Hilâl KAPLAN
Yakup daha 14 yaşındaydı.
Ailesiyle yemek sofrasında oldukları bir akşam evlerine baskın yapıldı.
Ellerini arkadan kelepçeleyip, başına siyah bir çuval geçirerek karakola götürdüler.
“Gidince görürsün aslanım nereye gittiğini!” açıklamasını yapmayı da ihmal etmediler.
Yakup daha 14 yaşındaydı.
Çırılçıplak soyup öldüresiye dövdüler.
İşkence dayanılmaz hale gelince de «Babanın da haberi var, «imzalasın, eve gelsin» dedi» yalanı eşliğinde «suç kağıdı»nı imzalattılar.
Karakolda geçirdiği o gece, cebinde bir hafta sonra gitmek için para biriktirerek aldığı Sezen Aksu konserinin bileti vardı.
Bir de geleceğe dair hayalleri ve ümitleri...
Yakup daha 14 yaşındaydı.
Devlet Güvenlik Mahkemesi”nde yargılandı. İsnat edilen suç İBDA-C terör örgütü mensubu olmak ve anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmek.
Delil, Çeçenistan”la dayanışmak için katıldığı bir gösteri ve evinde bulunan bir dergi nüshası.
Önemi yoktu, askerden brifing alan yargı mensupları emirleri yerine getiriyordu.
Karar duruşmasından önce, küçücük oğlunun idamla yargılandığına inanamayan annesi Yakup”a Mickey fare baskılı bir tişört verdi. “Giy” dedi; belki seni böyle görünce çocuk olduğunu hatırlarlar...
Hatırlamadılar. Hakim, hayatını kararttığı Yakup”un yüzüne bile bakmamış, “kalemini kırmıştı”.
Ne kadar desem az; Yakup daha 14 yaşındaydı.
İdam cezası önce müebbete, sonra da 19 yıl hapis cezasına çevrildi.
Dokuz sene hapis yattıktan sonra, AB”ye uyum yasaları çerçevesinde “erken” çıktı.
Çocukken girdiği cezaevinden, 2005 yılında, 23 yaşlarında bir delikanlı olarak çıktı.
Peki, kâbus bitti mi? Hayır.
Devlet, yakasından düşmek bilmedi.
Bu sefer de “Hayata Dönüş Operasyonu”nun Bandırma Cezaevi”ndeki versiyonu olan “Noel Baba Operasyonu” sırasında “cezaevinde silahlı isyan” çıkartmaktan, 18 yıl hapisle yargılandı.
Üstelik cezaevi duvarında «bulunduğu» iddia edilen yanıcı ve kesici maddeler yüzünden suçlandıkları dönemde, Yakup ve suçlanan diğer arkadaşı, ağır yaralı olarak Eskişehir Cezaevi’nde bulunmasına rağmen...
Yargıtay’da cezası onanırsa, hayatının en güzel yıllarını alan ceberrut devlet ve onun yargısı, bu sefer de karısı ve iki kızından ayırarak onu zindana sokacak.
28 Şubat”ın failleri yargılanırken, 28 Şubat”ın mağdurları birer birer cezalandırılmaya devam ediliyor.
***
Tam bir yıl önce yazdığım bu satırlardaki öngörü maalesef gerçekleşti. Pınar Selek’in, üçüncü kez beraat etmesine rağmen, hakkındaki kararı bozup tekrar yargılanmasına karar veren Yargıtay 9. Ceza Dairesi, nazire yapar gibi tam da 25 Aralık 2013 günü Yakup’un cezasını onamıştı. Aynı zamanlarda milletvekili Sebahat Tuncel hakkındaki mahkumiyet kararını da onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin, başkanı hariç bütün üyelerinin 2010 referandumu sonrasında atanmış olması da bir tesadüf değil elbette.
Yakup, geçtiğimiz hafta, yine hiç de tesadüf olmayan biçimde, Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca’nın gözaltına alınmasının ertesi günü, otobüsle eve giderken sivil polislerce tutuklanarak cezaevine kondu. Twitter’da önceki gün “O Fetullah Gülen buraya gelecek” diye yazmış olması ve altına Yakup tutuklandıktan sonra Gülencilerin ‘oh olsun’ minvalinde mesajlar döşenmesi meselenin kavranması açısından bir dipnottan çok daha fazlası…
Rövanşizm, muhalifleri sindirme, basın özgürlüğü (Yakup, Milat Gazetesi yazarı) diye bağırıp çağıran güruh Yakup’u bile isteye görmezden gelmeye devam etse de 28 Şubat yargısının sembol mazlumlarından olan Yakup’a sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Biraz daha dayan Yakup, yıkılma sakın!
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019