Celal BAŞLANGIÇ
Geldiği son nokta itibariyle Denizli’de toplanan Ödemişlilere, İstanbul’daki Avrasya Tüneli’ni ve üçüncü havalimanını anlatıyordu.
Denizli’nin Özay Gönlüm Alanı’ndakiler “İzmir, İzmir” diye bağırıyordu.
Erdoğan alandakileri susturup sordu:
“Şimdi biz İzmir’de değiliz, neredeyiz?”
Alandakiler biraz daha abarttılar işi:
“Ödemiş seninle gurur duyuyor.”
“Taşımalı miting”inde suçüstü yakalanmıştı Erdoğan. Ortalığı yatıştırmaya çalıştı:
“Yahu arkadaşlar Denizli’de de mi Ödemiş var? Allah Allah!”
Bu diyalog, 24 Haziran yaklaştıkça Erdoğan açısından işlerin kötüye gittiğinin en somut göstergesiydi.
Çünkü Erdoğan’ın seçim meydanları giderek boşalıyor.
Ancak taşıma “müşteri”yle mitingleri kabalalık gösterebiliyor ama büyük boşlukların olduğu alanlarda coşkusuz topluluklara sesleniyor.
Büyük bir düşüş var Erdoğan’da.
Oysa daha beş on gün önce damat-bakan Berat Albayrak’ın özgüveni fantazi patlamasına yol açmıştı:
“Cumhurbaşkanımız ‘Ay’a dört şeritli yol yapacağız’dese inanacak seçmenimiz var.”
Ama Erdoğan baktı, pabuç pahalı, damat-bakan’ın fantazisini bir vaade çevirmeye kalktı. Tam da “hayaldi gerçek oldu” kıvamında anlattı Erdoğan Denizli’deki Özay Gönlüm Alanı’nda toplanan Ödemişlilere:
“Biz şu anda uzaya bir an önce nasıl ulaşırız bunun çalışmalarını yapıyoruz.”
Alandakiler hala “Ödemiş seninle gurur duyuyor”daydı. Sanki bütün Ödemişliler uzaya gidecekti.
Aslında Erdoğan’ın alay konusu olan vaatleri üç iptidai noktaya sıkışıp kalmıştı; “millet bahçesi”, “millet kraathanesi” ve “yeni stadyum”.
Yani yeni stadyumu yapacak, eski stadyumu “millet bahçesi”ne çevirecekti.
“İstediğiniz gibi gezin, yuvarlanın millet bahçesinde” diyordu.
Hani Gezi Parkı gibi bir sabıkası olmasa belki inananları daha fazla olabilirdi ama görünen o ki Erdoğan’a inananlar büyük bir hızla azalıyordu.
Belli ki 16 yıllık iktidardan sonra yapılan bu üç “üfürük” vaat, en büyük rakibi Muharrem İnce’nin “fizik hocalığı” yanında pek sufli kaldı.
Erdoğan da rakibine inat “uzay denemesi”ni “sonsuzluğa dört şeritli duble yol” olarak yapmaya kalktı.
En yakın rakibi Muharrem İnce ise 24 Haziran yaklaştıkça ataklarını daha da yoğunlaştırıyor.
Artık gündüzleri bıraktı, Ramazan diye “sahurdan önce” mitingleri yapmaya başladı.
Zaten İnce’nin mitinglerine müthiş bir katılım var. İlk başladığı noktanın çok ilerisinde İnce.
Erdoğan gibi taşıma seçmenle miting yapmıyor. Her gittiği yerde insanlar “acaba ne söyleyecek” diye koşturuyorlar alanlara.
35 gün gibi kısa bir süreye 82 miting sığdırdı İnce. Günde ortalama iki-üç miting yapıyor. Hatta önceki gün olduğu gibi bir günde beş miting de çıkardı.
İnce’nin kampanya programı, miting planlaması çok iyi kotarılmış ve neredeyse sıfır hatayla uygulanıyor. Her mitingden canlı yayın yapıyorlar, frekanslarını düzenli olarak basın yayın kuruluşlarına bir gün önceden bildiriyorlar.
Zaten CHP’nin yanı sıra HDP, İYİ Parti, Saadet Partisi de kendilerine ya hiç yer vermeyen ya da çok az yer veren yandaş medyaya bile her gün toplantılarından, mitinglerinden yapacakları canlı yayınların frekans bilgilerini iletiyorlar.
Bu seçimin en sürpriz partisi ilk kez seçime girdiği için İYİ Parti. Akşener ve ekibi tarifeli uçak seferleriyle il il dolaşıp miting yapıyorlar, hatırı sayılır kalabalıklar topluyorlar.
Saadet Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu e-miting aşamasına geçti.
İnce’den Karamollaoğlu’na kadar televizyon ekranlarında kendilerine yer bulabilen muhalefetin cumhurbaşkanı adayları reyting ölçümünde Erdoğan’ı solluyorlar.
