Hüseyin ÇAKIR
Yine CHP: karasevda gibi. Ne CHP sol olabiliyor, ne de CHP’nin sol olmasını isteyenler bu ısrarlarından vazgeçebiliyor. Ara açılıyor, kavga ediliyor. “Tamam, bu CHP’den sol’a yar olmaz, CHP’den sol beklentisi olanlar CHP’yi boşadı, bir daha bir araya gelmeleri mümkün değil” diyorsun. Az gidip uz gidip dere tepe düz gidip bir de geri dönüp bakıyorsun, bir arpa boy yol gidilmemiş. Nerede kalınmışsa oradan CHP aşkı depreşiyor! Seveni sevmeyeni, oy vereni vermeyeni, sosyalisti, demokratı, muhafazakârı, liberali... yani cemi, cümle CHP’yi dert ediniyor. Ne olacak bu CHP’nin hali sorusu herkesi kara kara düşündürüyor. Bu, aşk mı? Nefret mi? Belli değil! Sonuç olarak, CHP’nin sol olup olmadığı tartışması kaldığı yerden devam ediyor.
CHP’nin sosyal, sınıfsal, ideolojik özellikleri kılcal damarlarına kadar didik didik incelendi. Yüzlerce, binlerce analiz makalesi, raflar dolusu kitap bulmak mümkün. Ben de “Bu CHP sayfasını kapatıp, yeni, çağdaş, demokrat, özgürlükçü bir sol kurmak lazım” diye epeyce yazı yazdım. Gün oldu, “Değişmek kimsenin tekelinde olamaz, CHP’ye de değişmesi için şans vermek gerekir” diye iyimserliğe kapıldım. CHP’yi sol dışı sayıp, “sosyal demokrat, sosyalist, liberal...” aydınlar, siyasetçiler, toplumun kanaat önderleri büyük umutlarla bir'den çok “ Çağdaş sol, demokrat, özgürlükçü sol” parti kurdular. Çok güzel programlar hazırlandı. Toplumun “tuzu kuru” yüzde yirmi beşinin yakından tanıdığı, kendilerini sol kabul eden seçmenlerin tanıyıp bildiği, aydın, entelektüellerin bir araya gelerek kurdukları “sol, demokrat, özgürlükçü “ partiler, seçimlerde bütün solun binde birbuçukluk pasta diliminin içinde sıkışıp kaldılar. Hal böyle olunca düşünmek gerekiyor: Toplum, seçmen, CHP’nin solculuğundan şikayet edenler neden “Çağdaş, demokrat, özgürlükçü” parti /lere oy vermiyorlar? Bugüne kadar bu soruya genel olarak verilen yanıt; CHP sol, solcu gibi göründüğü için.
İkinci sosyolojik analiz: Türkiye toplumu, seçmeni, emekçi sınıfları, çalışanlar, ideolojik olarak sol’da yer alan partiyle kendi düşüncesini/hayallerini ve çıkarlarını bir arada görmüyor. Sosyalist solun devrimcilik, eşitlikçilik, sermaye düşmanlığı, devletçilik gibi talepleri, toplum ve seçmen tarafından cazip görülmüyor; değişimin, toplumsal değerlerin korunmasının, ( buna muhafazakar değerler de diyebiliriz) kalkınma, adalet gibi reformcu taleplerin kendi hayatını iyileştirip değiştirdiğini görüyor. Bu anlamda, ideolojik tercih, öncelikli tercih olmuyor. Tercihleri İdeolojik öncelik olan, gelecek kaygısı olmayan, gelir gider düzeyi garantili toplumun yüzdeyirmibeşi bu kesim için, her meseleye ideolojik öncelikle bakmak önemli. -Burada ideolojik bakıştan kastedilen, bilinçli ve seçerek ideolojik bakış- Batıda solun sınıfsal tabanı olan ve sosyal demokratlara ve sosyalistlere oy veren; çalışanlar, yoksullar, küçük orta boy işletmeciler, yoksul köylüler, dışlanmışlar, yaşlılar, özürlüler... Türkiye’de Demokrat Parti, Adalet Partisi, ANAP ve AKP’ye oy veriyorlar. Bu tarihsel süreçte bir istisna, 1974 seçimleridir.Bülent Ecevit’in, Milli Şefe muhalefet ederek CHP’nin başına geçmesi,12 Mart’a karşı çıkışı ve “Ak günler”, “Toprak işleyenin, su kullananın” gibi sloganlar geçikişi olmuştur.
