Elif ÇAKIR
Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti teşkilatlarıyla video konferans üzerinden gerçekleştirdiği bayramlaşma programında “Felaket tellalları karanlık bir tablo çizmeye çalışsa da 2023 hedeflerine kararlılıkla yürüyoruz” demiş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan hemen her konuşmasında 2023 hedeflerinden bahsediyor.
Erdoğan’ın 2011 yılında açıkladığı “2023 Türkiye Vizyonu Belgesi”ne göre; Türkiye 2023 yılına geldiğinde kişi başına gelir 25 bin dolar, işsizlik oranı yüzde 5 olacak, yoksulluk bitecek, gelir dağılımındaki dengesizlik asgariye inmiş olacak, kayıtdışı istihdam yüzde 15’e düşecekti. Türkiye’nin milli gelir 2 trilyon dolara, ihracatı ise 500 milyar dolara çıkacaktı ve ülkemiz dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alacaktı.
2023 hedeflerini 11 yıl önce açıkladı.
***
Toplama, çıkarma, bölme işlemlerinde MHP lideri Devlet Bahçeli kadar iyi değilim, hele de ebcet hesaplamasından hiç anlamam.
Ama şöyle kabataslak bir hesap yapabilirim. Temmuz 31 gün çekiyor, dolayısıyla bugün itibariyle 8 gün Temmuz ayından var, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık aylarının toplamıyla 128 gün sonra 2021 yılı bitiyor. 2022 yılı 365 gün, 365 artı 128’i toplarsak bu durumda 493 gün sonra 2023 yılına giriyoruz. Cumhur İttifakı seçimlerin vaktinde yapılacağını söylüyor. Bu durumda 2023 Haziran’ında seçimler var. Hadi sandıklar kuruluncaya kadar, son saate kadar mühleti olsun ve Erdoğan’ın tam 680 günü var diyelim.
Evet, Sayın Erdoğan’ın 2023 hedeflerini gerçekleştirmek için toplamda 680 günü var. Türkiye’de şu anda kişi başına milli gelir 8 bin dolar. 2013 yılında ülkemizde kişi başına milli gelir 12 bin dolara yükselmişti. Ama kötü yönetim yüzünden 12 bin dolardan 8 bin dolara gerilemiş durumda.
Dediğim gibi hesap kitap işlerinde Sayın Bahçeli kadar iyi değilim ve iktisatçı da değilim. Cumhur İttifakı’nın iki lideri de iktisatçı. Bahçeli hem iktisat bölümü mezunu hem de iktisat bölümlerinde ders vermiş bir iktisat doktoru. Cumhurbaşkanı Erdoğan da kendisinin iktisatçı olduğunu ifade ediyor.
8 bin dolara düşmüş olan milli gelirimizin 680 gün içinde 25 bin dolara çıkartılması mümkün mü?
Şu andaki somut hiçbir veri 2023 Hedeflerinin gerçekleşeceğini göstermiyor. Ama Sayın Erdoğan ısrarla her konuşmasında 2023 hedeflerinin gerçekleşeceğini söylüyor.
Kamuoyunun bilmediği ama kendisinin bildiği sihirli bir formülü vardır ve herkesi son dakika ters köşeye yatıracak olabilir mi diyelim?
Erdoğan’ın yönettiği ülkenin gerçekleriyle taban tabana zıt, dinleyene hangi Türkiye dedirten açıklamalarını nasıl yorumlamak lazım?
***
Sayın Erdoğan’ın son zamanlarda yaptığı konuşmaları dinlediğimde aklıma sürekli Mustafa Fazıl Paşa’nın 1867 Martında dönemin padişahı Sultan Abdülaziz’e Türkiye’de işlerin iyi gitmediğini anlatan 18 sayfalık mektubundaki o meşhur sözü geliyor. Adalet, hukuk, eğitim gibi alanlarda reform tavsiyelerinde bulunan Fazıl Paşa mektubuna şöyle başlıyordu:“Padişahların sarayına en güç giren şey, doğruluktur. Onların çevresini sarmış bulunan kimseler doğrulukları kendilerinden bile saklarlar.”
Erdoğan’ın iyimser bir tablo çizmesi de kötü giden işler konusunda hamaset yapması da doğal. Ülkeyi yöneten birisi olarak “battık, gidiyoruz” demesin ancak hamaset yapmanın, propaganda yapmanın da bir ölçüsü olmalı. Propagandanın gerçeklikle bağı bu kadar kopuk olmamalıdır.
“2023 hedeflerine kararlılıkla yürüyoruz” diyen Erdoğan’ın devamında söylediği şu sözler mesela: “Sanayi üretimi gayet iyi gidiyor, ihracat rekor üstüne rekor kırıyor, ekonomimiz atağa kalktı, vasıflı vasıfız elaman ihtiyacı had safhaya çıktı. Bazı alanlarda yetişmiş iş gücü adeta karaborsaya düşmüş durumda.”
Sayın Erdoğan’ın bahsettiği vasıflı vasıfsız elaman ihtiyacının had safhaya çıktığı, vasıflı elamanların karaborsaya düştüğü bu ülke neresi acaba?
