Celal BAŞLANGIÇ
Otel lobilerinde, kafelerde, restoranlarda herkes televizyonların başına toplanmıştı.
Kürt televizyonları Musul için açılan cepheden canlı yayın yapıyordu; Güney Kürdistanlılar gözlerini ekrana dikmiş başlamak üzere olan yeni bir savaşın hazırlık görüntülerine merakla bakıyorlardı.
Önce Musul’un, sonra da kendilerinin geleceğini tartışmaya başlıyorlardı hararetle…
Bundan tam dokuz ay önce, Ekim 2016’da gittiğim Süleymaniye’de tanık olduğu ruh hali aynen böyleydi.
Herkes başlamak üzere olan Musul operasyonunun heyecanını yaşıyor, belki de çok uzun sürecek bir savaşın sonunu, yaşamlarına getireceği yükleri merak ediyorlardı.
Tesadüf bu ya, tam dokuz ay sonra gittiğim Irak Kürdistan Bölgesi’nde ajans haberleri Musul operasyonunun zaferle bittiğini ve kentin tümüyle IŞİD’den temizlendiğini duyuruyordu. Ama bana pek kimsenin umurunda değilmiş gibi geldi.
Çünkü, yaşadıkları ağır ekonomik krizin yanı sıra artık başka bir gündem maddeleri vardı Güney Kürdistanlıların; Kürdistan’ın bağımsızlığı için yapılacak referandum…
Bu yeni durum, yaklaşık bir ay önce, 7 Haziran 2017’de, Irak Kürdistanı Böygesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin danışmanı Hemin Hawrami’nin twitter hasabından attığı bir mesajla duyurulmuştu:
“Önemli bir haber. Kürdistan’ın bağımsızlık referandumu 25 Eylül 2017’de yapılacak.”
KDP DIŞINDAKİ PARTİLERDEN İTİRAZLAR SÜRÜYOR
Bu yeni durum Barzani’ye yakınlığı ile bilinen Rudaw televizyonu tarafından haber olarak verildi ilk kez.
Rudaw’a göre 25 Eylül’de bağımsızlık referandumuna katılacak seçmenler, 6 Kasım’da da başkanlık ve parlamento seçimleri için sandık başına gidecekti bir kez daha.
Bağımsızlık referandumu tarihinin, Barzani’nin Kürt siyasi parti liderleriyle yaptığı toplantıda belirlendiği iddia ediliyordu.
Ancak, referandum tarihinin duyurulmasından sonra Bölge Başkanı Barzani liderliğindeki KDP dışında, Irak Kürdistanı’nın önde gelen partilerinden çok yüksek sesle itirazlar gelmeye başladı ve hala da sürüyor.
Ancak itirazın temel noktası Kürdistan’ın bağımsızlığına değil, kararın alınış yöntemineydi.
Çünkü Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin parlamentosu iki yıldır kapalıydı. Parlamento Başkanı ve bazı milletvekillerinin bölgenin başkenti Hewler (Erbil)’e girmesi yasaktı.
'KARARI PARLAMENTO ALMALI'
İtiraz da, bağımsızlık referandumu kararının iki yıldır kapalı olan parlamento tarafından değil de, bir başkanlık kararnamesi ile alınmış olmasıydı.
Bir de Irak merkezi hükümetinin, iki komşuları Türkiye ve İran’ın bağımsızlık ilanına verecekleri tepki ve uygulayacakları yaptırımlar tartışmaya muhtaç görünüyordu muhaliflere göre.
Yoksa Kürtler arasında bağımsızlığa itiraz eden kimse yoktu.
Bu konuya yazının ilerleyen bölümlerinde ayrıntılı biçimde değineceğiz; biz şimdi Barzani’nin ve bölgenin KDP yöneticilerinin neden Irak Kürdistanı’nda en ağır siyasi ve ekonomik, hatta diplomatik kriz yaşanırken bağımsızlık referandumu kararı aldıklarına bakalım.
