İhsan DAĞI
Memlekette güzel bir bayram telaşı var. Kurbanlar kesiliyor, paylaşılıyor; hasretler kavuşuyor, dostlar kucaklaşıyor...
Siyasi çekişmelerden çıkıp insani duyarlıklara odaklanmak güzel. Ancak bu, bayramda da karşımıza çıkan 'eski Türkiye' manzaralarını görmemizi engellemiyor.
Geçen hafta Londra'daydım. Londra Üniversitesi'ne bağlı Doğu ve Afrika Çalışmaları Okulu'nda (SOAS) bir konuşma yaptım. 'Kemalizm ve post-Kemalizm arasında Türkiye' başlığı altında 'yeni Türkiye'yi anlattım, Kemalizm sonrası Türkiye'yi. Daha demokratik, daha çoğulcu ve özgür bir ülke demek bu...
'Yeni anayasa' bağlamında daha da alevlenecek 'Kemalizm'in 'yeni Türkiye'de yeri' olup olmadığı tartışması. Anayasa'da Kemalizm'e üstünlük ve koruma sağlayan unsurların arındırılması şart, eğer 'yeni' bir anayasa yapılacaksa. Mesele sadece anayasada Atatürkçülük, Atatürk ilkeleri ve Atatürk milliyetçiliğine atıf yapıp yapmamak değil. Kemalizm'in mevcut anayasaya sinen laiklik, demokrasi, vatandaşlık ve millet tanımlarının da elden geçirilmesi gerekiyor.
Ancak 'yeni anayasa' olsa da olmasa da Kemalizm 'son'a ulaştı. Ne Kemalizm ne de Kemalist vesayet kurumları Türkiye'yi yönetmeye yetmiyor artık. Marxist jargonla konuşursak; yasal 'üst yapı'yı toplumsal ve ekonomik 'alt yapı' bir gün yeniden tanımlayacak şu veya bu şekilde.
Tabanda zaten Kemalizm çoğunluk desteğine hiç ulaşamamıştı. Onu tepede tutan, başlarda tek parti yönetiminin baskısı, demokrasiye geçiş sonrası da vesayet kurumları oldu. Şimdi bu yapı çöktü. Kemalizm'in siyasal temsilcisi olan CHP, iktidar şansı olmayan bir parti hüviyetinde. Son on yılda katıldığı her seçimi kaybetti; Böyle bir parti Kemalizm'i 'kurtaramaz'. 'Kemalizm'in silahlı gücü' olan ordunun siyaset üzerindeki etkisi de eriyor. Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarıyla dokunulmaz olmadıklarını anlayan cuntacıların ordu içindeki alanı da iyice daralmış durumda. Bütün bunların yanında Türkiye ve dünya konjonktürü de dikkate alındığında ordunun 'Kemalist bir devlet' için güç gösterecek mecali kalmadı.
Yüksek yargı Kemalizm'e adeta çelikten bir dokunulmazlık zırhı büründüren mekanizmaydı. Meclis'in üzerine çıkar, yürütmeyi felç eder, vatandaşların haklarını değil 'rejim'i korumayı esas alırdı. Geçen yılki anayasa değişikliğiyle siyasete, topluma kapalı, kendi içinde terfi ve tayin sistemi kurmuş bir yapı olarak tarihe karıştı. Şimdilerde 'bu taraf'ın gözüne girmeye çalışıyor.
Büyük sermaye ve medyanın hali de Kemalist devletin devamı adına pek parlak değil. Onlar da Kemalizm'den ve Kemalist vesayet kurumlarından umutlarını kesmiş durumdalar. Manevra yapmaya, sırtlarını 'yeni efendileri'ne dayamaya çalışıyorlar. 'Yeni orta sınıflar' dersen, onlar da bazılarının iddia ettiği gibi Kemalist değil, muhafazakarlar. 'Eski orta sınıfların' da ayrıcalık ve statülerini borçlu oldukları Kemalizm'i savunacak nefesleri kalmadı. Böylesi büyük bir 'devrim'in ardından bazı 'eski alışkanlıkların' yeni yapılar ve aktörlerin kisvesi altında devam ettiğini görmek şaşırtıcı. Örneğin yargı, adeta eski Türkiye'nin yeni Türkiye içine sızan unsuru gibi eski tarz alışkanlıklarını sürdürüyor. Yasaları özgürlükçü ve bireylerden yana yorumlamak yerine hâlâ 'devleti koruma' refleksiyle hareket ediyor. Bu arada, 'eski Türkiye'den kalan Terörle Mücadele Yasası da 'yeni Türkiye'yi zehirliyor.
Eski alışkanlıkların devamını Atatürk'e 'diktatör' dediği için hakkında soruşturma açılan gazeteci Nagehan Alçı örneğinde de görüyoruz. Nasıl yani? 'Yeni Türkiye'de de 'eski Türkiye'yi adam gibi tartışamayacak mıyız?
Bir başka 'eski Türkiye' manzarası da KCK'dan tutuklanan Profesör Büşra Ersanlı'nın eski kocasının 'Musevi' olduğu iddiasının üzerine 'suç' bina etmeye kalkışan gazetecilik anlayışı... KCK operasyonlarına karşı görüşler beyan ettiği için bir gazete tarafından hedef gösterilewwn akademisyen dostum Hüseyin Yayman'a yapılanlar da cabası...
Eski Türkiye kalıntısı gazetecilik yapanlara sormak lazım; siz Ertuğrul Özkök'ün mü çömezlerisiniz? 'Gazeteciliği' ondan mı öğrendiniz? 28 Şubat tarzı gazetecilik yaparak 'yeni Türkiye'yi kirletmeyin!
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.01.2025
10.05.2024
11.04.2024
8.04.2024
3.01.2024
25.12.2023
13.12.2023
16.10.2023
9.10.2023
17.06.2023