Hasan CEMAL
1. Ankara-Kumrular ve Siirt’teki PKK’nın şiddet eylemleri büyük tepki yaratmış durumda...
2. Çatışmaların sona ermesi, diyalogun tekrar başlamasına dönük eğilim gitgide büyüyor...
3. BDP’nin 1 Ekim’de TBMM’ye girmesi kesin gibi...
4. Bütün bunlar içinde Öcalan’a İmralı’da uygulanan görüş yasağının kalkması, yani tecridin sona ermesi ortak bir talep...
Stuttgart’taydım geçen hafta sonu. PKK’lı olan, olmayan Kürtlerle ve bazı Türklerle ‘barış’ı konuştuk, tartıştık.
Stuttgart Barış Meclisi’nin düzenlediği bir toplantıydı.
Konusu, Kürt sorunu ve barıştı.
Panele üç konuşmacı katıldı:
Ahmet Türk, Abdurrahman Dilipak, Hasan Cemal.
Toplantının sloganını sevdim:
Silahlar sussun, siyaset konuşsun!
Ben de konuşmama “İnadına barış!” diye başladım, öyle bitirdim. 2009’dan, ‘demokratik açılım’dan beri benimsediğim kendi sloganımı tekrarladım:
“Önce parmaklar tetikten çekilecek!”
Konuşmam bitti, Ahmet Türk’ü dinliyorum. Her zamanki akil adam üslubuyla konuşuyor, hem Türklere hem Kürtlere makul olanı, barışın yolunu gösteriyor.
Üç cümlesini özellikle not ediyorum:
“Barışçıl yöntemlerde inat etmeliyiz.”
“Müzakerelerin yeniden başlaması Kürtlerin yararınadır.”
“Silahların susacağı bir gün mutlaka gelecek!”
Bu arada cep telefonuma mesaj:
Pervari’de PKK’nın uzun namlulu silahlarla saldırısı: 5 asker şehit!
Canım çok sıkılıyor.
Tırmanış ne yazık ki sürüyor.
Konuşmamda o gün çıkan yazımı yinelemiştim. PKK’nın şiddet eylemlerine karşı olduğumu belirtmiş, PKK’nın tek taraflı da olsa ‘ama’sız bir ateşkes ya da eylemsizlik kararı alması gerektiğini söylemiş, herhangi bir tepki de görmemiştim.
Akşam geç vakit yemeğe gidiyoruz.
Muzaffer Ayata’yla bir ara sohbet ediyorum.
Sabri Ok’un KCK davasında bir numaralı sanık olup Kandil’e gitmesinden sonra PKK’nınAvrupa’daki en önemli yetkilisi sayılıyor.
Muzaffer Ayata’yı bir yıl önce Berlin’deki Dersim konferansında tanımış, yirmi küsur yılı hapiste geçen yaşamını kısaca yazmıştım.
O yazımda değindiğim bir nokta daha vardı. Asker, Sabri Ok-Muzaffer Ayata ikilisiyle hapiste temasa geçmiş ve onlar üzerinden Şam’daki Öcalan’la mesaj trafiği başlatmıştı.
Ayata ve Ahmet Türk’le Stuttgart’taki sohbetlerimden edindiğim bazı izlenimler şu noktalarda özetlenebilir:
(1) Ankara-Kumrular ve Siirt’te sivillerin ölümüne yol açan PKK’nın şiddet eylemleri, Muzaffer Ayata ve Ahmet Türk dahil herkesi rahatsız etmiş...
(2) Ayata’yla Türk’ün çatışmalardaki tırmanışa bir yerde fren koyulmasından ve dizginlerin tümüyle boşalmasının mutlaka önüne geçilmesinden yana oldukları anlaşılıyor.
(3) Bunun için de, iki aydan beri İmralı’da Öcalan’a uygulanmakta olan tecridin bir an önce kaldırılmasını istiyorlar. Çünkü Öcalan’la ‘diyalog’un çatışmaların durdurulmasında belirleyici olacağına inanıyorlar.
(4) Bu arada 1 Ekim’de BDP’nin TBMM’ye girmesine olumlu bakıyorlar.
