Bayram ZİLAN
“Hülya Avşar kim? Sanatçı mı? Sanatçılığı tartışılır. Kimse kusura bakmasın, yalakadan sanatçı olmaz. Sanatçı dik durur, sanatçı aykırı insandır. Gücün karşısında sanatçı eğilmez. Gücün karşısında eğilen kişiye de sanatçı denmez”
Yukarıdaki cümleler, Kılıçdaroğlu’na ait. Kılıçdaroğlu, yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na giden Hülya Avşar’a karşı kullandı bu ifadeleri.
Aslına bakarsanız Kılıçdaroğlu’nun saraya gidenlerle ilgili ilk çıkışı değil bu. Daha önce saraya giden Alevi toplumunun temsilcilerini de şu sözlerle eleştirmişti:
"Oraya gitmeyin dedim. Kirlenirsiniz dedim. Muharrem dolayısıyla Cumhurbaşkanı'nın verdiği yemeğe gittiler. Oraya gidenler, hangi yüzle hangi ahlaki gerekçeyle gidiyorlar? Orada yedikleri helal değildir. Giderseniz, harama ortaksınız"
Cumhuriyet tarihinde ilk kez halkın oylarıyla seçilmiş olan Cumhurbaşkanı’nı ziyaret etmek için saraya gidenlere Kılıçdaroğlu’nun yakıştırdığı ifadeler bunlar işte.
Ona göre saraya gidenlerin hepsi kirli, harama bulaşmış…
İnsan soramadan edemiyor. Acaba seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan değil de Ekmeleddin İhsanoğlu seçilseydi yine aynı ifadeleri kullanır mıydı?
Hiç sanmıyorum. Çünkü saraya ilk kendi giderdi.
Tuhaf bir kibir var bu ülkenin laiklerinde. Kendi mahallelerinden çıkmayan bütün başarıları aşağılıyorlar.Cumhuriyetin makbul vatandaşı protipine uymayan hiç kimsenin başarısını takdir etmiyorlar. Öğrenilmiş bir yalnızlık bu. Veya bir tür hücre hayatı. Başarı, değişim, özgürlük, demokrasi, modernlik, yenilik veya çağdaşlığın laiklerin tekelinde olduğunu zannediyorlar, kendileri hayatın hiçbir anında başarılı, özgür, modern, yeni ve çağdaş olmasalar da…
Söz gelimi, Tayyip Erdoğan’ın barış iradesi karşısında tutundukları tavır. Barış gibi kutsal bir şeyi sağladığı halde sırf dindar olduğu için takdir etmiyorlar Erdoğan’ı. Aylarca “barış neden olmalı”yı anlatmak için dağ/bayır gezip, Erdoğan barışı tesis etmek için adım attığı ilk gün bu defa “barış neden olmamalı”yı anlatmak için dağ/bayır ikna turlarına çıkan aydınlar gördü bu ülke.
Ağzıyla kuş tutsa, dünyanın en büyük reformlarını yapsa, Türkiye’yi dünyanın en büyük ekonomisi ve en demokratik ülkesi yapsa dahi sınıfsal kibirlerinden dolayı Erdoğan nefreti geçmeyecek ve tüm bu yapılanları görmezden gelerek kategorik muhaliflik yapacak Erdoğan obsesyonlular var bu ülkede.
Evet, bunun adı tam olarak obsesyon (takıntı)
Çünkü onların meselesi asla “ne yapıldı” olmadı. Onlar hep “kim yaptı”ya baktılar. Yapanlar muhafazakârlar olunca, yapılan bütün “iyi şeyleri” görmezden geldiler.
Eğer barışı CHP tesis etseydi, laikler, bugün yaptıkları acımasız eleştirilerden birini CHP’ye yöneltirler miydi?
Saray’da Ekmeleddin İhsanoğlu otursaydı, aynı çirkin ifadeleri kullanırlar mıydı?
Hayır kullanmazlardı.!
İşte bakın, Gezi’de 11 ağaç için ortalığı ayağı kaldırdılar ama Yalova’daki 180 ağaç için tek kelime etmediler. Çünkü mesele, “ne” yaptı değil, “kim” yaptı.!
Vakti zamanında bir gün Atatürk, Müzeyyen Senar’ın evine bir araba gönderip Senar’ı ve kocasını köşke getirtir. Sonrasını Senar’dan dinleyelim: “Yüzüme dönüp baktığında "Aaa! Bu saçlarının hali ne?" deyip yavere işaret etti. Kulağına fısıldadı. Yaver "Lütfen beni takip ediniz Müzeyyen Hanım" dedi. Birden korkuya kapıldım. Yaver, "Merak etmeyin efendim, berberimiz sadece sizin saçınızı ve eşinizin bıyığını kesecek" dedi. Sonradan öğrendiğime göre, Atatürk benim enseme topladığım saçlarımı beğenmemişti ve modern bir görünüm almam için saçlarımı kestirmek istemişti. Nitekim berber saçlarımı alagarson kesti. Birden görünümüm değişmişti. Ali de (eşi) bıyıklarını kaybetti”
Atatürk’ün Senar’ı şarkı söylemesi için Çankaya Sofraları’na davet ettiği ilk gündür. Atatürk, hiç sormadan Senar’ın saçlarını, kocasının da bıyıklarını kestirmiş ve sabaha kadar şarkı söyletmiştir. O günden sonra Senar, Çankaya Sofraları’nın vazgeçilmez sanatçılarından olur.
Şimdi başa alalım ve Kılıçdaroğlu’nun anladığı dilden, “kim yaptı” üzerinden soralım.
“Sanatçı dik durur, sanatçı aykırı insandır. Gücün karşısında sanatçı eğilmez. Gücün karşısında eğilen kişiye de sanatçı denmez” tarifinize göre Müzeyyen Senar, sanatçı mı, yalaka mı Sayın Kılıçdaroğlu?
Eğer “soru çalışmadığım yerden geldi” diye itiraz ederseniz, bir başka sorum daha var.
Yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na giden ve “Erdoğan, çok sağlam bir adam” diyen Putin, yalaka mıdır?
Eğer Putin de size göre yalaka ise “yalakadan Devlet Başkanı olmaz” da diyecek misiniz?
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.05.2024
7.05.2024
3.05.2024
29.04.2024
26.04.2024
18.04.2020
25.02.2020
12.02.2020
19.01.2020
15.01.2019