Burhanettin DURAN
Washington'ın YPG'yi silahlandırma kararı Ankara'nın tadını kaçırdı. Türk-Amerikan ilişkilerinde "kriz" olarak yorumlanan bu karar Erdoğan-Trump zirvesini daha da kritik hale getirdi. Erdoğan'ın son kararı "peşrev" olarak nitelemesi ve "nihai görüşmeyi" kendisinin Başkan ile yapacağını söylemesi ümidini bir ölçüde koruduğunu düşündürmekte.
Aslında, ABD'nin Ortadoğu yol haritasında Türkiye'ye nasıl bir yer verdiğinin ipuçları bu görüşmede netleşecek. Şimdiden anlaşılan şey, Ankara'nın Trump yönetimi ile arzu ettiği kapsamlı işbirliği arayışının arzu edilenden zor olacağı. Hatta inişli çıkışlı bir dönemi de içerebileceği. Yine, Obama'nın Ortadoğu'daki klasik ABD müttefiklerine yönelik olumsuz politikasını Trump'ın değiştirmesinin, eğer mümkünse tabii, hayli vakit alacağı.
Şurası açık, Trump'ın bölgemize yaklaşımı henüz tutarlı bir politika oluşturmaktan uzak. Bugünlerde Körfez ülkeleri ile İran'ı çevreleme hedefi üzerinden yürüyor. Yakın gelecekte ise Rusya ile yakınlaşma arayışının ve Suriye'de siyasi geçiş süreci politikasının şekillenmesini bekleyebiliriz. Trump'ın DEAŞ ile mücadele politikasında ise bir değişiklik yok. CENTCOM'un YPG ile Rakka'ya girme kararındaki ısrarı bunu gösteriyor.
YPG kararından sonra, Trump'ın 16 Mayıs'ta Erdoğan ile görüşmesinde göstereceği samimiyet jestlerinin Ankara'nın derin kaygılarını gidermesi mümkün değil. Suriye-Irak'ın geleceği ve İran'ın sınırlandırılması bağlamında geniş ölçekli bir yeni değerlendirme yapılması gerekiyor. Bu yüzden Trump'ın Erdoğan'a bölgesel düzlemde nereye gidildiğine dair bir perspektif sunabilmesi gerekli. Eğer iyice eskimiş "stratejik ortaklık" tabirinden geriye bir şeyler kalmış ise, Washington, Ankara'yı şu spesifik hususta tatmin edecek bir yol haritası verebilmeli:
Suriye-Irak'ın bütünlüğü ve PKK-YPG'nin geleceği ne olacak? Zira Türkiye için PKK ile mücadele ABD ile koordinasyon olmadan da takip edilmesi gereken hayati bir öncelik. Söz konusu yol haritası görülmeden PKK ile YPG'yi birbirinden koparma önerisinin bile inandırıcılığı olmayacaktır. PKK'nın üst düzey yönetimini tümüyle tasfiye etmeden PKK-YPG organik ilişkisi bitirilemez. Ve Ankara'ya yeni bir çözüm süreci tavsiye etmenin ise hiçbir anlamı yok.
PKK ile bir daha masaya oturmak 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ulaşılan milli bütünlüğü ve AK Parti-MHP bloğunun ortak siyasetini çökertmekten başka bir işe yaramayacaktır. YPG cenahından gelen "Türkiye'yi hedef almayacakları" açıklamasının da taktik bir yaklaşım olduğu açıktır. Unutulmasın, 2013'teki "çözüm sürecini" baltalayan şey Obama'nın YPG ile iş tutmaya başlaması üzerine PKK'nın Kuzey Suriye'de gördüğü fırsatlardı.
ABD'nin bu kadar açıktan desteklediği PKK-YPG ne devlet hedefinden ne de Pan-Kürdist emellerinden vazgeçmeyecektir. Ve Ankara da milli güvenliğini tehdit eden PKK-YPG ile mücadelede kendi seçeneklerini üretmekten geri durmayacaktır. Zira YPG, Washington için DEAŞ ile mücadelede yararlı bir enstrüman ise Ankara için görüldüğü yerde vurulması gereken, meşru bir hedeftir.
İşte bu sebeple Ankara'nın PKK endişesini dindiremeyen Washington çok uzun bir süre geçmeden kendini Türkiye'nin farklı stratejik tercihlerini daha fazla tartışır halde bulacaktır. Erdoğan'ın Kuveyt dönüşü uçakta basın mensuplarına söylediği sözler Trump'a bölgede Türkiye ile çalışmanın kaçınılmazlığını hatırlatıyor: "Ortadoğu'da Türkiye'siz bir karar verilmesi düşünülemez. Eğer Türkiye'nin fikrine müracaat etmeden birileri karar alıyorsa bunun bedelini aslında ağır ödüyorlar. Türkiye ile ne yapabiliriz diye düşünmeleri gerekir."
Bilmem, Obama'nın deneme yanılmalarını Trump'ın tekrar etmesine ihtiyaç var mı?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020