Hüseyin ÇAKIR
Erdoğan ve Bahçeli amaç birliği yaparak, bu amaca ulaşmak için “tutarlılık”la yollarına devam ediyorlar.
Cumhur ittifakı, sistem paradigma değişikliği amacında birleşti; sistemi ve rejimi değiştirmeye seçmenleri ikna etmek için her yol ve yöntemi kullanıyorlar, kullanacaklar.
Dünyada yükselen otoriterlik eğilimi, muhafazakâr- milliyetçi-sağ popülizmin yarattığı psikolojik ortam Cumhur ittifakının işini kolaylaştırıyor.
Buna karşın ana muhalefet parti yöneticileri, dünyadaki değişimi ve Türkiye’de otoriterliğin yükselişinin arkasındaki gerçek nedenleri pek anlayamamış gibi ya da anlıyorlar ama sessizce izliyorlar sanki.
Durum bu olunca, durumu değiştirmekten, amacının peşinde koşmaktan uzak, etkisiz bir muhalefet ortaya çıkıyor.
Erol Katırcıoğlu, Artıgerçek’te CHP'nin içinde bulunduğu durum için “Eğer 90 yıl önce Mustafa Kemal ve arkadaşlarının yaptıklarının bir “devrim” olduğunu düşünüyorsanız, bugün bu önümüzde oynanan oyunun da bir “karşı devrim” olduğunu görmeniz gerek...” diyor.
CHP yönetimi sistem ve rejim değişikliği meselesini Erdoğan-Bahçeli kişiliğine indirgiyor ve Erdoğan ve Bahçeli ile gündelik söz yarıştırmayı muhalefet sanıyor. Erdoğan ve Bahçeli CHP yöneticilerini, milliyetçilik, bölücülük sahalarına çekerek tek kale oynuyorlar, gol üstüne gol atıyorlar; CHP’liler yeni şeyler söylemek istiyorlarsa da buna fırsat vermiyorlar.
Amacı peşinde koşan CHP yerine, her kritik durumda sağa sola savrulan, mütedeyyin-muhafazakârla karşı karlıya gelmemek adına karikatür din, dindarlık savunması yapmaya çalışıyorlar, çoğu kere ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar.
Belki en önemlisi: CHP, hangi sosyal, politik kesimlerle yakınlık içinde, hangileriyle uzlaşmaz zıtlık içinde bu net değil, bu durum CHP’yi güvenilir kılmıyor. Mesela, ulusalcılar daha önce MHP’ye bugün İYİ Parti'ye kayıyor. Kuşkusuz seçmenler arasında kaymaların olması normal. MHP ideolojik bir zeminde duruyor, bu ona kendi içinde “tutarlılık” sağlıyor. AKP, kuruluş amacından uzaklaştı, ancak yarattığı İslamcı-muhafazakâr imajını, dil, söylem değiştirerek kentli orta ve alt sınıfları çevresinde tutuyor.
CHP bu bağlamda kaygan zeminde: Ne yeni söylem ve program geliştirebiliyor ne de Atatürk’ün partisi söylemini güncelleyebiliyor. Bundan dolayı modern muhafazakâr, yaşam tarzı değişecek korkusu içindeki kadim kentlilerin içine sıkışmış durumda. Mevcut durumu kaybetmemek için radikal paradigma değişimine gidemiyor; mütedeyyin muhafazakâr kesime yaklaşmaya çalıştığı zaman geleneksel tabanını kaybetmekten korkuyor.
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP muhafazakârları ile mütedeyyin muhafazakârların arasında yumuşak bariyer olarak duruyor. Kılıçdaroğlu ve yönetim, CHP’yi bir arada tutmak için: Birincisi tarihe ve tarihsel geleneğe sarılıyor. Tek parti dönemi ve cumhuriyet kuruluşu sürecinde yaşanan olumsuzluklarla açıkça yüzleşmeyi yapmaya korkuyor, böyle yapınca parti tabanını tuttuğunu düşünüyor, tutuyor da. Bu taban seçmen bazında % 20 ile % 30. Bu önemli bir sosyal taban. Bu tabana yakın olanlarla seçimlerde çoğunluğu kazanmak mümkün. Reel durumda HDP ve Kürtler CHP’ye en yakın sosyal kesim. Ancak CHP’nin Kürt sorununa ve HDP’ye “terör, devlet bekası,” AKP ve MHP’nin “teröristlerle işbirliği yapıyor” bağlamında bakıldığı için ve de geleneksel tabanının Kürtleri öteki ve bölücü görmesi dolayısıyla bu yakınlaşma bugünkü durumda ittifaka yaklaşmaktan korkuyor.