Batıda, solun sınıfsal tabanına denk düşenlerle, Türkiye’deki sosyal sınıfsal kesimler arasında, ideolojik tercih bakımından benzerlik olmadığı görülüyor. Fakat Batıdaki sosyal demokrat, sosyalist ve işçi partilerinin politikalarını destekleyen seçmenlerin talepleriyle, Türkiye’deki benzer seçmenlerin politik talepleri ve tercihlerinin aşağı yukarı aynı; “Refah, büyüme, daha iyi yaşam, sosyal adalet, eşitlik ve sürekli değişim”. O halde “sihir”, sol veya sağ gibi ideolojik önceliklerde değil diyebiliriz. Hiç kuşkusuz, Batının siyasal, sınıfsal tarihi süreci ile Türkiye’nin (Osmanlı da buna dahil) serüveninin altını çizmek gerekiyor. Buradan bakıldığında, neden AKP on yıldır oy oranını koruduğunun, sosyal, sınıfsal analizi yapılabilir ve politik nedeni anlaşılabilir: Bu, “büyüme, refahın artması, yaşam kalitesinin yükselmesi ve mevcut durum karşısında değişimcilik.” tir.
Türkiye’nin değişim güçleri dinamiği, uzunca bir süredir, İslâmcılar, Kürtler ve aydınlar oldu. Bu güçlerden zaman zaman biri, zaman zaman ötekisi öne çıkıyor. Bütün toplumun değişim taleplerini ifade ediyor. Değişimin başı çeken dinamik gücü oluyor. 2013 yılında değişim dinamiğinin başını Kürtler çekiyor. Kürtlerin, sosyal, siyasal, kültürel hak talepleri, devleti, siyaseti, resmi ideolojiyi ve ezber toplumsal zihniyeti dönüştürüyor. Bu dönüşüm sürecinden CHP’nin tabanı da etkilenecektir. Bu sosyal, sınıfsal tabanın bir kısmı değişecek, diğer bir kısmı değişime karşı direnerek, Kemalizm ideolojisinin katı ve kararlı savunucuları olarak kalmaya devam edecek. Bu kesim ya CHP’yi sahiplenip , kendisi gibi düşünmeyenleri atacak, -Baykal döneminde yapılıdığı gibi-, ya da başka bir parti kurarak, “laik, sunni, Cumhuriyetçi, Kemalist, Türk kimlikli, ulus devlet modelini savunmaya devam ederler..
CHP nasıl bir parti
CHP’nin değişmesi, yenilenmesi demek: Birincisi, CHP’nin geleneksel profesyonel siyaset eliti, siyasî kadrolarının değişip değişmeyeceği. İkincisi, seçmen tabanının genişlemesiyle ortaya çıkacak değişim. Üçüncüsü, ideolojik olarak CHP’yi Türkiye modernleşmesinin kurucusu, lâikliğin, cumhuriyetin değerlerinin yaratıcısı ve Kemalist ulus-devleti savunucular ,- "endişeli modernler"-. Kendi iç dinamikleriyle mi değişirler, yoksa Türkiye’nin değişiminden etkilenerek mi değişerek CHP’nin değişiminde etkili olurlar. Bunların matematiksel hesabını yapmak çok zor görünüyor. Bugünkü duruma bakılınca: Yukarıdan, yani CHP yönetimi marifetiyle değişim çok kolay görünmüyor. CHP tabanından taleple değişim, sanırım seçimler sonrasında ortaya çıkacak gibi görünüyor.
Haydi gene bir CHP falı açalım: “CHP değişirse, bu CHP sol veya sosyal demokrat olarak değil, Türkiye’nin değişim sürecinin sosyal dinamiklerinin siyasal taşıyıcısı olarak değişebilir.”
Sonuç olarak CHP nasıl bir parti sorusuna yanıt aramak için Google'a dört "soru" sordum.
1) CHP ve sol, 11 milyon 300 bin veri, 2) CHP, Kemalizm, 1 milyon yirmibin veri, 3) CHP, sosyalizm, 1 milyon kırk bin veri 4) CHP, Marksizm, 235 bin veri.
Yazarlar
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.05.2018
13.05.2018
6.02.2018
29.04.2018
22.04.2018
8.02.2018
1.02.2018
25.03.2018
19.03.2018
11.03.2018