İbrahim Karagül
Artık Türkiye’yi bir daha o dar kalıba sokamazsınız. Tehditlerle, şantajlarla, yol kesmelerle, entrikalarla onu yeniden o bağımlılık ilişkisine, o eksene mahkûm edemezsiniz. İç politik yapısını, iktidar hesaplarını, güvenlik kaygılarını siz tanımlayamazsınız, ekonomik yol haritasını siz çizemezsiniz. Türkiye için neyin iyi neyin kötü olduğuna, kimin dost kimin düşman olduğuna siz karar veremezsiniz.
Artık içerideki silahsız terör grupları üzerinden bu ülkeye ayar veremezsiniz, operasyon çekemezsiniz, yeniden dizayna girişemezsiniz, istediğiniz siyasi kadroyu iktidar yapamazsınız, milletimizi süslü cümlelerle zehirleyemezsiniz, cepheler oluşturamazsınız, etnik ve mezhep kimliği üzerinden iç çatışma senaryoları uygulayamazsınız.
İçeriden yapamadığınızı dışarıda deniyorsunuz..
Artık terör örgütleri üzerinden bu ülkede yapacağınız hiçbir şey kalmadı. Sokaklarda intihar saldırıları tezgâhlayarak, sınırlarımızı aşındırarak, ülkenin bir bölümünde etnik terörü kışkırtarak, onu bir silah olarak kullanarak bu ülkenin içyapısına müdahale edemezsiniz. Türkiye’yi bu yolla küçültme hesapları yapsanız da bunu uygulayamazsınız.
Bunları yapamadığınız için dışarıdan saldırıyorsunuz. Suriye üzerinden saldırıyorsunuz. Yüzlerce kilometrelik “Türkiye cephesi” kuruyorsunuz. ABD’den, Avrupa ülkelerinden o bölgeye terör unsurları taşıyorsunuz. Binlerce TIR dolusu silah yığıyorsunuz. PKK ve DEAŞ üzerinden Türkiye’ye saldırıyorsunuz.
Askerimizi ve tankımızı ABD askerleri vuruyor!
İçeride yapamadıklarınızı sınırın güney tarafında tezgâhlıyorsunuz. DEAŞ’la savaş gibi bir palavrayı örtü olarak kullanıp DEAŞ’çıları Türkiye’ye saldırtıyorsunuz. PKK’yı bir ordu gibi hazırlayıp bu ülkeye savaş ilân ediyorsunuz.
ABD askerleri sınırlarımızda bize tehditler yağdırıyor, silah gösteriyor. Askerlerimiz ABD silahlarıyla vuruluyor, tanklarımız, helikopterlerimiz ABD roketleriyle vuruluyor, o roketler PKK üniforması giymiş ABD askerleri tarafından atılıyor.
Sizinle işimiz o gece bitti…
FETÖ üzerinden Türkiye’ye saldırdınız. Onu paramparça etmeye çalıştınız. O gece milletimizin size verdiği ders bir destandı. İşte tarihin kırılma anı dediğimiz şey o gece yaşandı. O gece Türkiye ile Batı arasındaki ilişkiler sıfırlandı.
Bizim sizinle işimiz o gece bitti. O gece tehdidin Doğu’dan değil, Güney’den değil Batı’dan geldiği, ABD’den geldiği, Avrupa’dan geldiği, NATO’dan geldiği milletimizin zihinlerine kazındı. Siz bizi o gece kaybettiniz.
O gece saldırı ABD üslerinden yönetildi, bugün Türkiye’ye saldıran terör grupları ABD üslerinden yönetiliyor, silah trafiği buradan belirleniyor, talimatlar buralardan veriliyor.
O gece Türkiye’yi içeriden çökertemediniz. Şimdi yeni bir yol deniyorsunuz. Sınırlarımızın hemen dışında cephe kurup Türkiye’ye saldırı hazırlığı yapıyorsunuz. İçeride yapamadığınızı orada da yapamayacaksınız.
