Celal BAŞLANGIÇ
Sokağın bir ucunda Peyam TV var. Yanında da Sünnet Radyo.
Sokağın başında da bölgenin en büyük İslamcı partilerinden Komala İslam’ın genel merkezi bulunuyor.
İslamcı partilerin Irak Kürdistan Parlamentosu’nda 17 milletvekili var. Bunlardan altısı Komala İslam’dan seçilmiş. Ayrıca merkezi Irak Parlamentosu’na üç üyeyle girmeyi başarmışlar.
Komala İslam’ın parti binasında bizi Merkez Komite üyesi Rebwar Muhammed bekliyor.
Dışarıda sıcak 50 dereceye yaklaşmış. Bizi klimaların çalıştığı büyük bir salona alıyorlar.
Geniş koltuklara oturuyoruz. Rebwar Muhammed ile aramızda bir sehpayla yan yana konulmuş bir parti bayrağı bir de Irak Kürdistanı’nın üzerinde sarı bir güneş olan yeşil, beyaz, kırmızı bayrağı yer alıyor.
Bugünlerde Irak Kürdistanı’nda hangi muhalife “referandum” derseniz, söze hemen “parlamento” diye başlıyor.
Rebwar Muhammed de bu eğilime uygun davranıyor:
“Şu an parlamentomuz kapalı, çalışmıyor. Kürdistan’daki siyasi partiler birbirlerine uzaklar. İlişkileri kötü. Ciddi biçimde bir yönetim krizi var. Kürdistan Hükümeti’yle halkın ilişkisi hiç iyi değil. Biz İslami topluluk olarak ulusal birlik istiyoruz. Bunu hayata geçirmeye çalışıyoruz. Kürdistan Parlamentosu’nu çalıştırmak, hayata geçirmek istiyoruz. Yasaların parlamentodan çıkmasını istiyoruz. Bağdat’la ciddi bir diyaloğun olması gerekiyor. Referandum isteniyorsa komşu ülkelerle; İran, Irak ve Türkiye ile iyi ilişkiler içinde olmamız gerekiyor. Uluslararası güçlerle, ABD ve AB ile sıcak ilişkilerin geliştirilmesi gerekiyor.”
'EKONOMİK ANLAMDA ŞEFFAFLIK YOK'
Hangi eğilimden olursa olsun Irak Kürdistanı’nda görüştüğüm bütün muhalifler, yaşanılan krizlerin nedenleri konusunda hemen hemen aynı teşhisi koyuyorlar. Hatta çözüm önermeleri bile birbirlerine çok yakın.
Yaşanan krizin ana nedenini “yönetim” diye açıklıyor Rebwar Muhammed:
“Ekonomik anlamda hiçbir şeffaflık yok bölgede. Üçkağıtlar, çalma, çırpma, hırsızlık, yolsuzluk çok fazla. Her tarafta servet konusunda çok ciddi adaletsizlikler var. Bunlar krizin ana kaynağıdır. Hükümetin içinde adaletli bir dağıtım mekanizması yok. Hükümette olan partiler gerek hükümet olmanın, gerek parlamentoda olmanın sorumluluklarını yerine getiremediler. Bu yüzden de kriz her geçen gün boyutlanıyor.”
Goran Hareketi yöneticileri, Barzani’nin aldığı bağımsızlık referandumu kararının parlamentodan geçmemesi durumunda tabanlarını serbest bırakacaklarını açıklamıştı.
Komala İslami yöneticisi Rebwar Muhammed’e mevcut koşullarda referandum yapılması durumunda tavırlarının ne olacağını sorunca “Tartışmamız sürüyor, henüz bir karar almış değiliz” diyor.
“Ama inanıyoruz ki bu koşullarda yapılacak bir referandum başarılı olmaz. Bizim şu anda var olan mekanizmaya ciddi müdahale kararımız var. Bu referandumun parlamentoya taşınmasını bekliyoruz.”
