Hadi ULUENGİN
SEZAR’ın hakkı Sezar’a, rehine olayında Türkiye cidden parlak bir başarıya imza attı.
Fakat tabii bu başarı iktidar medyasının şişirdiği ölçüde bir zafere tekabül etmiyor.
Neden olmadığına geleceğim ama en önce şunu vurgulamak istiyorum.
***
ERDOĞAN’a ve AKP’ye duyulan marazi husumeti ön plana çıkartarak ve öküz altında buzağı arayarak başarıyıküçümsemek nankörlük olur. Ahlaki dürüstlükle de bağdaşmaz.
Aksine, o ahlaki dürüstlük, başta MİT Müsteşarı Fidan ve BaşbakanDavutoğlu olmak üzere harekâtı kurgulayan bütün isimsiz kadrolara minnet ifade etmemizi gerektiriyor.
Çünkü kırk dokuz insanın hayatını burnu kanamadan ve üstelik de IŞİD gibi bir meczup ve fanatik caniler şebekesinin elinden kurtarmak öyle her babayiğidin harcı değildir.
Unutmayalım ki Musul’dakine benzeyen ve dünyanın dört bir tarafında gerçekleşen sayısız rehin alma olayında devletlerin fiili müdahalesi çoğu defa trajik fiyaskolarla bitti.
Öte yandan, kelle kesiciler örgütünün zulmünden kaçan Kürt mültecilere sınır kapılarını açtığı için de aynı iktidara ve hükümete yine aynı şükran duygusunu borçluyuz.
Peki, tüm bu olumluluğa rağmen niçin zafer kelimesini kullanmaktan kaçınıyorum.
***
ŞUNDAN ki, zaferden söz edebilmek için Türkiye’nin rehineleri bedel ödemeden ve aracılar vasıtasıyla olsa bile, tedhişçilerle pazarlığa oturmadan geri almış olması gerekirdi.
Oysa bunların her ikisinin de gerçekleştiği artık hemen hemen kesinlik kazandı.
Çok muhtemelen Ankara servisleri Musul’daki “kaynaklarını” devreye soktu ve IŞİD’le dolaylı temasa geçti. TC’nin kırk dokuz rehinesi de örgütün elli “esiri”yle(!) takas edildi.
İşte başarının “zafer”e tahvil edilmesini önleyen şeyi de “gri süreç” oluşturdu.
***
YANLIŞ anlaşılmasın, eleştirmiyorum.
Aksine, varsın şaşaalı zafer yerine büyük başarı olsun, başımızın üstünde yeri var!
Eğer masum hayatlarını kurtarmak sözkonusuysa değil IŞİD canileriyle, cehennem zebanileriyle bile al takke ver külah pazarlığa oturmak artık meşru bir hakka dönüşür.
Nitekim bu tür alengirli işler bütün gizli servisler misyonuna dâhildir.Tabii mümkün mertebe saklanmaya çalışılır ama ezkaza ortaya çıktığı takdirde de havaya bakıp ıslık çalınır.
Zaten muhtemelen MİT’in yapacağı, daha doğrusu yapması gereken şey de budur.
***
ANCAK iş burada bitmiyor ve bitmeyecek. Çünkü yakın geçmişe dek IŞİD’i dolaylı yönden kolladığı gerekçesiyle Türkiye zaten uluslararası camia nezdinde şaibeli addediliyor.
Rehineleri tereyağından kıl çeker gibi kurtarması da bu şaibeyi daha çok pekiştirecek.
Dün o rehineleri mazeret göstererek müttefik operasyonlara katılmayı reddeden Ankara eğer bugün de aynı rotayı sürdürürse, Batı başkentlerinde hüküm süren “Türkiye ikili oynuyor” izlenimi artık kaçınılmaz olarak yargıya dönüşecek. Külahlar da değişecek.
Kaldı ki, düşünün: Sorti yapan ABD ve Fransız jetleri harekât sahasının burnu dibinde ve üstelik bir İttifak ülkesinde yer alan İncirlik üssünden değil de ta Körfez’den kalkıyorlar.
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu ve IŞİD’e karşı bu ne menem bir müttefik desteği!
***
ÖTE yandan, diğer hayati noktayı oluşturan Rojava da denkleme katılır ve Ankara’nın tüm dinci grupları sırf Esad’a karşı değil Kürt yönetimine karşı da“denge” olarak kullanmak niyetiyle perde arkasından kullanmak istediği gerçeği görülürse, işler tam çatallaşıyor.
Açıkçası, Türk diplomasisinin ikiden de fazla, üç- beş cambazı bir ipte oynatmaya çalıştığı anlaşılıyor ki, ne o cambazlar o ipe çıkarlar, ne de çıksalar bile o ip o sıkleti çeker.
Rehinelerin kurtarılması tabii ki başarıdır ama cambazlıkla zafer kazanılması hayaldir.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015