Fikret Bila
Bir süredir parti kurma faaliyetlerini sürdüren ve medyada görünmeyen Ali Babacan, Habertürk'ün canlı yayınında Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtladı.
Gazetecilik açısından başarılı bir programdı. Altaylı, Babacan’a sorulacak soruların hemen hemen tamamını sordu.
Program Babacan açısından da başarılıydı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın adını hiç anmadan, polemik yaratacak nitelemeler kullanmadan, sakin bir üslupla önemli saptamalar yaptı, ağır eleştirilerde bulundu. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de kendilerini desteklediğini söyledi.
Babacan’ın yaptığı saptamaların iktidara ve eski partisine yönelttiği eleştirilerin CHP ve İyi Parti'nin yaptığı eleştirilerle örtüştüğü görülüyor.
Babacan'ın söylemesi önemli
Babacan’a eleştiri yöneltenler çoğunlukla "yeni bir şey söylemediğini" vurguladılar. Evet, Babacan’ın söylediklerini CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da İyi Parti lideri Meral Akşener de sık sık dile getirdiler.
Yeni bir şey söylememiş olabilir ama muhalefet partilerinin söylediğini Babacan’ın da söylemiş ve partisini bu görüşlerle kuracağını açıklamış olması önemlidir.
Bu önem, Abdullah Gül’ün ve Ali Babacan’ın AK Parti’nin kurucuları olduğu; Gül’ün başbakan ve cumhurbaşkanı olarak, Babacan’ın kesintisiz 12 yıl bakan olarak görev yaptığı düşünülürse, daha iyi anlaşılır.
Her iki isim de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çekirdek kadrosunda yer alan, birlikte politika ürettiği isimlerdir.
Babacan’ın eleştirileri ve Gül’ün desteği, Erdoğan’la ve yönettiği AK Parti’yle ciddi bir kopuş yaşandığını gösteriyor.
Gül’ün ve Babacan’ın; Erdoğan’ın ülkeyi ve partiyi yönetme tarzından, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden, izlenen ekonomi ve dış politikadan, yetkilerin tek elde toplanmasından, yasamanın ve yargının da yürütmenin egemenliğine girmiş olmasından, ifade ve basın özgürlüğü alanındaki baskılar ve geri gidişten ciddi biçimde rahatsız oldukları ve alternatif bir parti kurmaya yöneldiklerini söylemek doğru olur.
Bu aşamada yapılan, "Geç kaldılar, AK Parti’nin icraatından onlar da sorumluydu, adalet zedelenirken, yargı FETÖ’nün eline geçerken, Ergneekon ve benzeri davalarla TSK’da tasfiye yapılırken, özgürlükler ve medya sınırlanırken ses çıkarmadılar" eleştirilerinde elbette haklılık payı var. Ancak Babacan, "görev yaptıkları dönemin sorumluluğundan kaçmalarının söz konusu olmadığını, o dönemin günahının da sevabının da kendilerine ait olduğunu" söyleyerek, bir bakıma eleştirileri kabul etmiş oldu. Sorumluluğunu inkâr etmedi.
Babacan bu kabulle yola çıktı…
Şimdi Babacan’ın partisinin AK Parti’den farkının ne olacağı soruluyor. Bu sorunun yanıtını Babacan’ın Altaylı’nın sorularına verdiği karşılıklarda bulmak mümkün.
Yeni partinin farkı
Babacan’ın söylediklerine bakılırsa, kuracağı partinin Avrupa Birliği (AB) üyelik hedefini esas alacağı anlaşılıyor. Babacan’ın AB’ye ve AB değerlerine yaptığı atıf; demokrasi, özgürlük, adalet, hukukun üstünlüğü vurguları bunu gösteriyor.
Bu hedef ve değerler AK Parti’nin 2003-2005 dönemindeki politikasının esasını oluşturuyordu. Babacan’ın verdiği mesaj AK Parti’nin bu değerlerden ve hedeften çok uzaklaştığı ve kuracağı partinin bu değerler üzerine oturacağıdır.
Babacan’ın önemli saptamalarından biri, Erdoğan’dan söz etmeden, siyasetçilerin yeni bir gelecek perspektifi üretmediklerini, bunun yerine korku siyaseti yaptıklarını söylemesidir.
Bu tür lider ve ülkelere ABD’den ve Avrupa’dan örnekler verip Türkiye’den söz etmese bile, gençlerle yaptığı sohbette, gençlere en önemli problemlerinin ne olduğunu sorduğunda, "Boğulma hissi yaşıyoruz, sosyal medyada yorum yapmaktan, like atmaktan korkuyoruz" yanıtını verdiklerine dikkat çekmesi Erdoğan’a ve Türkiye’ye açık bir göndermedir.
Uzun yıllar ekonomiden sorumlu bakan olarak görev yapan Babacan'ın hükümetin ekonomi programının karşılığı olmadığını ve güven bulunmadığını söylemesinin de altını çizmek gerekir.
Bir diğer fark ise dış politika alanındadır. Babacan, Türkiye’nin sağında ve solunda destek olan bir tek ülke kalmadığını, Türkiye’nin yalnız kaldığına dikkat çekmiştir.
Babacan’ın Atatürk’le ilgili soruyu yanıtlarken, "Bu ülkenin uzun vadeli istikrarının, sağlam duruşunun en önemli kaynaklarından bir tanesi Mustafa Kemal Atatürk'ün zamanında kurduğu devlettir. Bunu tartışma konusu bile yapmamak lazımdır. Biz o yandan o gerçeği kabul edeceğiz bir yandan da geleceğe döneceğiz. Bu ülkenin artık bu soruları aşmış olması lazım. Ortak, müreffeh bir Türkiye etrafında buluşması lazım" yanıtı vermesi de önemlidir. Bu yanıt Babacan’ın kuracağı partinin, Atatürk’le barışık olacağı, Atatürk karşıtlığıyla politika yapmayacağı yönünde bir taahhüt niteliğindedir.
FETÖ konusuna gelince…
Babacan’a ileride yöneltilecek en önemli eleştirilerin başında Fetullah Gülen’e olan yakınlık ve yargıyı FETÖ’ye teslim eden 12 Eylül 2010 referandumunun etkili bakanlarının da birlikte çalıştığı ekipte yer almasıdır.
Babacan, Altaylı’nın bu yöndeki sorusunu yanıtlarken, tereddüt etmeden FETÖ'nün siyasi ayağı dahil olmak üzere en ağır biçimde ve cezalandırılması gerektiğini söylemesi de kaydedilmesi gereken bir yanıttır.
Söyleşinin tümü değerlendirildiğinde Babacan’ın kuracağı partinin, Cumhur İttifakı’ndan çok Millet İttifakı’na yakın olacağı söylenebilir.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları

























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.10.2025
8.10.2025
24.09.2025
23.05.2022
19.07.2021
14.07.2021
5.07.2021
21.06.2021
9.06.2021
24.05.2021