Bağımsızlık referandumu kararından sonra ilk kez Foreign Policy’e konuşan Barzani, Kürtlerin baskı altında yaşamaktansa açlıktan ölmeyi tercih edeceklerini kendi yaşamı üzerinden örnekleyerek anlatıyordu:
“Ben Kürdistan’ın bağımsızlığı için doğdum. Doğduğumda, babam ve ailem ilk Kürdistan cumhuriyetini desteklemek için Barzan bölgesinden İran’ın Mahabad bölgesine gitmişti. Ben orada doğdum. 16 yaşındayken elime silah aldım. Bunun benim mirasım için ne anlama geldiğini düşünün; bütün hayatım Kürdistan’ın bağımsızlığı için geçti. Kürt tarihindeki ilk Kürt cumhuriyeti, Mahabad’daydı. Kürt bayrağını göndere çektiklerinde, ben o bayrağın gölgesinde doğdum. Bağımsız bir Kürdistan’ın bayrağının gölgesinde ölmek istiyorum.”
BARZANİ: HÜKÜMETLERİN HEPSİ KÜRTLERE BASKI UYGULADI
Referandum kararından sonra Barzani Washington Post gazetesine yazdığı makalede talep ettikleri bağımsızlığın tarihsel köklerine de değiniyordu:
“100 yıl önce, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Kürtlere bağımsız devlet olmaları için söz verilmiştir. Fakat Kürtlerin taleplerinin aksine Kürdistan; Türkiye, İran, Suriye ve Irak üzerinde bölüştürüldü. Yeni Irak devletinde Kürt ve Arapların eşit haklara sahip olması gerekiyordu. Ancak art arda gelen hükümetlerin hepsi Kürtlere baskı uyguladı.”
Barzani’ye göre merkezi hükümet Irak’ın devlet bütünlüğünü etkin bir şekilde desteklememişti. Erbil’in bütçesinin kesilmesini ve IŞİD’le savaşta Bağdat’ın Peşmerge güçlerine silah yardımı yapmamasını bu tezine örnek olarak gösteriyordu.
Makalesinde dile getirdiği bir iddiası daha vardı Barzani’nin:
“Aşılan yüz yıllık süreçte Kürtlerin Irak’la birleştirilmesi girişimleri sadece Kürtler açısından değil, Iraklılar açısından da başarılı olmamıştır.” ( Kaynak: Rudaw)
Bağımsızlık referandumu kararının alınış biçimine ve zamanlamasına yüksek sesle itirazlar gelirken, IKBY yönetimi özellikle uluslar arası platformlarda bunun ne kadar da önemli bir zorunluluk olduğunu anlatmayı sürdürdü.
AZİZ AHMAD: BU YAPAY DEVLET...
IKBY Ulusal Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Aziz Ahmad, New York Times’e yazdığı makalede tarihsel süreçten, ailesinin yaşadıklarından söz ederek referandum kararını savundu:
"Osmanlı sınırlarının yıkılmasından bir asır sonra Irak hala, ulusal arzuları ve kimlik hissiyatları bastırılan insanların zoraki bir birliği olmayı sürdürüyor. Aile üyelerim, 20. yüzyılın başından bu yana bu yapay devletteki yerlerini bulma mücadelesi veren Kürt erkek, kadın ve çocukları nesiller boyu katletmiş Irak hükümetlerinden kaçmak için on yıllarını sürgünde geçirdi. Dolayısıyla Iraklı Kürtlerin her zaman için devam eden, çözülmemiş bir kimlik sorunu oldu. Bu kimlik, Irak Kürdistanı halkı referandumda oy kullandığında nihayet bir çözüme kavuşacak.”
Irak Kürdistanı’nın iki komşusunu, Türkiye ve İran’a da uyarıları vardı Aziz Ahmad’ın:
“Nasıl ki Erbil veya Bağdat, İran’ın yakın zamanda düzenlediği seçimlere veya Türkiye’nin referandumuna müdahale etmediyse, bu ülkelerin de bunun Irak ve halkları için alınmış bir karar olduğunu kabul etmelerini bekliyoruz.”
