl sebebi tek parti diktatörlüğünün politikalarında yatıyor olamaz mı?  

Fabrika ayarları taraftarlarının adeta taptığı ama yanlış da tanıdığı Batı’nın tarihinde neler yatıyor? Bugünkü politikaları insanlık, ahlâk ve adâletle ne kadar bağdaşıyor. Avrupa’da dinî ve lâdinî savaşlarda sergilenen vahşet bugün Suriye’de tarafların (dış güçlerin değil) birbirine yaşattığının yanında zemzem suyuyla yıkanmış gibi kalır.  Avrupa kolonyalizminden hiç söz etmeyelim. Bugünkü Avrupa’nın ırkçı kodları artan mülteciler yüzünden gün yüzüne vuruyor.  Batı bir taraftan Suriye’de bomba yağdırıyor, diğer taraftan egosantrik bir tavırla Suriye’den kendisine hiçbir sorun yansımamasını istiyor.  İkiyüzlü, gaddar, ahlâksız bir politika.

Türkiye neredeyse her probleminin çözümüne katkı yapacağı belli yolu kullanmalı. Fabrika ayarlarından olabildiğince çabuk ve çok uzaklaşmalı. Tek parti diktatörlüğünün değil liberal demokrasinin değerlerine yönelmeli.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar