Cihan AKTAŞ
Kızım yarı yıl tatili için yolculuğa çıkmak istediğinde, aklıma gelen ilk ülke oldu Bosna. Avrupa’nın ortasında sayılır, yine de bize yakın. Arada sınırlar var, fakat şehirleri bir Bursa, bir Konya havası sunuyor. Ciddi sorunlarla boğuşuyor yıllardır, böyleyken dokusuna güvenebilirim. İki yıl önce gittiğimde, Saraybosna’da, Başçarşı Meydanı’nda suyundan içen misafirin en kısa zamanda şehre geri döneceğini söyledikleri çeşmeden su içmiştim. Geri dönemedim ama bir aklım orada. Aklım Şida teyzenin tünelinde, yıllardır maaş alamadıkları için grev yapan işçilerde, Srebrenitsa’nın kimliği tespit edilmemiş adsız şehitlerinde…
Boşnaklar unutulması imkânsız acılar yaşadı. Bununla birlikte bir taraftan unutmak zorunda savaşın çocukları, bugüne tutunmak için; diğer taraftan dünün acıları öylesine yoğun ki unutmaya çalışmanın kendisi bir yara sebebi olabilir.
İşsizlik, ödenmeyen maaşlar, rüşvet ve yolsuzluk haberleri… Bosna, asgari uzlaşma adına yakın geçmişi unutmuş gibi yaşamalıydı. Göstericiler ise derin hafızayı yaktılar. Başkentteki Cumhurbaşkanlığı binasında çıkarılan yangında paha biçilemeyecek tarihi ve güncel birçok belge, yargı kararları ve mikrofilmler zarar gördü. Kuşkusuz apaçık hayat kavgası ve geleceğe dönük güvensizlik an geliyor geçmişle hesaplaşma kusuru noktasına dayanıyor. Fakat geçmişle hesaplaşmak nasıl mümkün olabilir, bir Srebrenitsa ile birlikte bu ağır yükü kimler, nasıl kaldırabilir?
***
Aida Begiç’le 2012 yılının yaz başı günlerinde sinema söyleşimizi gerçekleştirdiğimizde, gençlerin geçmişle bu zor, hassas ilişkisi üzerine de konuşmuştuk. O sırada “Çocuklar” (Djeca) filmini henüz tamamlamış, filmin adı konusunda bir karara varmaya çalışıyordu. Sanatçı sorumluluğu ve duyarlığı, adaletten yoksun bir uzlaşma nedeniyle acılarıyla yüzleşmeyi iç dünyasına terk eden bir halkın gençlerine mecbur olduğu açıklamaya yoğunlaşmıştı.
Begiç’in “Çocuklar”ını sevgili Mustafa Emin Büyükcoşkun’un yardımıyla seyretme fırsatı buldum. Film üzerine düşünmeyi sürdürürken Bosna olayları başladı. İki yıl önce, baharın ilk ayında gittiğimde Bosna, hüzünlü, yorgun ve kırılgandı. Hayat normal olmayan bir sürü aksaklığa ve probleme rağmen sürüyordu, sürmek zorundaydı.
Aida Begiç’e, Bosna’nın yaşanan katliamların sebep olduğu travmayı ne ölçüde atlatabildiğini sormuştum. Bu travmayı henüz atlatamadıklarını, hatta durumun 1997-98’e göre çok daha kötü olduğunu söylemişti. Bunu da Bosna’nın hiç çözülmeyen iç durumuna değil de milliyetçi eğilimlerle nefretin mevcudiyetini korumasına bağlamıştı. Şunları da söylemişti Begiç: “Gerçeği yalanlamak, adaletsizlik, yolsuzluk ve diğer kötü şeyler hâlâ var. Ancak bence duvarın önünde olmak veya umutsuz olmak sadece Bosna'nın durumuyla sınırlı değil, bu dünya çapında bir sıkıntıyla ilgili. Ve ben Bosna'yı Avrupa'nın aynası olarak görüyorum. Bütün iyi gidişatı yansıtırken aynı zamanda kötü olayları da yansıtıyor.” http://www.dunyabulteni.net/?aType=haber&ArticleID=208070
Begiç’in “Çocuklar”ı bu anlamda yaşanan olaylar konusunda bir uyarı değeri de taşıyor. Bosna, geçmişi unutamasa da uzlaşabilmeye zorunlu bir ülke. Adalet ve hakkaniyetin sağlanması hiç kolay değil. Kitleleri geçim kavgasında yalnız bırakan ve bir taraftan da yolsuzluk gibi kötülükleri hiç engellemeyen sistem, büyük hantallığıyla ülkenin önünü kapatıyor. Bu konuda yazışırken Mustafa Emin’in dediği gibi: “Bosna rüyası bu değildi.”
Gelelim “Çocuklar”ın görmeden edemediği, anlatma sorumluluğu duyduğu hikayeye.
***
“Çocuklar” Bosna’nın çok zorlu geçiş döneminin ve ilk çocukluk deneyimlerini savaş zemininde yaşayan gençlerin hikayesi. İki savaş yetimi, savaş sırasında 5 yaşında olan 23 yaşındaki Rahima ile savaş başladığında doğan kardeşi Nedim, filmin baş kahramanları. Küçük aile, bir lokantanın mutfağında çalışan Rahima’nın çabasıyla ayakta duruyor. Günün birinde Rahima lise öğrencisi olan kardeşinin bilmediği karanlık bir hayatı daha olduğundan kuşkulanmaya başlıyor. Nedim bir mafya yahut uyuşturucu çetesine bağlanmış gibidir. Neler olduğuna emin olamayan Rahima kardeşini korumak için harekete geçiyor.