ANKARA VE IRAK'I İKNA
Evet, IKBY’nin şimdiki yönetimi, Bölge Başkanı Barzani ve KDP’si bir yandan Bağdat’taki merkezi hükümeti, bir yandan Ankara’yı ve Tahran’ı ikna etmeye çalışırken, diğer yandan da AB’den, ABD’den Birleşmiş Milletler’e dek uzanan geniş bir yelpazede uluslar arası kamuoyuna bu referandumun bölgeye istikrar getireceğine ilişkin ikna çabalarını sürdürüyor.
Ancak görünen o ki, en az merkezi hükümet, komşular ve uluslar arası kamuoyunun tavrı kadar Irak Kürdistanı’nda yaşanan referandum tartışmaları da ayrı bir önem taşıyor.
Irak Kürdistan Bölgesi’nde giderek derinleşen siyasi ve ekonomik kriz sürüyor.
En son 2013 Eylül’ünde yapılan seçimlerde Barzani’nin KDP’si 38 sandalye kazanırken, Goran Hareketi 24, Talabani’nin KYB’si 18 üyelik kazanmıştı. İslamcı çizgideki partilerden Kürdistan İslam Birliği’nin 10, Komala İslam’ın elde ettiği parlamenter sayısı da altıydı.
2015 yılında kapatılan IKBY parlamentosu bugüne kadar tek bir kez toplanmadı. Bağımsızlık referandumu kararı da parlamento dışında alındı. İşte bölge içinde yaşanan “bağımsızlık referandumu krizi”nin en temel noktası da burası. Goran Hareketi, KYB gibi parlamentonun ikinci ve üçüncü büyüklükteki partileri ile Komala İslam, Kürdistan’ın bağımsızlığına değil ama parlamentoda tartışılmadan bir bağımsızlık referandumu kararı alınmasına karşılar.
İşte dokuz ay aradan sonra geldiğim Güney Kürdistan’da yaşanan tablonun ana hatları bunlardı.
'GELECEĞİN DUBAİSİ'NDE ŞİMDİ GÜNDE ALTI-YEDİ SAAT ELEKTRİK VERİLİYOR
Çok değil, 2010’lu yılların başında “Geleceğin Dubaisi” gözüyle bakılan bölgenin bugün yarım kalmış iskelet halindeki binaların üzerinde çürümüş vinçleri, 24 saatte ancak altı yedi saat elektrik verilen bir kentle karşılaşmak insanı üzüyor.
Bölgenin en güvenli kentlerinden biri olan Süleymaniye’ye indiğimizde bizi Türkiyeli gazeteci-yazar Necmettin Salaz karşıladı. Çünkü onun program yaptığı Talabani çizgisindeki Kürdsad ve Kürdsad News kanallarının çağrılısı olarak Süleymaniye’ye gelmiştik. Salaz’ın yaptığı “Yurt Köprüsü” programına konuk olarak katılacaktık.
Kürdsad TV’yi yöneten dostların büyük yardımlarıyla hem Artı TV için program çekimeyi hem de Artı Gerçek için bağımsızlık referandumu öncesi bölgedeki farklı siyasal yapıların görüşlerini yansıtacak bir dizi yazı hazırlayacaktık.
Ancak uçaktan iner inmez insanın yüzüne çarpan 50 dereceye yakın sıcaklığın, elektrik kısıtlamasından dolayı günün ve gecenin büyük bölümünü klimasız, vantilatörsüz geçirmenin sıkıntısının üzerine bir de yaşanan “referandum harareti”ni ekleyince varın siz hesap edin bölgenin her açıdan nasıl alev alev yandığını…
Elbette bu sıcaklık sadece mevsimden ya da referandum kararından ya da yaşanan siyasi ve ekonomik krizden kaynaklanmıyor.
İşin bir de tarihi boyutundan gelen bir birikim var; Kürtlere yüz yıl önce verilip bugüne kadar tutulmayan Bağımsız Kürdistan sözü…
DEVAM EDECEK
(İkinci Bölüm, 18 Temmuz 2017, Salı günü)
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021