Fehim TAŞTEKİN
Konjonktürel cesaretin sınırları var. Uluslararası dengeler bir yerden sonra "Müsaade ettiğimiz kadar coğrafyanın fatihisiniz" diyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, Karabağ’da Ermenileri ‘teslim alan’ ya da ‘göçerten’ koşulları oluşturan müdahaleden sonra 25 Eylül’de Nahçıvan’da buluşarak sıradaki hedefi tanımlayan bir görüntü verdi. Bu buluşma Erivan başta olmak üzere pek çok başkentte Zengezur koridorunun güzellikle açılmaması halinde askeri müdahalenin psikolojik hazırlığı olarak algılandı. Muzaffer edalarıyla Aliyev’in Zengezur’un ata toprağı olduğuna dair sözleri dikkate alındığında askeri seçeneğin ısıtıldığı çıkarımı nedensiz bir korkunun ürünü sayılmaz. Fakat Karabağ cari uluslararası hukuk karşısında Azerbaycan’ın toprağı sayıldığı için güce dayalı statüko değişimine göz yuman uluslararası aktörlerin tutumu değişiyor. Karabağ’daki toleransta hem Rusya hem de Batı kampının Bakü ile ekonomik ve stratejik çıkarları belirleyiciydi. Aynı cari hukuk Zengezur’u (Syunik) Ermenistan toprağı saydığı için Karabağ’da görülen sessizlik ya da zımni onay yerini uyarılara bırakıyor.
Amerikan yönetimi de Erdoğan’ın desteği ile Aliyev’in Zengezur’a dalabileceği ihtimalini dışlamadığı için bir yandan Ermenistan’la dayanışma sergilerken diğer yandan Aliyev’den güvenceler almaya çalışıyor. Temel Amerikan motivasyonu Ermenistan’da yükselen Rusya karşıtı havayı satın alıp burayı da bir hesaplaşma arenasına dönüştürmek. Moskova, önce rayonlar, ardından Karabağ’da kontrolün Azerbaycan’a geçmesinden sorumlu tutulan Başbakan Nikol Paşinyan’ın alaşağı edilmesini sabırsızlıkla bekliyor. Washington ise Ermenistan’ı Rusya’nın himayesinden çıkartıp Batı limanına çekmeye çalışan siyasi damara kan pompalıyor.
Ruslar nasıl hem Ermenistan’a hami olup hem de Aliyev ve Erdoğan’la çıkarlarını korumak gibi iki olmazı bir arada götürmekte zorlanıyorsa Amerikalılar da kaygan zeminde patinaja düşüyor: ABD, Ermenistan’ı Batı'ya Türkiye kapısından yaklaştırabilir. Ama Erdoğan normalleşme için Zengezur koridorunun açılmasını istiyor. Amerikalılar kategorik olarak karşı çıkmasalar da koridor planının mevcut haliyle Rusya’nın işine yarayacağını düşünüyor. Koridor Erivan’ın rızasıyla 2020 ateşkes anlaşmasına göre açılacaksa Rusya garantör ülke pozisyonunda olacak. Koridorun güvenliği Rus sınır muhafızlarında olacak. Sonuçta Erdoğan Orta Asya düşleriyle meseleye baksa da koridor Türkiye, Nahçıvan, Ermenistan ve Azerbaycan üzerinden Rusya’ya da bağlanacak. Ruslar için Ukrayna bağlantılı yaptırımları atlatmak için fena bir kapı değil. Şimdi dank etmiş olmalı ki Amerikalılar koridorla ilgili Aliyev ve Erdoğan’ın tam olarak niyetini anlamaya çalışıyorlar. Diplomasi trafiğine baktığımızda bunu anlıyoruz.
***
ABD Başkanı Joe Biden, USAID (ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı) Başkanı Samantha Power'la Paşinyan’a gönderdiği mektupta “Ermenistan'ın egemenliği, bağımsızlığı, toprak bütünlüğü ve kalıcı barış arayışına destek verdiğini" iletti. Dışişleri Bakanı Antony Blinken da hem Paşinyan hem de Aliyev’le görüşmesinde bu mesajları tekrarladı.