Elbette CHP’nin Kürtlere ve Müslümanlara bakışında çok değişiklik oldu, fakat bu değişim durumu değiştirecek noktada değil. CHP bütün yenilenme çabalarına, dil ve söylem değiştirme gayretlerine karşın Altı Ok’u aşamıyor. Altı Ok’u güncelleme çabası CHP’nin büyük değişim ve açılımını getirmedi.
CHP içinde önemli bir kesimin Altı Ok tanımlarındaki değişikliğe bile sert tepkiler gösterdiği görüldü, CHP’de değişime karşı çıkan ciddi bir kesim var. Burada bu kesimi konu dışı tutarak, değişim arayışı içindeki CHP’liler ve CHP yönetimi konumuz.
CHP’nin ideolojik değerleri
AKP ve MP Dava Partisi olduklarını her fırsatta açıklıyorlar. Onları ittifaka götüren de Davalarının kesişmesi oldu.
CHP’nin ideolojisi ne? Kemalizm desek hangi dönem ve zamanın Kemalizmi? Mustafa Kemal çizgisi diyorlar, bu çizgi ne zaman, nerede başlıyor? Bu soruların çoğu açıkta veya tartışmalı.
Bu temel görüş belirsizliği cumhur ittifakına karşı CHP Altı Ok’la da yanıt vermiyor, parti yöneticileri göğüslerini gere gere Altı Ok’u savunarak toplumun karşısına çıkmıyorlar, çıkamıyorlar. Altı Ok’un seçmen karşılığı yüzde 20-30 aralığına sıkışmış durumda. Öte yandan tarihsel olarak oluşan CHP algısı ve zihniyeti kuşaktan kuşağa aktarılıyor sanki. CHP hep devlet ve devlet baskısı olarak görüldü, algılandı. Türkiye’nin kır-kent sosyolojisi değişti, CHP’ye oy veren sosyoloji değişmedi. Bundan dolayı, mütedeyyin-muhafazakâr kesimler CHP’ye soğuk bakıyorlar.
Sistem değişirken ve 2019 seçimlerine giderken CHP’nin Altı Ok’u: Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik, Devrimcilik cumhur ittifakının karşısına seçenek olarak çıkarılarak başarı kazanılabilir mi? Bunun pek mümkün olmadığının farkında olunmalı ki, Altı Ok öne çıkartılmıyor. Doğru da yapılıyor.
İttifak Rabia ve Bozkurt simgeleriyle meydanlara indi, yeni kahramanlık marşları hazırlıyorlar. CHP ise Altı Ok’u çuvaldan çıkartmıyor, yeni simgeler, imgeler de bulamıyor. Öte yandan 10. Yıl ve İzmir Marşı'nı kutuplaşmanın tarafı olarak kullanıyor. M. Kemal’in kalpaklı fotoğrafını Perinçek’in Vatan Partisi millîleştirdi ve Altı Ok’ta yer alan birçok ilkeyi Vatan Partisi bayrak yapmış durumda.
CHP’nin bir ideolojisi var. Program kapağında “Çağdaş Türkiye için değişim” yazıyor.
Slogan güzel ama…
Programda “İdeolojimizim Temel Dayanakları” başlığı altında “Partimizin ideolojisini besleyen, üç ana kaynak” şöyle tanımlanıyor:
“Atatürk’ün modernleşme devrimi ve altı ok ilkeleri, Sosyal Demokrasinin evrensel kuralları ve Anadolu ve Trakya’nın tarihsel ve felsefi birikimi.
CHP bu temel kaynakları çağdaş ve gerçekçi bir anlayışla özümsemektedir.
Çağdaş Türkiye için değişim programı, Cumhuriyet Halk Partisi’nin onurlu geçmişiyle aydınlık geleceğinin çağdaş sentezidir…
CHP, bu ideolojik birikim, değer ve duyarlılıklar temelinde;
Ulusal kurtuluş mücadelesinin tam bağımsızlık ruhunun temsilcisidir…
Laik demokratik cumhuriyetin kararlı savunucusudur…
Kemal Atatürk önderliğinde oluşturulan ve dünyada başka örneği olmayan çağdaş Türkiye modelinin güvencesidir.”
“Cumhuriyet Halk Partisi, Sosyal Demokrasinin evrensel değer ve kurallarını benimseyen, onları yaşama geçirmeyi amaçlayan bir Sosyal Demokrat Partidir.” Altı Ok, Atatürk… Sosyal demokrasi… Bu nasıl oluyor diye sormak bile abes.
Burası Türkiye demek her halde yeterli olacaktır.
İkinci bölümle konuya devam edeceğim
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.05.2018
13.05.2018
6.02.2018
29.04.2018
22.04.2018
8.02.2018
1.02.2018
25.03.2018
19.03.2018
11.03.2018