Bülent KORUCU
‘Çatık kaş, hükümet dedikleri zat…’ Bu tanım Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da çok sevdiği ve şiirleriyle kaset doldurduğu Necip Fazıl’a ait.
Şairin zindandan oğluna yazdığı ‘mektup’taki tanım. Erdoğan’ın hayalindeki devletin böyle olmadığını ummak istiyorum. Seçmenine vaat ettiği de bu değildi. Dün Ali Bulaç, enfes bir yazı ile ilk halkadaki tanık olarak Erdoğan’ın başlangıç noktasını özetlemişti. Kaçıranların dönüp okumasını tavsiye ederim.
O gün ile geldiğimiz yer arasındaki makası/tenakuzu gösteren fotoğraf galerisine her gün yenisi ekleniyor. Soma’da yaşanan maden faciası sonrasında verilen tepkiler, ne yazık ki devletin mütekebbir yüzünü ön plana çıkarıyor. Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel’in yerde yatan göstericiye savurduğu tekme dünyanın gündeminde. Dün daha korkunç bir iddia internete düştü. Başbakan’ın da bir protestocuyu darp ettiği ileri sürüldü. Marketin içindeki görüntülerde itiş kakış var, fakat dayak iddiasını doğrulayacak netlikte değil. Fakat iki unsur bu suçlamaları silip atmamıza engel oluyor. Birincisi, üzerinden saatler geçmesine rağmen böylesine hassas konuda açıklama yapılmamış olması. Yazıyı yayına verdiğimiz akşam saatlerinde hâlâ tekzip edilmemişti. Oysa duygusal ortamın nezaketi dakika fevt etmemeyi gerekli kılıyor. İkincisi ise Başbakan’ın marketin dışındaki tavrı. Erdoğan protestocuların üzerine yürüyor ve “Hadi gel benim yanımda yuh de bakayım” şeklinde meydan okuyor. Hatta iki defa hamle yapıyor ve korumalar araya giriyor. Bir koruma, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’tan ‘Gidiyor, siz konuşsanız’ diye yardım istiyor. Saniyeler içinde girilip çıkılan markette neler olduğu konusunda kamuoyu tatmin edici açıklama bekliyor.
Erdoğan’ın, dozunda Kasımpaşalı tavrı kitlelerde sempati uyandırıyordu. Yerine göre bir tabutun altına girerek, bazen simitçiyle sohbet ederek Kasımpaşalı tavrını dengeliyor; nobranlıkla arasına çizgi çekiyordu. Şimdi protestocunun üzerine yürüyen, -inşallah yapmamıştır- belki de vuran bir Erdoğan var karşımızda. Açık söyleyeyim bunu Gezi ya da 1 Mayıs’ta yapsaydı, puan bile kazanabilirdi. Soma acının en yalın ve temiz hali. Ambulansı kirletmemek için çizmesini çıkarmaya çalışan bir naifliğin karşısında tekme ve tokat… Bazılarının tekme-tokadı savunurken söylediği gibi küfür ve provokasyon da olabilir. O durumda provoke olmamak, o çok övünülen devlet aklının gereği değil mi? Dövülen kişi acılı madenci yakını ise siyasi bir facia, kışkırtıcı ise devlet erkânına yakışmayan çocukça refleks… İkisinin de savunulacak yanı yok.
Ceberut devletle ilgili hatıra defterimiz hayli kabarık. 17 Ağustos Depremi’nde, organize olamayan, insanları günlerce enkaz altında bırakan hem suçlu hem güçlü devletten çok çekmiştik. Halkın yardımını engelleyen, oradan bile toplum mühendisliği devşirmeye çalışan yapı karşımıza dikilmişti. Sonrasında binaları yapan, denetleyen, ruhsat veren kimse hak ettiği cezayı almadı. Günah ortak olduğu için zincirin bütün halkaları birbirini akladı.
Soma’da daha küçük mahalde neredeyse aynısını yaşıyoruz. Çok şükür yardımlara engel olunmuyor! Peki, facianın hesabı sorulacak mı? Her zamanki gibi vaat o yönde, konuşan yetkililer öyle söylüyor. Fakat satır aralarındaki ayrıntılar umudumuzu kırıyor. Şirketin sahibi Alp Gürkan, takım elbiseyi çekmiş protokolde Başbakan’ı karşılıyor. Üçüncü günün sonunda içeride kaç kişi olduğunu netleştiremedik. Nihayetinde 500-600 rakamının söz konusu olduğu basit toplama-çıkarma işlemi… Onu sağlayacak bilgileri dahi kamuoyu ile paylaşamıyor şirket. Açıklamalarından ise her şeyin ‘mükemmel’ olduğunu anlıyoruz!
Yetkililer de şirketi temize çıkarmak ister tarzda konuşuyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kurumun dört yılda sekiz teftiş geçirdiğini vurgulayarak, “En son 13-18 Mart 2014’te yapılan teftişlerde mevzuat açısından herhangi bir noksanlığın olmadığı, işyerinde bizzat yapılan teftişlerle tespit edilmiş bulunmaktadır.” diyor. Başbakan Erdoğan, tepki toplayan “Bunlar olağan şeylerdir. Literatürde iş kazası denilen bir olay vardır. Tabii işin boyutunun bu kadar fazla olması bizi derinden yaralamıştır.” konuşmasında şunları söylüyor: “Bu ocakla ilgili mart ayı sonunda yapılmış olan gerek sağlık gerek güvenlik kontrolünde işçi sağlığı iş güvenliği noktasında başarılı olduğu tespit edilmiştir. Yapılan kontrollerde de iyi noktada olan kömür ocaklarından birisi olarak değerlendirmesi yapılmıştır.” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, kaçak ve küçük yaşta işçi çalışmadığını ispat etmek için şirketten fazla çaba sarf ediyor.
Şirketi temize çıkaran açıklamaların hükümete yakın medyanın bazılarında yer almaması da işkillenmemize sebep oluyor. Erdoğan’ın öksürüğünü atlamayan bazı gazeteler koca paragrafları yok etmiş. Endişelenmekte haksız mıyız?
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları

























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016