Hilâl KAPLAN
Hakan Fidan ve bazı üst düzey MİT görevlilerinin "şüpheli" sıfatıyla ifadeye çağrılmasının etkileri sürüyor. Aslında bu etki, ifade olayının duyulduğu 7 Şubat'tan aylar önce başlamıştı. Bazı yazarlarsa ısrarla Özel Yetkili Mahkemelerle (ÖYM) ilgili rahatsızlığın ve yapılması düşünülen değişikliğin 7 Şubat'la ilgisi olmadığına bizi inandırmaya çalışıyorlar. Bu yönde kurulan tek argümanı, ÖYM'leri ilgilendiren değişikliğe dair bir hükümet yetkilisinin geçtiğimiz Aralık ayı sonunda, yani 7 Şubat'tan önce demeç vermiş olması oluşturuyor. Bu mantığa göre, hükümetin Hakan Fidan'a yönelik bir operasyon tasarlandığını 7 Şubat günü bizimle beraber öğrenmiş olması gerekiyor sanırım.
Halbuki 7 Şubat'ı işaret eden ilk sinyali Taraf'tan Emre Uslu -diğer bazı operasyonlarda da olduğu gibi- kendi köşesinde vermişti. 16 Kasım 2011 tarihli ve "KCK yöneticileri MİT elemanı" başlıklı yazısında 7 Şubat süreci boyunca KCK-MİT iddiaları bağlamında ne duyacaksak, ilk onun köşesinden okumuştuk. Aynı şekilde Aralık ayı sonunda, hükümete yakınlığıyla bilinen bir televizyon programcısı da şahsi twitter adresinden bu operasyona ilişkin "Hakan Fidan'a dokunan yanar" diyerek Şubat ortasında ortalığın karışacağını yazmıştı.
Yani hükümet, 7 Şubat'ta neler olacağını aylar öncesinden bildiğinden, böyle bir girişim olduğu takdirde ÖYM'lerin geleceğinin tehlikeye girebileceği uyarısını Aralık ayında yapmıştı. Ama sanıyorum pek umursayan olmadı ki Özel Yetkili Savcı Sadrettin Sarıkaya düğmeye bastı. Tabii savcı 'bomba'yı –Yıldıray Oğur'un tabiriyle 'hep devletten bildiren'- Hürriyet gazetesi vesilesiyle patlattı.
O yüzden, zaten 2011 seçimlerindeki demokratik blok arasındaki güvensizlik ve kafa karışıklığı iyice zirve yapmışken lütfen daha fazla birbirimizi kandırmayalım; ÖYM'ler ve CMK'ya ilişkin değişikliğin 7 Şubat'la göbek bağını kesmeye, Ak Parti'yi nerdeyse 'darbesever' gibi göstermeye kalkışmayalım. Son on yılda sivil siyaset, bürokrasiye boyun eğmediyse, bu biraz da mezkûr ölüm-kalım dönemeçlerinde 'diklenmeden dik durması' sebebiyledir. Ak Parti'nin 27 Nisan'ı atlatma sebebi de budur, 7 Şubat'ı atlatacak olma sebebi de...
Dolayısıyla iki gerçeği teslim etmek gerekiyor: Bu süreçte ne emniyet ve savcılık birincil olarak MİT'in yasa dışı olduğunu iddia ettikleri Oslo görüşmelerini sorun etmiştir; ne de Ak Parti birincil olarak Balyoz, vb. davalardaki sanık haklarını önemsediğinden ÖYM'leri dert etmeye başlamıştır. MİT'te farklı türden bir kadrolaşmaya gidilse, Başbakan Erdoğan daha 'öngörülebilir/yönlendirilebilir' bir siyasetçi olsa veya istihbarat paylaşımı eskisi gibi emniyetin kontrolünde gidecek olsaydı bugün belki 7 Şubat, takvimdeki herhangi günden birisi olabilirdi. Benzer şekilde 7 Şubat'ta bir darbe teşebbüsü gerçekleşmemiş olsaydı, Ak Parti de Balyoz tutuklularının haklarını veya bazı KCK sanıklarının ifade özgürlüğü ihlalinden içerde tutuluyor olmasını sorun etmeyecekti. Aynı Ahmet Şık'ın tutukluluğunu ta Avrupa'nın göbeğinde herkesi şaşkına çeviren "bomba-kitap" analojisiyle savunduğu zaman olduğu gibi...
Yine hatırlayalım; savcılığın Hakan Fidan'ın "yetki itirazı" yaptığı dilekçesini işleme bile koymayıp MİT'çiler hakkında "yakalama kararı" çıkarttığı günlerde bir büyük operasyon daha gerçekleştirilmişti. 13 Şubat'ta Kamu İhale Kurumu'nu basan polisler 23 kişiyi gözaltına almış, 40 dosyada yolsuzluk tesbiti yapıldığı belirtilmişti. Bu emniyet-yargı işbirliğinin hükümete 'yanıt'larından bir başkasıydı. Son HSYK kararnamesinin ardından, o günlerdeki 'yanıt'ın devamı olan bu yolsuzluk dosyalarının ve belki de bazı Ak Partililere yönelik 'kişilik suikasti' çabalarının gündeme gelmesi söz konusu olabilir. Çünkü bu bir demokrasi ve adalet mücadelesi değil; teslim olmayan "Ak Parti'yi bitirme planı"... Son günlerde ortaya atılan "Ak Parti çözülüyor" iddialarını ve "Ak Parti oy kaybediyor" anketçiliğini bu plana dahil olarak görmek mümkün.
Geçtiğimiz günlerde Şener Eruygur, eşi Mukaddes Eruygur ve askerî istihbaratçı Ömer Faruk Gürüz'e ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı yine gündeme düştü. Konuşmanın bir yerinde Mukaddes Eruygur şöyle diyor:
"E artık gazetelerde hiç yok. Adamlar kendi dertlerine düştüler. Ergenekon bitince bitecek bizim işimiz."
Şüphesiz bunda, akleden "adamlar" için çok hikmetler vardır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019