Hangi ülkeden bahsediyor?
Türkiye’den bahsediyor olamaz, çünkü ülkemizde geniş tanımlı işsiz sayısı 10 milyonu geçti, 22 milyon yoksul sayısı var. Türkiye’de esnaf, çiftçi muhalefet liderlerinin önlerini kesiyor “açız, evimize ekmek götüremiyoruz” diye.
Nasrettin Hoca’nın meşhur “kedi ciğer” fıkrası gibi.
Sayın Erdoğan’ın bu açıklamasına iki Türkiye var.
Bir Erdoğan’ın Beştepe’nin penceresinden gördüğü Türkiye bir de 10 milyon işsizin, 22 milyon yoksulun olduğu, nitelikli beyinlerini yurt dışına kaçırdığı, ülkesinde tutamadığı halkın yaşadığı Türkiye.
***
CHP ve Gelecek Partisi’nin sözcülerini Faik Öztrak ve Serkan Özcan’ı aradım. İkisi de aynı zamanda ekonomist. Sayın Erdoğan’ın açıklamasını sordum.
CHP Sözcüsü ekonomist Faik Öztrak özetle şöyle dedi:
“Bir ekonomi yönetiminin başarısı, çalışmak isteyen yurttaşlarına ne kadar iş imkânı sunduğuyla ölçülür. Bugün ülkemizde gerçek işsizlerimizin sayısı yaklaşık 10 milyon. Erdoğan Şahsım Hükümeti iş başı yaptığında aynı sayı 5,5 milyondu. 3 yılda gerçek işsiz sayımız neredeyse ikiye katlandı. Yine genç nüfus avantajımızı doğru dürüst kullanamıyoruz.
OECD içinde gençlerine doğru dürüst eğitim ve iş veremeyen ülkeler arasında lideriz. 15-29 yaş arasındaki her 100 gencimizin 30’u ne eğitimde, ne de işte... Gençlerimiz annesinin babasının yanında ev genci olarak yaşıyor. Erdoğan şimdi “vasıflı-vasıfsız eleman ihtiyacı had safhada” diyor. Ama bıraktık uluslararası kuruluşların rakamlarını, TÜİK ’in rakamları bile Erdoğan’ı yalanlıyor.
Bu ülkede her dört gencimizden 3’ü derin ekonomik kaygılar yaşıyor. Meksikalı, Şilili ve Slovenyalı gençlerden sonra, en çok ekonomik kaygı yaşayan gençler, bizim gençlerimiz. Peki, en az kaygı yaşayan gençler nerede? Avusturya, Fransa ve Almanya’da. Neden? Çünkü pandemide bu ülkeler milli gelirinin yaklaşık yüzde 10’ununu vatandaşlarına doğrudan gelir desteği olarak verdi. Şimdi Mahir Ünal, ‘bu ülkelerden bakılınca Türkiye süper güç gibi görünüyor’ diye milletle alay ediyor. Gençlerine umut olamayan bir ülke geleceğe umutla bakamaz. Ne diyelim bunlar saraylarında artık ne yiyip, ne içiyorlarsa, millete de aynısından yedirip, içirsinler. Ya da taktıkları tozpembe gözlüklerden millete de dağıtsınlar. Erdoğan ve şürekası milletten ve milletin dertlerinden tamamen koptu. Artık paralel bir evrende yaşıyorlar.”
***
Gelecek Partisi sözcüsü ekonomist Serkan Özcan ise şöyle dedi:
“Türkiye’de Sn. Erdoğan’ın dışında ekonominin atağa kalktığını, rekorlar kırıldığını düşünen başka hiç kimse kalmadı. Erdoğan Türkiye’de vasıflı işçilerin karaborsa haline geldiğini söylüyor. Kendisine tavsiyem yine kendi çevresi dışında artık hiç kimsenin inanmadığı TÜİK’in rakamlarına bakıp işsizlik tablosunu anlamaya gayret etmesidir. Bugün Türkiye’de TÜİK rakamlarına göre bile geniş tanımlı işsizlik %27.
İşin daha kötüsü yüksek öğretim almış gençlerde işsizlik %35 düzeyinde. Pandeminin sebep olduğu baz etkisi nedeniyle 2021 yılında bir miktar büyüme görülecek olsa da Türkiye’de sağlıklı bir büyüme modeli maalesef yok.
İşsizliğin bu seviyede kalabilmesi için bile her yıl en az %5 büyümemiz lazım.
ayrıca ülkede 5,5 milyon gencin ne istihdamda ne eğitimde olmadığını, yani hayatlarını ‘ev genci’ olarak geçirdiklerini de unutmayalım.”
Hem Sayın Öztrak hem de Sayın Özcan TÜİK verilerinin Erdoğan’ı tekzip ettiğini söylüyor.
Propaganda yapmanın, algı oluşturmanın da bir ölçüsü olmalı, değil mi?
Siyasetçinin en büyük sermayesi güvendir, itibarıdır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.11.2025
19.11.2025
11.11.2025
5.11.2025
17.10.2025
8.10.2025
7.10.2025
4.10.2025
30.09.2025
24.09.2025