Dışişleri Sözcüsü Matthew Miller'a göre Blinken, Aliyev’e düşmanlıklara son verilmesi ve Karabağ'a daha fazla askeri operasyondan kaçınması gerektiğini belirtip uluslararası gözlemciler için izin istedi. Aliyev de daha fazla askeri operasyonda bulunmayacağını ve bir gözlem heyeti kabul edeceğini söyledi.
Miller’ın dolambaçlı ifadelerine bakılırsa ABD koridor meselesini (Erivan-Ankara normalleşmesiyle bağlantılı olarak) Türkiye’nin de dahil olduğu Azerbaycan ve Ermenistan arasında varılacak kalıcı anlaşma çerçevesinde ele alıyor. Blinken konuyu Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la 22 Eylül’de New York’ta görüşmüştü.
Bu minvalde gelişen Amerikan müdahalesi havayı biraz değiştirdi. Bunu hem Ankara hem Bakü’den gelen mesajlarda da görüyoruz.
Ermenistan’la görüşmeleri yürüten Aliyev'in dış politika danışmanı Hikmet Hacıyev, Reuters'a şunu söyledi: "Azerbaycan'ın, Ermenistan Cumhuriyeti'nin egemen topraklarında herhangi bir askeri amacı veya hedefi yoktur, bu tamamen Azerbaycan'ın gündeminin dışındadır… Önerimiz bir ulaşım ve nakliye hattı açmak ve bunu da barışçıl yoldan yapmak."
Hacıyev bu açıklamayı Brüksel'de Ermenistan Güvenlik Konseyi Sekreteri Armen Grigoryan ile görüşmesinin ardından yaptı. AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in himayesindeki görüşmeye Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Şansölyesi Olaf Scholz'un danışmanları Emmanuel Bonne ve Jens Ploetner de katıldı. Bu buluşma Aliyev ile Paşinyan arasında 5 Ekim'de Granada’da öngörülen zirveye hazırlık mahiyeti taşıyor. AB liderleri Granada zirvesinde Aliyev ve Paşinyan’dan karşılıklı birbirinin toprak bütünlüğü ve egemenliğine bağlılığı güçlü bir şekilde duyurmalarını bekliyor. Burada taahhütler bir yere bağlanırsa “Zengezur ata toprağı” söylemi düşer.
Buradan Erdoğan’ın önceki gün yaptığı açıklamaya geçersek; verdiği mesaj Zengezur ısrarında bir kırılmaya işaret ediyor:
“Koridorun hayata geçmesi stratejik bir konudur ve muhakkak tamamlanmalıdır. Ermenistan bu işin önünü açmazsa nereden geçecek? İran'dan geçecek. İran şu anda buna olumlu bakıyor, olumlu baktığı için de İran’dan artık Azerbaycan’a geçiş imkânı olabilecek.”
Ermeni gazeteci Robert Ananyan, Amerikalıların temasları ve Erdoğan’ın sözlerinden hareketle şu sonuçlara varıyor:
"Zengezur koridorunun ölümü yaklaşıyor: Rusya'nın yeni yenilgisi mi? Karabağ'a karşı yapılan son savaştan sonra Türkiye, Azerbaycan ve Rusya büyük ihtimalle Zengezur koridoru adı altında Ermenistan'a toprak talebinde bulunmaktan vazgeçecek. Muhtemelen bir dönüm noktasıyla karşı karşıyayız. Erdoğan Zengezur koridorunun Ermenistan topraklarında olmayabileceğinin sinyalini verdi. Erdoğan'ın açıklaması Türkiye, Azerbaycan ve Rusya'nın Ermenistan'a karşı Zengezur koridorunu zorla ele geçirme planından vazgeçeceği anlamına gelebilir. İran ve ABD'nin bu konuda çok büyük rolü var… Aliyev herhangi bir askeri operasyon olmayacağına dair güvence verdi… ABD'nin Zengezur koridoru konusunda Ermenistan'a baskının durdurulması gerektiği konusunda Türkiye'yi uyardığını söyleyebiliriz.”
