Fehmi KORU
Günlük görevlerim arasında bizim OcakMedya sitemize gazetelerde çıkan ve kapsadığı konu yönünden herkesin okumasında yarar gördüğüm yazıları seçmek de var.
Ülkemizdeki muhalif-muvafık düşünce düzeyini temsil eden yazılar…
Bayram günü her gün seçtiğim 10 yazının günün anlam ve önemini yansıtmasını arzuladım. Özellikle bayramdan söz eden yazıları seçmek istedim.
Sonucu paylaşayım: Onca gazetede çıkan sayısız yazı arasında bu özelliği içinde barındıran 10 yazı bulmakta zorlandım.
İlk gün de zorlandım, sonraki günlerde de…
Yazarlar yine bildikleri konu olan ‘günlük siyaseti’bayramda da sütunlarına taşımakta hiçbir mahzur görmemişler.
Oysa mahzurlu.
Gelenekler birer birer yok oldu
İnsan hiç değilse bayramda günlük siyasetin dağdağasının biraz uzağında kalmayı bekliyor. Siyaset, birleştiren ve kaynaştıran bayramın aksine, en yakın dostları -hatta akrabaları- bile ayrıştırıp birbirine düşürüyor çünkü.
Eskiden Ramazan ve Kurban bayramlarında gazeteler ve gazeteciler tatil yapar, İstanbul, Ankara ve İzmir’in gazeteciler cemiyetleri ‘Bayram’adıyla birer gazete çıkarır, çok meraklılar değişik gazetelerde yazanları tek çatı altında toplayan o gazeteyi alırlardı.
Birkaç kez ben de o gazetelere konuk yazar sıfatıyla yazı katkısında bulundum.
Zafer Mutlu yönetiminde “Türkiye’nin en çok satan gazetesi” olmaya çalışan Sabah, “Bu gelenek yanlış” sloganıyla bayram günü de çıkacağını açıklayınca sihir bozuldu. O gün bu gündür artık ‘Bayram’ gazetesi yerine yılın diğer günlerinde de çıkan gazeteler bayilere ve oradan da evlere gidiyor.
Siyaseti tek konusu haline getirmiş yazarlar da ne yapsınlar, en iyi bildikleri işi bayramda da yapmaya devam ediyorlar. Günlük siyasetle ilgili yazılar okutuyorlar bizlere…
Mesleğin büyük ustaları sayılan Ahmet Rasim, Refik Halit Karay, Ref’i Cevat Ulunay, Burhan Felek gibi isimler başta olmak üzere, o dönemin diliyle ‘fıkra yazarları’, çok güzel bayram yazılarıyla okur karşısına çıkarlar; hemen her gazetede ‘tarih’ köşesi bulunduğu için, Ahmet Refik (Altınay), Reşat Ekrem Koçu, daha sonraları Niyazi Ahmet Banoğlu, Murat Sertoğlugibi popüler tarihçiler de onların çabalarına tarihimizden örneklerle destek verirlerdi.
“Nerede o eski bayramlar” deyişi biraz da onların katkıları sayesinde kullanıma girmiştir.
Bayram öncesi kaybettiğimiz Güngör Uras da (Allah rahmet eylesin) uzun yıllar boyunca onların çizgisini izledi. Her bayram mutlaka günün anlamına ilişkin yazılarla okur önüne çıktı, hatta zekat ve fitre vereceklere ya da kurban keseceklere ışık tutan bilgileri de herkesin anlayacağı bir dille sütunlarında paylaştı.
Tek kanallı TRT televizyonu da bayram için özel programlar hazırlar ve o günleri diğerlerinden daha farklı yaşamamızı sağlardı.
İstanbul’un artık çok gerilerde kalmış ‘Direklerarası eğlenceleri’ geleneğini TRT ekranlarında yeniden yaşadığımızı hatırlıyorum.
Liderler bile, bayrama saygıdan olacak, halkın dini bayramlarını kutlama amaçlı mesajlarına siyaseti karıştırmamayı yeğlerlerdi o dönemlerde.
Bizdeki dini bayramların Hıristiyan Dünyası’ndaki mukabili Noel günleridir. Yıl sonuna yaklaşılan günlerde Avrupa’nın büyük merkezlerine yolu düşenler bilirler: Noel vesilesiyle her kentte ışıl ışıl hale getirilen cıvıl cıvıl yerler vardır ve yerli-yabancı kalabalıklar oraları doldurur, kimi o günlere özel hediyelikler satan küçük dükkanları doldururken, küçükler de kendileri için hazırlanmış oyun salonlarına koşarlar…
Onlarda böyle, ama bizde artık eski alışkanlıkların çoğu kayboldu.
Her şey gibi bayramlarla ilgili güzel hasletlerimiz de geride kaldı. Bayram-seyran fark etmiyor, 365 günün 365’inde siyasetle yatıp siyasetle uyanıyoruz.
Millet de, bayramda evlerinde oturacağına, uzatılmış tatilden istifade ederek gününü gün edeceği beldelere gitmeyi tercih ediyor.
Bunu yazdıktan sonra bir an “Böyle oluyor da bu iyi mi oluyor, yoksa kötü mü?” diye sorayım diye düşündüm ve hemen vazgeçtim.
“İyi oluyor” diyenlerin sayısının fazla çıkacağı korkumdan…
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025