Ergun BABAHAN
Ukrayna’da aylar süren mücadele sonucunda Kiev Meydanı’nı dolduranlar mücadeleyi kazandı ve Rusya yanlısı Cumhurbaşkanı Yanukoviç iktidarı bırakıp kaçmak zorunda kaldı. Şu anda nerede olduğu bilinmeyen Ukraynalı lider, arkasında gerçek bir enkaz, bölünme tehlikesiyle baş başa bir ülke bıraktı. Halkın öfkesine kulak tıkayan, cebini doldurmaya bakan, hukuku askıya alan her otoriter, totaliter liderin başına gelmesi kaçınılmaz bir son.
Eğer Çin veya Rusya değilseniz, müthiş bir enerji veya yeraltı zenginliği, büyük bir nüfus ve de güçlü bir ordunuz yoksa, kişiye dayalı rejimlerin ayakta kalma şansının giderek azaldığı bir dönemden geçiyoruz.
Suudi Arabistan çağdışı rejimini büyük petrol zenginliği sayesinde sürdürebiliyor ama Mısır bölge güvenliği için tehdit haline geldiğinde, kimse kimsenin gözünün yaşına bakmıyor. Bakın, Ukrayna’daki durumu özetleyen bu satırlar, dünkü The Guardian gazetesininin yorumunda yer aldı:
‘‘Yaygın yolsuzluk ve adam kayırmaya öfke, katlanılamaz gaz sübvansiyonları ve kronikleşmiş eşitsizlik ülkenin sadece batısı ve merkeziyle sınırlı değil. Ukrayna’nın son dönem politik gelişmelerinde ‘Avrupa yanlısı’ kavramı somut veya gerçekçi bir kavram değil.
Aksine, Avrupa yanlısı kavramı Yanukoviç hükümetinin temsil etmediği her şeyi kavrayan ve kapsayan bir kısa tanım haline gelmiş halde: zenginliğin, başkanın dişçi oğlu dahil, yakın çevresi tarafından iç edilmediği daha adil bir toplum, siyasi özgürlükler ve herkesin eylemleri nedeniyle hukuk karşısında hesap verdiği bir toplum.
Avrupa yanlısı kavramı aynı zamanda bir red. Putin’in kendi illiberal demokrasisi modeliniörnek alan ve giderek otoriterleşen, temel özellikleri hırsızlık, hoşgörüsüzlük ve protesto hakkı ve ifade özgürlüğü üzerinde baskıyı ifade eden bir rejimin reddi…’’
Açıkçası, The Guardian’ın bu yorumundaki Ukrayna ve Yanukoviç kelimelerini çıkarıp Türkiye ve Erdoğan kelimelerini koyarsanız bir şey kaybetmezsiniz. Türkiye de illiberal demokrasinin gittikçe otoriterleşen bir modeline doğru hızla kayıyor. Bugüne kadar Avrupa ve Batı yanlısı görünen ve davranan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de Başbakan Erdoğan’ın saflarına geçmesiyle, hukuk devleti ilkesi çok ciddi bir tehdit altına girdi.
Burada da iktidar Başbakan ve ailesinin de içinde olduğu yolsuzluk iddialarıyla itham ediliyor ama Ukrayna’da olduğu gibi yargıya yapılan doğrudan müdahalelerle hukuk önünde hesap verilmesinin önü kesiliyor.
Türkiye’nin bütün büyük kamu ihalelerini kazanan müteahhitlerin iktidarın talimatıyla bir araya geldiği ve ülkenin büyük bir medya grubunu satın alması için yine iktidara göbekten bağlı birine ve iktidarın talimatıyla 100’er milyon dolar verildiği iddia ediliyor.
Başbakan Erdoğan bazı yayın organlarına ‘Alo Fatih’ hattı kurmuş, kimlerin program yapacağından, kimlerin açıklamalarının altyazı olacağına kadar her detaya müdahale ediyor. İfade özgürlüğü resmen askıya alınmış durumda. Başbakan Erdoğan’ın Habertürk ve Show TV’nin başına koydurduğu adamı Fatih Saraç ile yaptığı öne sürülen konuşmalar çarşaf çarşaf ortaya çıkıyor, kimseden tık çıkmıyor, çıkamıyor.
Protesto hakkı ise hak getire… En küçük gösteriye, iktidarın emrindeki polis en sert şekilde müdahale ediyor. Gezi’de öldürülen veya kör edilen çocukların hesabını veren olmadığı gibi, her türlü protesto hareketini biber gazı, plastik mermi ve tazyikli suyla bastırma yöntemi her geçen gün şiddetini artırıyor.
Her şeyi sandığa bağlayan, hukukun temel ilkelerini, azınlık haklarını, şeffaflığı yok sayan bir rejim tipi şu anda. Ferid Zekeriya’nın kitabında anlattığı gibi, hukukun üstünlüğü ilkesi temel alınmadan, kişi hak ve özgürlükleri anayasal güvenceye bağlanmadan, yargının bağımsızlığı garanti edilmeden, devletin toplumsal yaşamın her alanına müdahalesi engellenmeden gerçek demokrasi olunmuyor, olunamıyor.
Türkiye’nin tıpkı Ukrayna gibi bir başka sorunu daha var: Bölünme riski. Hukuksuzluğun giderek artması, her türlü ifade özgürlüğünün kısıtlanması, devletin faşizan özelliklerle donatılması, başta ana dil olmak üzere, kendi kendini yönetim için de yıllardır mücadele veren Kürtler için de ciddi bir tehdit. Böyle bir devlet, Kürtler’in içinde olmak isteyeceği bir yapı olma özelliğinden giderek uzaklaşıyor.
Bu gidiş iyiye gidiş değil. Unutmamak lazım ki, en güçlü olduğunu zannettiğin an aslında en zayıf olduğun andır. Ama bedeli sadece sen değil, koca bir ülke öder. Görünen köy kılavuz istemez. Bu topraklar, Sunni'si, Alevi'si, Türk’ü Kürt’ü, eşcinseli, beraber yaşayanıözgür ve mutlu olacaksa çözüm yolu liberal demokrasiyi kurmaktan geçiyor, Putin’leşmekten değil.
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021