Sizi içeride rezil ettik, dışarıda da yeneceğiz
Bunu anlayın artık. Tarih okuyun, Türkiye’yi çalışın, coğrafyayı anlayın. Bu senaryolarla bin yıldır bu topraklarda tarih yapan bir milleti dize getirmek mümkün değil. Bir ya da birkaç terör örgütüyle böyle bu ülkeyi köşeye sıkıştırmak mümkün değil.
15 Temmuz gecesi neyi fark ettiysek bugün bunun ikinci aşamasına geçtik. O gece içeriden savuşturduysak bugün de dışarıdan savuşturacağız. Artık böyle bir Türkiye var.
Kabul etseniz de etmeseniz de, milli siyasi genetiği harekete geçmiş bir Türkiye var. Savunmada değil, taarruzda bir Türkiye var. Karşısında kimlerin olduğunu bilen ona göre hazırlık yapan, ona göre kararlar alan bir ülke var.
ABD’nin hiçbir askeri orada kalamayacak..
On yıllarca tek yanlı bağımlılığa mahkûm ettiğiniz, duvardan duvara çarptığınız, coğrafyasına yabancılaştırdığınız, geçmişine düşman ettiğiniz ve avuçlarınızın içinde tuttuğunuz o ülke yok artık ve bir daha olmayacak. Dünyanın ABD’den büyük olduğunu, Avrupa’nın dışında bir harita ve akıl olduğunu, bilen bir Türkiye var.
Afrin’deki operasyon işte bu büyük, çokuluslu senaryoya karşı başlatılmıştır. Sadece PKK ve DEAŞ’a değil, 21. yüzyılı kuşatacak bir büyük plana karşı harekete geçilmiştir. ABD istese de istemese de o bölge terör gruplarından, işgal aparatlarından, dış müdahale unsurlarından temizlenecektir. Göreceksiniz, bugün sınırlarımızda şov yapan ABD askerlerinin hiçbiri orada kalamayacaktır.
Bu, uzun soluklu, 21. yüzyılın mücadelesi..
ABD istese de istemese de Münbiç, hemen ardından Fırat’ın doğusu bu unsurlardan temizlenecektir. Onların oyalama taktiklerini, yavaşlatma taahhütlerini kimse dinlemeyecektir. Çünkü tehlike yakındır ve tam anlamıyla tanımlanmıştır. Senaryo bütün netliği ile ortaya çıkmıştır, gizlisi saklısı kalmamıştır.
Türkiye hem içeride hem de çevresinde çok büyük bir mücadele veriyor. Bu, uzun soluklu bir mücadeledir. Bu, içinde bulunduğumuz yüzyıla damgasını vuracak, yepyeni bir Türkiye biçimlendirecek bir mücadeledir. Bu, Haçlı Savaşları’ndan bu yana devam eden bir bilinçle başlatılmıştır.
ABD’nin de Avrupa’nın da Türkiye üzerindeki gücü ve etkisi bitmiştir. Onlar Türkiye’yi kaybetmenin, yerine terör örgütleri ikame etmenin bedelini bütün coğrafyayı kaybettiklerinde anlayacaklardır.
“Kurucu akıl”, “kurucu nesil” harekete geçti..
Türkiye’yi her büyük buhranda yeniden ayağa kaldıran “kurucu akıl” bir kez daha harekete geçmiştir. Bir büyük başlangıç için, bir büyük yükseliş için tarihin akışı değiştirilmiştir.
Bu kuşak bir kurucu nesildir. Siyasi lideriyle, kadrosuyla, askeriyle, polisiyle, iş dünyasıyla, medyasıyla, sivil örgütleriyle, bugünkü kuşak, yüzyıllara damga vuracak o “kurucu aklı” temsil etmektedir.
Ve milletimiz, şanlı bir mücadele vermektedir. Bu mücadele bugün Afrin’dedir yarın Fırat’ın doğusunda olacaktır. Ama hep sınırlarımızın dışında olacaktır…
Sabırla, azimle, coşkuyla devam edeceğiz…
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2021
26.07.2021
28.06.2021
17.06.2021
14.06.2021
10.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
20.05.2021
17.05.2021