Rebwar Muhammed’e son olarak Türkiye’ye ilişkin yaklaşımlarını soruyoruz.
“Bizim geçmişte de, şimdi de düşüncemiz şudur ki Türkiye’de barış süreci olmazsa hiçbir şey olmaz. Yapılması gereken şey barıştır. Biz hem HDP’ye hem de AKP’ye, ‘lütfen barış sürecine girin ve o yolda devam edin’ diyoruz.”
‘PARLAMENTO KARAR ALMAZSA REFERANDUMA KATILMAYIZ’
Irak Kürdistan bölgesinde Erbil’de yani bölgedeki adıyla Hewler’de mi yoksa Süleymaniye’de mi olduğunuzu anlamanın en kolay yolu ana caddelerde, kavşaklarda, bazı binalarda asılı fotoğraflara bakmak.
Eğer buralarda Mesud Barzani’nin dev fotoğraflarını görüyorsanız Erbil’de, yok Celal Talabani’nin posterlerini, sactan yapılmış dekupe fotoğraflarını görüyorsanız kesin Süleymaniye’desiniz demektir.
Asayişin, Peşmerge’nin kontrol noktalarında da Barzani bölgesine mi, Talabani bölgesine mi girdiğinizi ayırt etmek için üniformalara bakmak gerekiyor.
Çünkü Irak Kürdistan’ında bir tek parlamentoda ortaklaşılmış. O da iki yıldır kapalı.
Onun dışında iki ayrı peşmerge ordusu, iki ayrı istihbarat örgütü var.
Erbil bölgesinde en önemli siyasi güç Barzani’nin KDP’si. Süleymaniye bölgesine ise Celal Talabani’nin KYB’si hakim.
Ancak KYB’den ayrılan Goran Hareketi bu örgütten önemli bir güç koparmış. Son seçimlerde Goran 24 milletvekili çıkartırken KYB’nin kazandığı sandalye sayısı 18’de kalmış. Ancak kabul etmek gerekir ki, Süleymaniye bölgesinde yine de en önemli siyasi güç KYB.
Bizim de randevumuz KYB Başkanlık Divanı üyesi Saman Germiyani ile…
Germiyani bizi evinde bekliyor ama çok kolay olmasına rağmen bulmakta zorlanıyoruz. Çünkü Germiyani’nin konutunun olduğu arazi dev beton bloklarla kuşatılmış. Çok yüksek bir güvenlik uygulaması var. Kapıdaki nöbetçi kulübesi bile ancak içeri girdikten sonra fark ediliyor.
Kapı girişinde uzun namlulu otomatik silahlarıyla peşmergeler var. Bu güvenlik önlemlerini aşıp bahçeye girdiğimizde belki de Süleymaniye’nin en güzel villalarından biri karşılıyor bizi.
Germiyani, geçmişte partisinin Ortadoğu, Avrupa sorumluluklarında bulunmuş, KYB’nin dış ilişkiler sorumluluğunu yürütmüş.
“Referandum” der demez buradaki diğer muhalifler gibi içinde “parlamento” sözcüğünün geçtiği cümleler kuruyor.
“Referandum öncelikle yasayla gündeme gelmeli ve parlamentodan geçmeli. 2014 yılında bir yasa çıkardık parlamentodan. Dördüncü maddesi referandum için parlamentonun yasa çıkarmasını öngörüyor. Geçenlerde referandum için bir toplantı vardı. KYB olarak temsilcimiz yoktu. Sadece KYB’den seçilen Kerkük Valisi Necmettin Kerim ile Hükümet Başkan Yardımcısı Kubat Talabani bulundu. Ancak biz resmi temsilci göndermedik. 16 Haziran’da yaptığımız Başkanlık Konseyi toplantısında bir karar aldık. Referandum konusu parlamentoda karar altına alınmadan YNK’nın bu tür toplantılara katılmamasını kararlaştırdık. Bizim kaidemiz kanundur. KDP bu kararı tek başına aldı. KDP’ye kalırsa parlamentoya gerek yok. Hemen referanduma gideceğiz. Eğer parlamentoda karar alınmazsa biz sandığa gitmeyeceğiz. Eğer düzeltilirse gideriz. Aksi durumda İslamcılar gitmiyor, Goran gitmiyor, KYB gitmiyor. Şu an kesin olarak kararımız, önce yasa olacak, parlamentoda karar alınacak, sonra referandum yapılacak. Bizim istediğimiz hem Kerkük’ün hem de Şengal’in referanduma dahil olması. Ancak KDP istemiyor bunu.”
