Hilâl KAPLAN
Bugün Türkiye'de milliyetçilikten beslenen ve bu uğurda insan öldürmekten de çekinmeyen yasadışı bir örgüt var. AK Parti hükümeti, o örgüt üyelerinin büyük çoğunluğu Kürt diye Edirne'den Ardahan'a bütün Kürtleri haritadan silmeye, onları evlerinden etmeye sonra da mallarına el koymaya yeltense tepkiniz ne olurdu? Zannediyorum böyle bir durum karşısında dehşete düşer, bütün gücünüzle bu duruma mani olmaya çalışırdınız. 24 Nisan 1915'te İttihat Terakki Hükümeti'nin başlattığı zulme verilecek tepki de bu dehşetli reddedişi içermelidir.
24 Nisan 1915'ten itibaren, yüz binlerce Osmanlı Ermenisinin başına gelen korkunç zulmün sebebi Ermeni olmalarıydı. İttihat Terakki, Ermenileri ve aslında tüm gayrimüslimleri Anadolu'yu 'Türk yurdu' kılmaya engel teşkil edecek varlıklar olarak görüyordu. Anadolu'nun bir 'İslâm yurdu' olduğunu ve öyle kalması gerektiğini söyleyen Boğazlıyan Müftüsü Abdullahzade Efendi gibiler o dönemde 'Allah var ve O'nun gazabından korkun' dediyse de sözünü dinletemedi. Ve en nihayetinde Cumhuriyet sonrasında devam ettirilen politikaların da yardımıyla şehirlerinde üç semâvî dinin de ibadethânesinin bulunduğu 'İslâm yurdu' dokusu yok edildi.
İttihat Terakki'nin 'laik bir ulus' yaratma arzusunun önündeki en büyük engel gayrimüslimlerdi. Zira nüfusunun %20-30'u arası gayrimüslim olan bir ülkede İslâm'ın görünürlüğü laikçi politikalarla azaltılsaydı, o topraklardaki gayrimüslim nüfuzun kuvvetlenmesi gündeme gelebilirdi. Ancak, dini bir aksesuar olarak Türklüğün yanına koyan makbul vatandaş kurgusunu ('Laik-Sünni Müslüman-Türk') oluşturabilmek için öncelikle gayrimüslimsizleştirmeye gidilmek zorundaydı. İttihatçıların hayalini kurduğu 'laik, çağdaş, Avrupalı, Batılı' devlete ulaşabilmek için öncelikle gayrimüslimler yok edildi ve görünmez kılındı; ardından Müslüman çoğunluğu dine mesafeli ama Türklüğünün bir icabı olarak 'sözde Müslüman' yapmaya yönelik toplumsal mühendislik çalışmaları yürürlüğe kondu.
Özetle, laikçi toplum mühendisliğinin ilk aşaması gayrimüslimsizleştirme (toplumsal/dinî önderlerinden başlayarak nüfusu ve onları hatırlatan eserleri yok etme veya kapatma), ikinci aşamasıysa İslâmsızlaştırmadır (toplumsal/dinî önderlerinden başlayarak insanları ve onları hatırlatan eserleri yok etme veya kapatma). Bu bağlamda İttihat Terakki ile Cumhuriyet'in gayrimüslimsizleştirme ve İslâmsızlaştırma politikaları birbirinin ardılı ve tamamlayıcısıdır.
1915'te Ermenilerin başına gelenlerle Cumhuriyet kurulmadan evvel hesaplaşabilmiştik aslında. Divanı Harp Mahkemeleri'nde sorumluların bir kısmı yargılanıp hüküm giymişti mesela. Ya da bir yas komisyonu kurulabilmiş ve hatta Taksim civarına (şu anda Harbiye Orduevi sınırlarında kalan) bir 24 Nisan anıtı bile dikilebilmişti. Ama Müslümanları da direkt hedefe oturtmaya hazırlanan yeni rejim, İttihatçı zihniyeti yeniden üretti ve aslına bakarsanız hiçbir zaman da paltosundan çıktıkları İttihatçılardan pek farkları yoktu. İstiklâl Mahkemeleri'nden Dersim Katliamı'na kadar yapılanların 1915'teki zihniyetten ne farkı var ki sonuçta?
Veya Osmanlı Medeniyeti'nin çok dinli, çok dilli yapısıyla övünürken geriye neden bir avuç gayrimüslim kaldı diye sorgulamamak abes değil midir?
Atalarınız bu çok dinli yapıyı oluşturup koruyanlardan mı, yoksa onu hoyratça harcayanlardan mı diye düşünmeye değmez mi? Çünkü ikisi aynı anda olamaz...
Bir Müslüman olarak benim yüreğim ne ata fetişizmiyle ne de Avrupa Birliği müktesebatıyla bağlı; ancak ve sadece 'adaleti ayakta tutanlardan' olmamı emredene bağlı... Bu yüzden yarın saat 19.15'te Taksim Meydanı'ndaki sessiz kalabalığın içinde olacağım. 'Ermeni yalanına son' diyenler gibi 'Türk yalanına son' deyip bir kavmi kötülükle özdeşleştirip aşağılasalardı, onların da arasında olmayacaktım. Ama onlar 'ortak yastan çıkan umutta buluşalım' çağrısıyla sesleniyorlar bize... Siz de gelmez misiniz?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019