Atilla YAYLA
Efsanevî boksör Muhammed Ali’nin vefatı belki de bir devrin kapanması anlamına geldi. Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun.
Muhammed Ali 1970’lerin efsane boksörüydü. Tüm Müslüman dünyada hayranları, takipçileri ve duacıları vardı. Sabahın erken saatlerinde ilkel televizyonlardan ve radyolardan Muhammed Ali maçları takip edilir ve her zaferden sonra Müslümanlar sanki zaferi bizzat kendileri kazanmışçasına mutlu bir gün, hatta günler geçirirdi.
Muhammed Ali’nin İslam dünyasında böylesine benimsenmesinin ana sebebi, hiç kuşkusuz, Müslüman olmasıydı. Zafere, başarıya aç Müslümanlar onun şahsında Batı’ya kafa tutma ve onu hiç olmazsa bir alanda mağlup etme duygusu yaşardı. Bu durumun Batı’da ve ABD’de bazı kişi ve çevreleri rahatsız ettiğine de kuşku yoktu. Müslümanlığının üstüne siyahlığı da eklenince “Beyaz, Anglo Sakson ve Protestan” (“WASP”) üstünlüğüne dayanan Amerikan siyasî sistemi ve kültürü M. Ali’ye hayatı zorlaştırmak için çeşitli yolları ve araçları denedi. M. Ali’nin boksta yükseldiği zamanlar ABD’de yasal olarak ilga edilmiş ırkçılığın, siyahların köleliğinin kültürel olarak önemli ölçüde yaşatılmak ve sürdürülmek istendiği yıllardı. M. Ali buna direndi. Bu yönüyle bir insan hakları savaşçısıydı. Belki de 2000’lerde bir siyahın başkan olmasına giden yolun açılmasında M. Ali’nin yumrukları da etkili oldu.
M. Ali’nin vefatı doğal olarak Türkiye’de de yoğun ilgi çekti ve üzüntüye sebep oldu. Her yerde ve her çevrede M. Ali hikâyeleri konuşuldu, anlatıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da çok yerinde bir tutumla efsanenin cenaze törenine bizzat katılma kararı aldı.
M. Ali’nin vefatı akla ziyan yorumlara da konu yapıldı. Bu yazıda bunların ikisine işaret edeceğim.
İlk saçma yorum bu tür saçmalıklarına aşina olduğumuz Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök’ten geldi. Özkök M. Ali’yi “Gezi’nin ilk çocuğu” olarak gördüğünü ilân etti. Akıl, mantık, sağlıklı düşünme kuralları, dürüstlük ve sağduyuya ters bu yorum bir gerçeği değil bir temenni ve gayri meşru bir davranışa payanda arama çabası olmaktan öteye gidemedi. Gezi ile bir şekilde ilişkilendirilecekse M. Ali olsa olsa Gezi’nin mağdurları ve hedef hâline getirdikleri arasında yer alabilir. Bütünüyle bakıldığında daha renkli bir tablo teşkil etmekle beraber Gezi özü itibariyle “ezilenlerin” değil “ezenlerin”, siyahların değil beyazların demokrasinin usûl kurallarına ve genişçe bir çevrenin yani çoğunluğun yönetme hakkına haksız bir itirazı ve saldırısıydı. M. Ali de ABD’de WASP tabakalar tarafından rahatsız edilen ve hakları çiğnenen bir toplumsal tabakanın mensubuydu. O yumruklarıyla, zaferleriyle ve sözleriyle WASP zihniyetine karşı mücadele etti. Gezi ise fiiliyatta hiçbir hak ihlâline uğramamış ama on yıllarca hak ihlâllerine imza atmış, kayıtsız kalmış kimselerin istikamet çizdiği ve netice devşirmeye çalıştığı bir isyandı.
İkinci saçma yorum M. Ali’nin kapitalizme karşı amansız bir mücadele verdiğiydi. Tam da tersi vuku buldu. Kapitalizm M. Ali’ye ırkçılığa, ayrımcılığa karşı en büyük desteği sağladı. Bu mücadeleyi daha etkili şekilde yürütebilmesini mümkün kılan malî/maddî imkânları ve tanınmışlığı M. Ali’nin kazanabileceği ortamı yaratan kapitalizmdi. Boks sporunun popüler bir ticarî meta haline gelmesi ve giderek tüm dünyayı pazar olarak kullanabilmesi M. Ali’yi servete ve şöhrete taşıdı. Bu onu daha kuvvetli ve korunaklı kıldı. Böyle olmasaydı M. Ali benzer binlerce fiziksel olarak güçlü siyah genç gibi enerjisini sokak kavgalarında harcar, farkına varılmadan hayatını tamamlayıp öbür dünyaya göçerdi. M. Ali bu kalıbı kapitalizm sayesinde kırabildi.
Ne diyelim, dilin kemiği olmadığı gibi utanmazlığın ve peşin hükümlülüğün sınırı da yok galiba.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019