***
Erivan üç şeyin altını çiziyor:
- Tarafların egemenlik ve yargı yetkisine dayalı ulaşım hatları açılabilir. Ama Ermenistan’ın egemenlik hakları ve yetkilerini devre dışı bırakan bir koridor mantığı kabul edilemez.
- Ermenistan ve Azerbaycan birbirlerinin toprak bütünlüğünü tanıyor. (Bu tanıma Ermenistan’ın 29 bin 743 ve 86 bin 600 kilometrekarelik toprakları üzerinden olur.)
- İki ülke arasındaki sınırlar 1991 Alma Ata Deklarasyonu esas alınarak çizilir.
Ananyan’a göre Türkiye ve Azerbaycan ikilisi, Ermenistan üzerinde toprak iddiasından vazgeçer ve Ermenistan'ın yargı yetkisini kabul ederse ulaşım hatları açılır. Yine Ananyan’a göre Ermenistan ulaşım hatlarında Rus askeri güçlerinin konuşlanmasını istemiyor ve bu konu artık Ermenistan için bir kırmızı çizgi.
Ne var ki 2020’deki ateşkes anlaşması açılacak ulaşım hatlarında güvenliği Rusya’nın sorumluluğuna bırakıyor.
Rusya’nın koridordan dışlanması ABD’nin de önceliği. Fakat Zengezur açılmazsa Tahran’ın sınırın İran tarafından geçmesini önerdiği Aras koridoru alternatif haline geliyor. Erdoğan’ın işaret ettiği hat bu. Bu durumda İran’ın denklemdeki rolü artıyor. Ermenistan’ın İran’a bağımlılığı da devam ediyor. ABD’nin istemediği iki şey. Koridor açılmazsa Türkiye-Ermenistan ilişkilerindeki normalleşme hedefinden de uzaklaşılıyor. Bu senaryo ABD’nin Ermenistan’ı Türkiye üzerinden Batı blokuna taşıma planlarını imkânsız kılıyor.
Ermeni kaynaklara göre Zengezur koridorunun açılması konusunda Rusya da İran’ı ikna etmeye çalıştı ama olmadı. Savunma Bakanı Sergey Şoygu 20 Eylül’de Tahran’daydı. Gündemde bu da vardı.
ABD, Zengezur koridorunun Rusya’nın çıkarlarına hizmet etmesini istemiyor lakin bunu yaparken 44 yıllık düşmanı İran’la bir yerde çakışıyor. Bu arada İran’dan sonra Fransa da askeri yolla koridor hamlesine karşı Syunik’te (Zengezur) konsolosluk açıyor. İran’ın Kapan’daki konsolosluğu 1 Ekim 2022’de açılmıştı.
***
Laçin koridoru ve Karabağ’ı Rus barış gücüne emanet eden güvenlik mimarisi Ermenistan’ı Nahçıvan ile Azerbaycan arasında ulaşım hatlarını açmaya razı eden bir ‘al-ver’ meselesiydi. Laçin koridoru ve Karabağ Azerbaycan lehine denklemden düşünce Ermenistan’ı Zengezur için zorlayacak koz kalmadı. Şimdi Ankara kazan-kazan mantığıyla "Türkiye ile normalleşme"yi koridorda atılacak adıma karşılık bir ödül olarak sunuyor. Erivan’daki kaynaklara göre 120 bin Ermeni'nin yaşadığı Karabağ’dan kaçanların sayısı dün akşam itibariyle 47 bini bulurken Ermenistan’ın Dostları Grubu'nun Bakü üzerinde kurmaya çalıştığı baskı bu tehcir sürecini etkilemiyor. Fiili tutumun tercümesi “Karabağ’ı unutun ve Ermenistan’ın bütünlüğünü garantileyecek şekilde Azerbaycan’la kalıcı barışa odaklanın.”
Yukarıda tehcir, aşağıda koridor. Jeostratejik öncelikler bir kez daha insani trajediler üzerinde tepiniyor; insanlık kısır döngü içinde, intikam sarmalında kalmak zorundaymış gibi.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları








































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
5.10.2025
25.09.2025
15.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
26.08.2025