Stuttgart’ta, PKK’lı olsun olmasın Kürtlerle yaptığım sohbetlerden ve Güneydoğu kaynaklı bazı değerlendirmelerden ortaya çıkan şu:
Kürtler, çatışmaların yeniden tırmanmaya başlamasından rahatsız ve tedirgin. Erdoğan’a ve hükümete güvenmeseler de, “Parmakların tetikten çekilmesi”nden yana olduklarını sürekli belli ediyorlar.
Siirt ve Ankara-Kumrular örneklerindeki ‘kör terör’den de, Kandil’den gelen ‘devrimci halk savaşı’ sloganlarından da memnun değiller.
Kısacası:
Kürtler artık savaş istemiyor!
Güneydoğu kaynaklı duyumlar da bundan farklı değil. Şiddet tırmanışından dolayı bölgede büyük bir rahatsızlık dalgasının kabardığı anlaşılıyor.
Kandil de, BDP de bu rahatsızlık ve huzursuzluğun farkında. Bu gerçek, Stuttgart’taki sohbetlerimde de saklanmadı.
Ama anlaşılan şimdilik iki taraf da, yani hem devlet hem de PKK bir süre daha birbirinin kolunu bükmek, birbirinin canını yakmak istiyor.
Ama ya fren boşalırsa?..
Bu ihtimal yok değil.
Ancak, PKK tarafında böyle bir ihtimalin gerçekleşmesi mümkün görülmüyor; kontrolün bazen güç de olsa devam ettirileceğine inanılıyor.
Şu söylenebilir:
Eninde sonunda yine masaya oturulacağına, ‘Oslo süreci’nin kapıyı çalacağına inanılıyor ve başka çare olmadığı samimi sohbetlerde vurgulanıyor.
Bu arada beşincisi internete düşen ‘Oslo buluşmaları’nın gerçekten Oslo’da yapıldığını öğrendim. Erbil ya da Brüksel’deki bazı gizli temaslar başkaymış...
Geri planda Norveç’in bulunduğu Oslo buluşmalarının ilk tohumları 2004 ve 2005’e gidiyor. Brüksel, Ankara ve Oslo’da PKK temsilcileri ve bazı Kürt siyasetçileriyle üst düzeyde Norveçli siyasetçi ve diplomatlar buluşarak Oslo sürecinin zeminini oluşturmaya başlamışlar.
Ayrıntıya girmek istemiyorum.
Ama şunu söyleyebilirim. Taraflar, yani devletle PKK eninde sonunda yine masaya oturacak. Şimdi önemli olan bunun yolunu kısaltarak, acıları mümkün olabildiğince en aza indirmektir.
Pazar akşamı Stuttgart’tan İstanbul’a uçarken Ahmet Türk üç noktayı vurguladı, çatışmaların durması ve barış kapısının yeniden aralanması için:
(1) “Kürtler hak taleplerinde sivil itaatsizliği ön plana çıkarmalı ve buna uygun eylemler yapmalı.”
Bunun yorumu:
Şehirlerde sokağa çıktıklarında molotof kokteyli atmamalı.
(2) “Kürtler mücadelelerinde haklıdır. Ancak, bu haklılığa ve meşruluğa zarar verecek, sivilleri hedef alacak eylem türlerinden mutlaka kaçınılmalı.”
Bunun yorumu:
Siirt ve Ankara-Kumrular yanlıştır, tekrarı mutlaka önlenmelidir. Yalnız bu eylemler değil, çatışmaların tırmanışı da Güneydoğu’da rahatsızlık yaratmaktadır. Silahların susması ve yeniden diyalog kapısının açılmasıdır doğru olan...
(3) “Öcalan’a iki aydır uygulanan tecrit, devletin sorunu çözmek istemediğinin bir işaretidir. Eğer çözüm isteniyorsa, tecrit kaldırılmalıdır. Başka türlü sona ermez bu sancılı süreç...”
Bu konuda edindiğim izlenime göre, Öcalan’a uygulanan görüş yasağı aşamalı olarak kaldırılacak.
(5)“Madem halk bizi seçti ve ‘Gidin Meclis’e bizi temsil edin, muhalefetinizi yapın’ dedi, o zaman bu iradeye uymak zorundayız diye düşünüyorum. Ancak bu konuda nihai kararı BDP grubu verecek.”
Bunun yorumu:
1 Ekim’de BDP milletvekillerinin yemin ederek TBMM’ye katılmaları kesin gibi...
Durum böyle.
Diz boyu olumsuzluğa rağmen fena değil.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024