Cemil ERTEM
Batı basını, S&P’nin, harika zamanlamalarla(!) ABD’den sonra İtalya’nın da notunu düşürmesinden tutun da, bu konuda yapılan zirvelere kadar tüm haberleri ‘The Greek dept crisis’ yani ‘şu bildiğiniz Yunan borç krizi’ yakıştırmasıyla veriyor.
Bugün krizi İrlanda ve Yunanistan gibi küçük ülkelerin iflası ile açıklamaya çalışan Anglosakson medyası, aslında böyle yapmakla bir taşla birkaç kuş vurmaya çalışıyor.
Birincisi krizin kaynağının bu ülkeler olduğu yanlışı yerleştirilmeye çalışılıyor. İkincisi ve daha da önemlisi, bu ülkelerin ve sistemin kurtuluşunun AB para birliğinden çıkışla olacağı anlatılıyor. Geçen gün Roubini’de ‘Yunanistan Drahmiye’ye dönsün’ dedi. Bunun çıkar bir yol olmadığını en iyi bilenlerden birisi herhalde Roubini’dir. Ama militarist batı basınının Yunan milliyetçileriyle birlikte tartıştığı bu yol, dünyaya Yunanistan üzerinden ‘başka bir şey’ anlatıyor.
Bu, çok açık olarak, siyasi küreselleşmenin durdurulması ve AB bütünleşmesinden bir ulus-devletler saldırganlığı üretme iradesinden başka bir şey değildir.
Yunanistan ilk önce Euro Bölgesi’nden sonra da- bunun doğal bir sonucu olarak- AB’den çıksın demek, AB sürecini durdurmak olduğu kadar, Yunanistan’ı yeniden Avrupa’nın doğuya uzanan bir uçak gemisi olarak kullanmak ve krizden çıkışın savaşa dayalı yolunu açmak olduğundan şüpheniz olmasın. Yani 20. yüzyılın başındaki senaryonun benzeri oynanmaya başlandı. O zamanda Britanya, Yunanistan’ı bir koçbaşı gibi Türkiye topraklarına sürerek, Türkiye’den başlayan ve Ortadoğu’ya uzanan ulus-devletler haritasını kanla çizmişti. Tabii ABD, Britanya’nın o zamanlar yarıda bırakmak zorunda kaldığı bu haritayı, 1948’de İsrail’i oraya sıkıştırarak ve daha sonra da kendisine bağlı eli kanlı diktatörler yaratarak tamamladı. İşte tam da şimdi, Yunan milliyetçileri, neoconlar, İsrail ve AB’nin içindeki ulus-devletçi militaristler, Kıbrıslı Rumları önlerine katıp yeni bir Türkiye sorunu ortaya çıkarmak istiyorlar. Şu Kıbrıs kıta sahanlığında sismik araştırma yapma hikâyesi tam da budur.
Aslında bu adımla, Kıbrıslı Rumları da harcamış oluyorlar; çünkü bu adım, Türkiye’yi devreye sokarak Rum kesimini, yalnız Güney Kıbrıs’a sıkıştıracak ve uzun vadede de Rumlar’ın meşruiyetlerini yitirmesine neden olacaktır. Kıbrıslı Rumlar’ı kullananların, krizi bu bölgeden başlamak üzere savaşla çözme yanlısı olan, neoconlar ve onların doğal müttefiki İsrail militarizmi olduğunu artık biliyoruz.
Savaş ittifakı barışçı - bütünleştirici çözümleri erteliyor
Önümüzdeki günlerde bu savaş ittifakı, kör terörden başlamak üzere bütün kaos silahlarını devreye sokacak; aynı zamanda, Türkiye içindeki finans oligarşisi yoluyla da Türkiye’yi krizin ortasına sürüklemek için ellerinin altındaki banka ve fonları kullanacaktır.
Şu tarihten itibaren Türkiye’de kör terörden, Meclis’in yeni Anayasa yapma doğrultusunda adım atmasını engellemeye kadar varan bütün siyasi gelişmeler, bu savaş ve kriz cenderesini tezgâhlamak isteyen güçlerin stratejisinden bağımsız olmayacaktır. K. Afrika’da ve Ortadoğu’da kendilerinden bağımsız bir demokratikleşme istemeyen bu küresel savaş ekseni, Türkiye’nin de buraya yapıcı müdahalesini istemiyor.
Bakın AB’deki borç sorununun en yakın çözümünün bir ‘ortak tahvil’ ihracı olduğu bilinmesine rağmen, ulus-devletçi, milliyetçi politikacıların yönetimde olduğu Almanya-Fransa buna yanaşmamakta ve sorunu Yunanistan’ın üzerine atmaktadır.
TCMB’den Ahmet Değerli ve Gürsü Keleş’in Euro Bölgesi Borç Krizi başlıklı ekonomi notu, bu gerçeği, çok özlü olarak anlatıyor bizce. Yazarlar, ‘ortak tahvil’ ihracı ile ilgili şu sonuca varmaktadırlar. ‘Tablo’da gösterildiği üzere ortak tahvil ihracı ile gelinen faiz seviyesinin tüm ülkeler için borçlanma faizi olarak kullanılması neticesinde ülkelerin tutturması gereken faiz dışı denge seviyeleri önemli ölçüde değişmektedir. Fransa ve Almanya dışında tüm ülkeler ortak ihraçtan kamu maliyesi açısından olumlu yönde etkilenmekte ve borcun sürdürülememe riski önemli ölçüde azalmaktadır.’ Ancak AB, süreci bütünleşme ve barış yönünde derinleştirecek bu tür hamleleri ertelemekte ve dağılma-savaş korosu her geçen gün sesini yükseltmektedir. Tabii bu cephenin en önemli hedefi Türkiye’deki demokratikleşme ve bunun Ortadoğu’ya yansımasıdır. Şu sıralar başımıza gelen ve gelecek olan bütün olumsuz gelişmelerin arkasında bu gerçekler yatıyor. S&P, Türkiye’nin notunu yatırım yapılabilir seviyeye getirdi. S&P, yeni dönemi anlatan kararlar alıyor. İzlemek gerek.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018