Olaylar Saraybosna’nın kenar mahallelerinde yaşanıyor. Şimdiki zamanın kötülüklerinin seslerine her zaman savaşın sesleri ve görüntüleri karışıyor. Savaş üzerine tek kelime konuşulmasa bile çocuklar harabeyi andıran binaların arasındaki kuytu alanlara sızan kötülüğün ayartıcılığıyla sakatlanmaya zorlanıyorlar. Begiç bu konuya özel duyarlığını Saraybosna söyleşimiz sırasında şöyle anlatmıştı: “...Çünkü ben, geldiğim bu yerde ilk idrak ettiğim şey savaş olsaydı dünyam nasıl gözükürdü hayal bile edemiyorum. Ve ayrıca onlar bir geçiş döneminde büyüdüler ki bu korkunç bir şey. Bu kuşak bu anlamda çok özel ve bizim onlara karşı sorumluluğumuzun çok büyük olduğunu düşünüyorum. Ancak maalesef onlara yeterli ilgiyi göstermiyoruz.”
Begiç’in kadın kahramanı için seçtiği adın “Rahima” olması çok anlamlı. “Rahim”, Allah’ın 99 adından biri; Bağışlayıcı, sevdiklerine ve müminlere (âhirette) merhamet eden, onları koruyan, onlara acıyan demek. Unutulması güç katliamların, büyük acıların ardından ister istemez biriken kin ve nefrete karşılık, sana düşmanlık eden komşunla normal bir hayat sürdürmelisin. Büyük irade gerektiren bu çabayı göstermek kişi olarak, toplum olarak sana düşüyor, çünkü, hakkın yerli yerine konulduğu bir adaleti önemsemeyi sürdürüyorsun. Barış antlaşması, Dayton, Süleyman Gündüz’ün Yeni Şafak’taki “Bosna Hersek’te olanlar sürpriz mi?” başlıklı yazısında özlü olarak anlattığı gibi adeta bir yarayı her an kanamaya hazır bir şekilde bırakmayı amaçlıyordu. Böylesine bir adaletsizlik temelinde kurulan uzlaşma, aradan geçen 16 yılda başka türlü, bir iş, bir emek adaletinin sağlanmasına da izin vermedi.
Bosna’nın savaş yaralısı şehirlerinde dolaşan, ırmakların, binaların, meydanların, köprülerin ve zarif muamelelerin güzelliğini kadar kötülüğe ansızın yakalanmış simalardaki hüznü de üzerine alarak Türkiye’ye dönmeye hazırlanan kızımla internet üzerinden bu konuda konuşmayı sürdürüyoruz: Savaş bitmiş miydi? Ne zaman bitmişti? Komşunuza güven duymazsanız, nasıl rahat bir gönülle uyuyabilirsiniz ki… İşte bu tedirginlikle de savaşın çocukları nasıl iyimser, barışçıl, ideallerine sahip çıkan gençlere dönüşebilir? Bu gençler bugünü bir hayal/bastırma sarmalında yaşarken nasıl bir gelecek tasarlayabilirler? Nasıl bağışlayıp merhamet edebilir insan, bir Srebrenitsa’yı unutmayı asla başaramayacağına göre…
Begiç’in kahramanına “Rahima” adını seçmesi hiç de rastlantı eseri değil.
Rahima’nın başını örtmesi değerlerine dönerek korunma ihtiyacının yanında, taze bir bakış için yeniden doğuşun da ifadesi. Kahramanımızın gördüğü bir rüyada yüzü belirsiz mavi çarşafa bürünmüş kadın, geçmişin ince bağları kadar şimdinin dinamik kılınması gereken umutlarını da yansıtıyor. Kardeşinin başının okulda zengin bir ailenin oğluyla derde girmesi, ister istemez yeni bir anlama çabasına düşmesine yol açıyor. Genç kız kardeşinin maruz kaldığı tehditler üzerinden diğer gençlerin, çocukların dünyasına uyanırken, asla unutmaya terk edilmemesi gereken sebep ve değerleri irdelemeye başlıyor. Ucu açık hikâye, henüz gerçekleşmekte olana dönük bir uyarıyı dillendirirken, “merhamet” gibi hisleri güçlü kılan sebepler üzerine düşünmeye de yönlendiriyor. Unutmak hiç kolay değil, ancak aile, komşu, mahalle ilişkileri üzerinden bir hatırlama, birlikte hatırlama, şimdiye uyumun daha az sarsıcı olmasını sağlayabilir.
Çocuklar”, bir yanıyla belgesel tadında görüntüleriyle, akıcılığından ödün vermeden, bizi iki kardeşin hikayesinde Bosna’nın dünüyle bugünü arasındaki geçişin güçlüklerini başka türlü hatırlamaya ve şimdinin ihtiyacı olan temel tutum ve yaklaşımlar üzerine yeniden düşünmeye sevk ediyor.
http://www.dunyabulteni.net/yazar/cihan-aktas/19536/rahimanin-hatirlattigi-her-sey
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2021
9.08.2019
16.01.2019
4.02.2018
28.08.2018
15.08.2018
28.07.2018
19.07.2018
21.10.2017
21.09.2016