Erdoğan’ın katıldığı televizyon programlarının reytingleri dizi tekrarlarının bile altında kalıyor.
HDP ise neredeyse imkansızı başarıyor. Cezaevindeki adayı Demirtaş’la birlikte hapishane duvarlarının arkasından miting yapıyorlar, basın toplantısı organize ediyorlar.
Sadece Demirtaş’ın cezaevindeki cumhurbaşkanı adayı olarak durumu dünyada bir ilk değil. Eşiyle olan 10 dakikalık telefon görüşmesi hakkını sosyal medya üzerinden milyonlara ulaşabilen bir mitinge çevirebilmek, gazetecilerden gelen soruları twitter üzerinden yanıtlayarak bir basın toplantısı yapabilmek gerçekten çok yaratıcı fikirler.
Bu yaratıcılığa iki eş başkanla iki koldan yapılan HDP mitinglerini, adaylarının yaptığı ve her biri mitinge dönüşen seçim bürosu açılışlarını ekleyince, bütün baskılara, tutuklamalara karşın HDP’nin aktivitesinden bir şey yitirmediğini, seçimlere büyük bir inatla asıldığını söylemek mümkün.
Cumhur ittifakının küçük ortağı MHP’de ve gizli ortağı BBP’de seçim tarihi yaklaştıkça artan derin çatlaklar var.
Seçime kadar birden fazla miting yapmayı göze alamayan MHP lideri Devlet Bahçeli kampanyasını salon toplantılarıyla yürütmeyi planlamıştı. Ancak apaçık görülüyor ki değil miting meydanlarını ortalama büyüklükteki salonları bile dolduramıyor Bahçeli.
Bunların hepsinin bir seçime sığabilmesinde Devlet Bahçeli’nin “erken seçim” zorlamasını “acil seçim”e çeviren Erdoğan’ın katkısı çok büyük.
Sonuç olarak Cumhur İttifakı’nı oluşturan AKP ve MHP için işler hiç iyi gitmiyor.
Millet İttifakı’nın adayları ise CHP’siyle, İYİ Partisi’yle ve Saadet Partisi’yle ivmesi giderek yükselen bir ataktalar.
Ancak seçimin sonucunu yani 25 Haziran’da kimin parlamentoda iktidar olacağını belirleyecek parti ise HDP.
Seçime 12 gün kala sahadaki bu görünüm seçmenlerin önüne yeni seçenekler, yeni davranış biçimleri getiriyor.
Bunlardan birincisi özellikle CHP ve İYİ Parti kökenli seçmende giderek yoğunlaşan bir tercih; cumhurbaşkanlığı seçiminde partilerinin adayları İnce ve Akşener’e, parlamento seçiminde ise HDP’ye oy vermek.
Çünkü HDP barajı geçemezse tüm muhalefet iktidarı parlamentoda AKP’ye kaptırıyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri büyük olasılıkla ikinci tura kalacak. İlk turda parlamentoda çoğunluğu alan bir yapı ikinci tura da büyük bir moral üstünlükle girecek, sistemin tıkanmaması için seçmen daha çok milletvekiline sahip ittifakın adayını tercih edecek doğal olarak.
Bu işlevsel yaklaşım nedeniyle HDP beklenenin çok üzerinde oy alabilir.
HDP’nin barajın altında kalması bütün bir muhalefetin iktidarı AKP’ye teslim etmesi anlamına gelir ki bu Türkiye için geri dönülmez tahribatlara yol açar.
İkincisi de, 24 Haziran yaklaştıkça, miting alanlarında büyük kalabalıklar topladıkça CHP adayı İnce’nin “gelin bu işi birinci turda bitirelim” yaklaşımı yoğunlaştı.
Bu nedenle de HDP sempatizanı olan ve seçimlerde Demirtaş’a oy verecek seçmen arasında “cumhurbaşkanlığında İnce’ye, parlamentoda HDP’ye oy verelim ki, seçim ikinci tura kalsa da İnce, Erdoğan’ın karşısına yüksek bir oranda oyla çıksın” yaklaşımı yaygınlaştırılmaya çalışılıyor.
Seçim sürecine girene kadar Demirtaş’ın oyları HDP’den yüksek görünüyordu. Ama şimdi gelinen nokta dengeleri değiştirebilir.
Bu perspektiften bakınca şimdiden şunu söylemek mümkün; 24 Haziran seçimlerinde İnce CHP’den, HDP Demirtaş’tan daha fazla oy alacak.
Görünen o ki Erdoğan’ın “Bay Muharrem” aşağılaması seçmende prim yapmadı. Ancak İnce’nin “Bay bay Recep” söylemi bugünlerde hayli taraftar buluyor.
Yazarlar
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021