İlhami IŞIK
Son süreçte güç kazanan Esad rejiminin, Rusya himayesinde, konumunu “Suriye barışı” için yeniden tahkim etme arzusu, Rakka’ya giden yolu şimdilik tıkamış gözüküyor. Özellikle DAİŞ sonrası ortaya çıkacak iktidar alanının taksimatı ,paylaşımı üzerine Rusya ve ABD ciddi bir anlaşmazlık içinde. Bir süre daha bu pazarlık ve planların masaları aşındıracağı anlaşılıyor. Ama öte yandan Musul’a yapılacak “sefer” için tarafların birlikte hareket etme konusunda ciddi mesafeler aldığı görülüyor ve güvenilir kaynaklardan gelen haberlere bakılırsa da,operasyonun neredeyse eli kulağında.
Aslında tarihsel, jeopolitik ve stratejik değerleri bakımından Musul, Türkiye’yi Rakka’dan daha çok ilgilendiren bir meseledir. Rakka, Türkiye için çok ciddi bir prestij meselesiyken, Musul meselesi çok doğrudan ulusal çıkarlar ile ilgili bir meseledir. Cumhurbaşkanı Erdoğan boşuna “Lozan’ı” diline dolamıyor. Lozan, Musul’un İngilizlere hibe edildiği antlaşmanın adıdır. Resmi tarihin resmi bir ideoloji üretmek üzere Lozan’a olumluluklar atfetmesi anlaşılır bir durumdur; ama doğru mudur? Hayır doğru değildir. Büyük bir toprak kaybını hiç kimseye “büyük zafer” diye anlatamazsınız.
Musul’un Türkiye açısından bir tarihi önemi vardır, bir manevi önemi vardır ve bir de jeopolitik öneminden gelen stratejik önemi vardır. Meseleyi bu bütünlük içinde yerli yerine koyunca haliyle Türkiye’nin Musul’da olan bitene kayıtsız kalmayacağı daha anlaşılır hale gelir. Musul ve Lozan’ı aynı parantezin içinde kullanmak, artık kaçamayacağınız bir gerçek olur.
DAİŞ’in Musul üzerinden Türkiye dış politikasına nasıl büyük zararlar verdiğini daha önceki yazılarımda ayrıntılarıyla ifade ettiğim için, o büyük kötülüğü bir kez daha anlatmaya kalkışmayacağım. Ama eğer onur denilen, haysiyet denilen kavramlar insani değerleri ifade ediyorlarsa, Türkiye sırf onuru için, şerefi için, haysiyeti için Musul’un DAİŞ’ten temizlenmesine duyarsız kalamaz. Türkiye, mümkün olan bütün imkanlarıyla DAİŞ belasını tepelemek için güçlerini seferber gerekiyor. Bu kararı tartışmak bile artık abesle iştigaldir.
Musul operasyonuyla ilgili açıklamalarda bulunan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Musul sözcüsü Said Mamuzini, Musul operasyonunun Ekim ayının ilk haftasında başlayacağını belirterek, şöyle konuştu:
“...Operasyonun Ekim ayının ilk haftası başlaması yönünde karar alındı. Şimdi son hazırlıklar yapılıyor. Musul öncesi Kürt yerleşim yerleri peşmerge güçleri tarafından özgürleştirildi. Barzani, Karagöz ve Tılkef alındı. Peşmerge Musul sınırına dayandı. Peşmerge’nin Musul’a varmasına 5 kilometre kaldı. Irak ordusu da kendi cephesinden saldırıya geçti ve Musul sınırına dayandı. Irak ordusu geçenlerde Şergat bölgesini IŞİD’den aldı. Şergat Musul’a yakın. ABD askerleri şimdi Şergat bölgesinde üs kurmuş ve konumlanmışlardır..”
“Musul operasyonu 5 koldan aynı anda başlayacak. Operasyona binlerce peşmerge savaşçısı ile Irak ordusundan büyük bir güç katılacak. Peşmergenin Musul kent merkezine girme yetkisi olacak ancak peşmerge güçleri Arap-Kürt hassasiyeti nedeniyle kent merkezine girmeyecek. Musul operasyonu nedeniyle ABD ile peşmerge güçleri arasında geçtiğimiz ay bir anlaşma oldu. Bu anlaşma çerçevesinde peşmerge güçlerine silah ve para yardımı yapılıyor. Koalisyon ülkeleri operasyonda yoğun bir hava ve silah desteği verecekler. Yoğun hava desteği nedeniyle operasyonun birkaç ay içinde başarılı olmasını bekliyoruz.”
Operasyona kimlerin katılacağının belirlendiğini dile getiren Mamuzini, “İran’a yakın Haşbi Şii örgütü katılmayacak. ABD bunları istemiyor. Türkmen örgütler katılacak. Eski Musul Valisi Asil Nuceyfi’ye bağlı olan Haşdi Vatani Türkmen örgütü de operasyona katılacak. Türkiye bu güçleri zaten operasyon kapsamında eğitiyor. YBŞ güçleri de Mahmur ve Şengal bölgesinde Irak ordusu ile operasyona katılacak” dedi.
Musul operasyonu bu kadar yakın ve bu kadar hakikat haline gelmişken, “meleklerin cinsiyetini tartışmak” hiç kimsenin yararına olmaz. Biz istesek de istemesek de tarih yeniden yazılıyor; ya öznesi olursunuz ya da herkesin üstünde tepindiği nesnesi. Seçim
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025