Ergun BABAHAN
Medya tamamen kontrolü altında, HDP’liler hapiste. Sokağa çıkan, tweet atan, Facebook’a hakkında iki satır karalayan kendisini anında cezaevinde buluyor. İstediği ortamı buldu ama mutsuz.
Çünkü kavga edecek kimse kalmadı. Kavgadan beslenen, tabanını kavga sayesinde ayakta tutan bir lider için katlanılması bir durum.
CHP bu aralar akıllı bir politika izliyor ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile kavgaya, tartışmaya girişmiyor. Almanya, AKP ve hükümete sıkıntı çıkardıysa erken davranıp Almanya’ya tepki veriyor.
Doğrusu, referanduma kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hiç muhatap almamak. Adeta yok saymak, girilecekse bir tartışma veya atışmaya Başbakan Yıldırım ve bakanlarla girmek.
Erdoğan da bu durumun farkında. CHP lideri kavgaya çekmenin yollarını arıyor. ‘‘Kılıçdaroğlu’na beş koyun, beş keçi ver, geri getiremez’’ benzeri söylemlerin amacı CHP ile kavga ortamı yaratmak. CHP’nin bu tabloda yapacağı tek şey, Saray’ı yok saymak ve her parlamenter rejimde olduğu gibi, hükümeti muhatap almak, eleştirileri ona yöneltmek.
Evet Cephesi’nde işlerin istenildiği gibi gitmediği ortada. Saray’ın danışmanları, tek gücü Erdoğan olan bakanların üslupları, tweetleri bu gerçeği bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Kimi, 7 Haziran sonrasından beter bir terör ve kaos ortamı vaat ediyor, kimi alenen Almanya’ya küfrediyor. İşin fenası, yarın Erdoğan, Putin’le yaptığı gibi Merkel’le yeni bir sayfa açsa, en kötü durumda kalacak yine bunlar.
‘‘Pu.t Putin’’, ‘‘İnsanın içinden bir Rus uçağı daha düşürmek geliyor’’ diyenler Reis’lerinin Putin’e yazdığı özür mektubundan sonra ne yapacaklarını bilemedi.
Bütün umutları Obama’nın gidip Trump’ın gelmesine bağlayan bu ekip şimdi derin bir hayal kırıklığı yaşıyor ama karşılarında kendi üsluplarında biri olduğunu çok iyi bildiği için ağızlarını açamıyorlar. Obama’ya dümdüz gidenler, Trump’a sadece utangaç sitemlerde bulunuyor. Yeni Amerikan yönetimi Kardak kayalıklarından Rakka operasyonuna kadar her alanda Erdoğan ve çevresinin beklentisinin tam aksi yönde hareket ediyor.
Bölgenin yeni gücü olduklarını, Avrupa’nın korkması gerektiğini sayfalarında veya televizyon ekranlarında dile getirenler, Amerika’nın Menbiç’e gönderdiği 10 zırhlı araçla kafalarını kuma gömüveriyor.
Bunlar elbette günü gelince konuşup tartışılacak. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun devlet imkanlarıyla Hamburg’a gidip Konsolosluk’ta evet kampanyası yapması gibi konular hafızalardan silinmeyecek tabii ki.
Ama gerçek ortada. Karşınızda sadece kavga bilen, kavgada terbiye sınırı tanımayan bir ekip varsa, yapacağınız iş bellidir. Üslubunuzu bozmadan doğru bildiğiniz çizgiyi korumak.
Görünen köy kılavuz istemez. Erdoğan, seçim, miting derken kendi tavanını yordu, yıprattı. İnsanlar bu tabloda anayasanın niye değiştiğini, Erdoğan’ın tam olarak ne istediğini anlamış değil. Üstelik, Erdoğan’ın yetkisi ve gücü artıkça işer sarpa sarıyor. Ekonomik durumları bozuluyor, borçlar, enflasyon artarken geliri artmıyor; iş bulamıyor. Türkiye gibi genç nüfusu yüksek bir ülkeyi yüzdü 2-3’lük büyüme hızlarının kesmeyeceği ortada. Ekonomik tablonun hoşnutsuzluğu artıracağı ve faturanın sonuçta AKP’ye çıkacağı apaçık ortada.
Erdoğan, bu gerçeğin farkında. Kendisi başkan kalsa bile, bugünkü anayasa yürürlükte olduğu sürece farklı bir Meclis yapısında eli-kolu bağlanacak. Bunu istemiyor. Bundan korkuyor.
Tek şansı var kavga çıkarmak. Kendini zorla muhatap yaptırmak, kendisini tartıştırmak. Gazetelerinin okunmadığını, televizyonlarının seyredilmediğinin çok farkında. Tabanı kavga olmadıkça dönüp bakmıyor bile bunlara.
Erdoğan’ın Reis filminin gişe hasılatı bu durumun göstergesi. İnsanlar, koşa koşa ‘‘Recep İvedik’’ filmi izlemeye, bu film bir sinema şaheseri olduğu için gitmiyor. Bu karamsar ortamda gülmek için gidiyor. Onca gürültüye rağmen ise Resi filmini izlemiyor. Bu film, herhalde sinema kalitesi açısından Recep İvedik’ten daha kötü değil. Çünkü Reis artık yeni bir şey söylemiyor. Reis yoruyor, sıkıyor.
Yolun sonu geliyor. Kavga olmazsa, akıl almaz bir şiddet dalgası yaratılmazsa, bu iş bitiyor.
Muhalefeti susturmanın kaçınılmaz bedeli bu: Kavga olmayınca, Erdoğan gündem olmuyor. Gündem olmayınca toplumu istediği gibi yönlendiremiyor.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021