Kürdistan’ın ekonomik ve siyasal açıdan genel görüntüsünü anlatırken, biraz da şakayla karışık ama pek de parlak olmayan bir tablo çiziyor Germiyani:
“Kürdistan’ın durumu gerçekten çok iyi. Bir paramız yok, iki elektriğimiz yok, üç yakın zamanda suyumuz da bitecek, dört yolumuz vesairemiz yok. Durumumuz bu. Sen maaş ödeyemiyorsun, elektrik veremiyorsun, yol yapamıyorsun, hizmet sunamıyorsun bu durumda nasıl devlet kuracaksın?”
“Neden parlamentodan geçirilmeden bir bağımsızlık referandumuna gidiyor Kürdistan” sorusuna herkes farklı yanıt veriyormuş gibi çok değişik, üstü örtülü cümleler kuruyor ama aslında söyledikleri aynı; “Eğer referandum için yasa çıkarılırsa bu parlamentonun açılması anlamına gelir. O zaman bir şeffaflık mecburiyeti ortaya çıkar. O zaman biz çıkar rahatlıkla ‘Sen petrol satıyorsun, nerede bu para, ne kadar paramız var, nasıl yöneteceksiniz bu ülkeyi’ diye soracağız.”
Bu denli sıkıntılı, krizlerin yoğun olduğu bir süreçte referanduma gidilmesini de Germiyani “KDP bir kriz içersindedir. Bir yönetim anlayışına göre bir krizi bertaraf etmek için eskisinden de büyük bir kriz çıkarmak gerekiyor. Parlamento krizi var, KDP-Goran krizi var, Irak krizi var, para krizi var, Ortadoğu krizi var… Bu şartlarda öyle bir kriz çıkartacaksın ki, diğer bütün krizleri unutturacaksın. KDP’nin izlediği politika bu” diye açıklıyor.
Germiyani normal şartlar altında bağımsızlık ilanı için Bağdat’la oturup konuşulması gerektiğini savunuyor ama O’na göre “biz bağımsızlık istiyoruz” deyince Bağdat’tan alınacak yanıtın da ne olacağını net biçimde aktarıyor:
“Ekmek yok, su yok, aş yok, elektrik yok, neyle bağımsızlık yapacaksınız?”
25 yıldır Hewler-Süleymaniye, Halepçe-Süleymaniye, Ranya-Süleymaniye, Germiyan-Süleymaniye yollarının yapılmadığı, çeyrek asırdır elektrik sorununun çözülemediği, tren yolu projesini gerçekleştiremediklerini anlatıyor Germiyani, ama arkasından da ekliyor;
“ben de elbette istiyorum ki Kürdistan bağımsız olsun, halk özgür olsun ve mutlu yaşasın. Ama bir yanda diktatörü, bir yanda yoksul bir halkı istemem. Ben de böyle düşünüyorum, partim KYB de. Biz de Kürdistan’ın bağımsızlığını istiyoruz ama yasal yollarla, parlamento kararıyla getirilecek bir referandumdan ve bağımsızlıktan yanayız. Daha 1992 yılında KDP basit bir muhtariyet isterken biz federasyon istiyorduk.”
DEVAM EDECEK
(Dördüncü Bölüm, 22 Temmuz 2017, Cumartesi günü)
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021