Etyen MAHÇUPYAN
Düşünmek tedavüldeki klişe cümlelerin bize anlamlı gelen şekilde tekrarlanması mıdır? Herhalde değil… Ancak ülkemizde siyasetçilerden medyaya, hatta oradan akademi dünyasına, ‘düşünce’ adına bundan fazlasına rastlamak epeyce zor… Bir olayın gerçekliğini veri alıp, ona sebebiyet veren ortamı söz konusu olaydan hareketle yeniden kurguluyor ve kendimizce nedenler üretiyoruz. Sonrası bir kamusal tüketim malı olarak bu klişenin ‘düşünce’ yaftası altında dolaşımından ibaret...
Geçenlerde Şükrü Hanioğlu bu duruma ‘neticenin nedenselleştirilmesi’ demişti. Yani bir olayın neticesinden hareketle nedenlerini anladığını sanmak… Diğer bir deyişle düşünmenin doğal mantığını yadsıyarak onu tersine çevirmek. Çünkü düşünme anlamaya hizmet ettiği sürece değerlidir ve anlama da bir olguyu zaman ve mekanı dikkate alarak, olayla bağlantılı hiçbir ek olguyu cevapsız bırakmadan ve aktörlerin anlam dünyasının ‘içinden’ tutarlı bir önermeye dönüştürebilmeyi gerektirir. Örneğin ABD darbeyi destekledi, ya da PKK ile IŞİD veya FETÖ ortak çalışıyor diyebilmek için, sözü geçen aktörlerin anlam dünyasında gerçekliğin nasıl gözüktüğünü, farklı durum ve olguların nasıl algılanıp değerlendirildiğini, bu bağlamda zihniyete, ideolojiye ve duygu dünyasına dair anlamlandırmaların niteliğini ortaya koymak durumundayız. Bütün bunlar bile yapılacak önermeyi kesin doğru kılmaz… Muhtemelen aynı neticeyi ortaya çıkarabilecek farklı anlama modelleri de kurulabilir ve nihayette her biri verilerle kanıtlanma zorunluluğu ile karşı karşıyadır.
***
Biz ise sanki bize anlamlı gelen önermeleri kendiliğinden ‘gerçek’ sanıyoruz. Oysa bize anlamlı gelmesi bile büyük ihtimalle nesnellik açısından handikaplı bir duruma işaret eder. Belki de herhangi bir önermeyi gerçek olarak öne sürmemizin ‘nedeni’ bizzat kendi zihniyetimiz, ideolojimiz ve duygu dünyamızdır…
Ayrıca ‘neticenin nedenselleştirmesi’ çoğu zaman söz konusu neticenin sadece bir veya birkaç yönünün nedenselleştirilmesidir. Çünkü ‘neticeler’ hemen her zaman çok yönlü, girift ve karmaşık olgulardır. Biz o olgunun belirli yönlerini ‘netice’ olarak tanımlayıp, nedenleri o ‘neticeye’ göre seçip, kurduğumuz bu ilişkiden hareketle bir ‘nedensellik’ kurguladığımızda, aslında muhtemelen gerçeklikten epeyce uzaklaşmışız demektir. Neticeyi tanımlarken karmaşık bir olguyu basitleştirmekte, nedenleri seçerken kendi ideolojimize ve psikolojimize dayanmaktayız. Neticenin kime ‘yaradığı’ sorusu da bize yardımcı olamaz. Çünkü ‘yarara’ yine kendimize göre, ilgili aktörün anlam dünyasını ve amaçlarını bilmeden karar veriyoruz. Sonuçta karşımızdaki aktörü ‘kendi içinden’ anlamaya çalışmaktansa, kafamızdaki bir önermeden hareketle zihnimizde yeniden inşa etmekteyiz.
***
Bunun vahim bir sonucu var… Dünyayı birlikte yaşadığımız ve birçoğu ile mücadele içinde olduğumuz aktörleri gerçekten anlama şansımız ortadan kalkıyor. Dolayısıyla bugün revaçta olan bilumum ‘üst akıl’ önermeleri, aslında ABD’den IŞİD’e hiçbir aktörü anlamamamıza neden oluyor.
Ayrıca bugün yaşananı daralttığımız ölçüde geçmişi de daraltıyor, onu da anlama yeteneğimizi kaybediyoruz. Sonuç bugünün psikolojisine esir düşmüş bir tarih anlatısı ve siyaset analizidir. Türkiye’nin aydınları bu türden uyduruk ‘gerçek avcılığının’ peşine takılmaya genellikle çok teşne. Oysa bu düşünmenin ve anlamanın, daha net ifadeyle ‘anlamak üzere düşünmenin’ inkarıdır. ‘Netice’ olarak bir geri kalmışlık halidir ve nedenlerini anlamak için kendimiz üzerine düşünmeyi gerektirir.
Not: Sanayi üretimi yılık bazda yüzde 3 düşmüş durumda. Ya dışarıdaki üst aklın işidir, ya da bizdeki alt aklın…
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024
12.04.2024
11.04.2024
28.11.2023