PKK lideri Öcalan, 27 Temmuz'dan beri yaptığı ilk görüşmede "Süreci biz değil devlet/hükümet tıkadı. Görüşmeler yeniden başlarsa kanın ve ölümlerin durması için elimden geleni yaparım" dedi.

KUZEY IRAK GÜNCESİ 

Kim ne dedi? Ne yaptı? Ne anlama geliyor? 

13 EKİM 2011 SAAT:18.00 

ANKARA 

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, dün Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile görüştükten sonra düzenlediği ortak basın toplantısında “Artık Irak topraklarında Türkiye’ye dönük tehdit oluşturan bir terör faaliyetine tahammülümüz yoktur” dedi. DHA’nın dünkü haberine göre Davutoğlu “Irak, kendi topraklarında tam askeri kontrolü sağlarsa bu, Türkiye’ye dönük terör faaliyetlerinin engellenmesi bağlamında önemlidir. Böyle bir durumda, sınırötesi operasyona ihtiyaç hissedilmeyecektir” diye konuştu. Bir gazetecinin, “Planlanan yeni yöntem nedir ve Irak’ın kuzeyine asker gönderilecek mi?” diye sorması üzerine Bakan Davutoğlu, “Bu konuda çalışmaları yoğunlaştırmaya ihtiyaç var. Geçmişte bu faaliyetler vardı ama gelecekte olmayacak. PKK’nın bu konuda, bizden çok güçlü bir şekilde bu kararlılık mesajını alması lazım. Irak’ın tek taraflı olarak kendi topraklarını kontrol etme gücünü göstermesini ümit ediyoruz. Bu tek taraflı mümkün olmazsa, birlikte her türlü mekanizmayı işleterek, bu beladan kurtulmak için tedbir alacağız” yanıtını verdi. 
Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ise “İki ülke arasındaki işbirliğinden de mutluluk duymaktayız. Herhangi bir grubun sınırı aşan eylemlerde veya terörist girişimlerde bulunması, sivilleri öldürmesi hiçbir şekilde kabul edilemez. Irak bir geçiş süresinden geçmekte. Biz, Bağdat’ın ortasında bile terörle karşı karşıya kalmaktayız fakat bu işbirliği yapmayacağımız anlamına gelmemelidir” diye konuştu. 
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu dün yaptığı konuşmada “Ben asla umutsuz değilim. Hatta bugün belki çözüme en yakın olduğumuz bir andayız. Türkiye’de hem halkın ’yeter’ dediği ve çözüm istediği hem de yeni parlamentoda herkesin bildiği gibi yüzde 95 halkın iradesi parlamentoya yansımıştır. Ciddi bir fırsat önümüzde duruyor. Ve yeni bir anayasayla belki var olan bütün sorunlarımızı çözeceğiz” dedi. DHA’nın haberine göre Ensarioğlu şunları söyledi: “Siyaset yapanların sadece halka hesap vermesi gerekir. Yargıçlara değil. Ama diğer tarafta siyaset yapanların da biraz daha cesaretle risk alıp, özgür siyaset yapması gerekir ki bu diyaloğu sağlayabilelim. Ve buradan bir çözüm üretebilelim.” 
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, KCK/TM soruşturması kapsamında BDP’li belediye başkanlarının da tutuklanmasına değinirken, “Belki de yakında, bir haftaya kadar D Tipi Cezaevi’ne gidebilirim. Zulme boyun eğmektense orayı tercih ediyorum” dedi. 

PKK 

Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan önceki gün İmralı’ya yaptığı ziyaretle ilgili dün Fırat Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada ağabeyinin sağlık ve psikolojik durumunun çok iyi olduğunu ifade etti. Öcalan ağabeyinin kendisine söylediklerini şöyle aktardı: 
* Süreci biz tıkamadık. Hükümet ve devlet tıkadı. 
* Belediye başkanları, BDP’lilen, sivil toplum örgütü yöneticileri PKK ile bağlantılı değildir. Siyasetçileri KCK altında bir araya getirmek hiç kimseye fayda sağlamaz. 
* Kürtleri bu konseptle yok edemezler. İstedikleri kadar üstümüze gelsinler. 
* Görüşmeler yeniden başlarsa ben yine kanın ve ölümlerin durması için elimden geleni yapacağım. 
* Görüşmelerin yeniden açılması ve akan kanların durdurulması için adım atılmasını bekliyoruz. 
* Şu aşamada kilit bizim elimizde değil, devletin elindedir. Kapıyı açarlarsa görüşmeler devam eder. Önümüzdeki dönemde her şey değişebilir. Şu aşamada bizim açımızdan söyleyecek bir şey yok. 
* Avukat ve aile görüşmeleri hükümetin tavrına bağlı olarak kesilmiş durumda. Halkımız umutlu olsun. Kürtler kazanacak. 

GELİŞMELER NEYE İŞARET EDİYOR 

Davutoğlu’nun sözleri, Ankara’nın Kuzey Irak’a karadan müdahalesinin askıya alındığını gösteriyor. 
Ensarioğlu’nun konuşması, mevcut parlamentonun bileşimi sayesinde Kürt sorununa anayasal çözümün mümkün oluşuna işaret ediyor. Ensarioğlu, KCK tutuklamalarına karşı çıkarken BDP’ye de PKK ile arasına mesafe koyması gerektiği mesajını veriyor. 
27 Temmuz’da “Sağlık, güvenlik ve özgür hareket etme koşulları sağlanana kadar aradan çekiliyorum” diyen Öcalan’ın kardeşi aracılığıyla yaptığı açıklamalar, İmralı’nın yeniden devreye girmek için Ankara’ya gönderilen mesaj niteliği taşıyor. 
13 Ekim tarihli “İmralı’ya ziyaret ne anlama geliyor?” başlıklı Kuzey Irak Güncesi’nde işaret edildiği gibi İmralı’ya iki buçuk ay sonra ziyarete izin verilmesi meyvesini veriyor ve Öcalan, 27 Temmuz’daki şartlarından vazgeçtiğini hissettiriyor. 
Diğer bir ifadeyle Ankara’nın ‘zemin yoklaması’na Kandil’in 12 öğretmeni peyderpey serbest bırakarak verdiği yanıta İmralı’nın da kendi katkısını yaptığı fark ediliyor. 
Çünkü Öcalan’ın -yukarıda gönderme yapılan Kuzey Irak Güncesi’nde belirtilen ve onun tarafından anahtarının devlette olduğu ifade edilen- İmralı-Kandil hattındaki yeni ‘kapı’nın açılmasını dört gözle beklediği anlaşılıyor.