İlhami IŞIK
Suriye ve Irak'ta krizler ve buna bağlı olarak çatışmalar derinleştikçe, Ortadoğu'da yeni ittifaklar, yeni siyasi dengeler ve yeni siyasi birliktelikler zorunlu olarak ortaya çıkmaktadır. Çünkü Ortadoğu’da yer alan Irak ve Suriye devletlerinin ve Kuzey Afrika’da yer alan Yemen ve Libya devletlerinin artık eski statükoya geri dönemeyecekleri açıkça anlaşılmıştır. Bu devletlerin müstakbel kaderleri ve bu kaderi tayin edecek güçlerin, bu devletler yerine kimleri işaret edecekleri Ortadoğu’da yaşayan bütün devletleri çok yakından ilgilendiriyor.
Anlaşılan o ki, Ortadoğu yeniden şekillenecektir. İster beğenin ister beğenmeyin, bir sıcak patates şimdi herkesin avucunu yakmaya aday. Tam da burada önem taşıyan soru; bu sıcak patatesin avucumuzu yakmadan onu nasıl kontrol edeceğimizdir? Bütün kontrolün bir imkan olarak salt elimizin altında olmadığını bilincimizden çıkarıp, siyaset havuzuna dahil ettiğimizde sorunun ne kadar ciddi ve yaşamsal olduğunu bir kez daha görme fırsatını buluruz.
Parantezi dört bir yandan daraltıp odağımıza sadece Irak devletinin krizlerini aldığımızda karşımıza ilk önce Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin merkezi Irak devletinden ayrılmayı talep eden iradesi çıkar. Bilindiği gibi Kürdistan Bölgesel Yönetimi Hükümetleri, doksanlı yıllardan itibaren bütün bölge ülkeleriyle barış, diyalog ve işbirliği temelinde siyaset, ekonomi, enerji, ticaret ve diplomasi alanlarında ilişkiler geliştirmiştir. Kürdistan Bölgesel Yönetimi Hükümetinin, Ortadoğu’da stratejik düzeyde ilişki kurduğu tek ülke, Türkiye’dir. Türkiye ve Bölgesel Kürdistan Yönetimi arasında iç içe geçmiş ilişkiler zamanla, derin bir işbirliğine ve kimi ekonomik konularda da kapsamlı bir stratejik müttefiklik ilişkisine dönüşmüştür.
Irak devletinin yaşayacağı kriz ve çatışmalarda Türkiye’nin bu soruna dönük siyasetlerinin üstüne bina edileceği en verimli ve dayanıklı omurga hiç şüphesiz bu miras olacaktır. Bu mirasın kolayca yapılandırılmadığını çok iyi biliyoruz. Bir bakıma bütün dünyayı karşıya alma pahasına oluşturulan bu ilişki, şimdi daha da kalıcılaştırılıp sağlamlaştırılmayı bekliyor.
Sizi temin ederim ki bu ilişkiyi daha kalıcı hale getirmenin maliyeti, Suudi Arabistan liderliğindeki Körfez Bloku ile Katar arasında yaşanan krizde Türkiye'nin Doha yönetiminden yana koyduğu tavrın maliyetinden daha büyük bir maliyet doğurmayacaktır. Ve yine sizi temin ederim ki, Katar krizinde göze alınan riski doğuracağı yarardan daha büyük bir yararı elde etmek hayal değil, gerçeğin ta kendisidir.
Türkiye’nin Katar ile kurduğu ilişkiler, nasıl İran ve Arap ülkelerini memnun etmemişse, aynı şekilde Türkiye’nin Erbil yönetimini desteklemesi de aynı güçlerin benzer nedenlere dayalı tepkisine yol açacaktır. Özel olarak İran’ı bir tarafa ayırdığımızda bu konuda ortaya çıkacak tablo aşağı yukarı bu çerçeveye oturacaktır.
İran, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin hiç surette Bağdat Merkezi Hükümeti’nden ayrılmasına izin vermeye yanaşmayacaktır. Çünkü mevcut merkezi hükümetin kendisine bağlı olduğunu biliyor ve bu bağımlılık ilişkisinin devam etmesini istiyor. İran'ın varlığını Bağdat merkezi hükümetinin gözünde anlamlı kılan şey Federal yapılanmanın devam etmesidir. Dağılmış bir Irak içinde İran, mevcut pozisyonunu koruyamaz. Kaldı ki İran’a ihtiyaç da kalmaz. Kürdistan Bölgesel Yönetiminin bağımsızlık referandumuna şiddetle karşı çıkan İran’ın en büyük korkusu, bağımsız Kürdistan’ın Türkiye ile geliştireceği yoğun siyasal, ticari, ekonomik, diplomatik ve sosyal ilişkilerin, kendisini zayıflatması şeklinde bir durumu ortaya çıkarmasıdır.
Kürdistan Bölgesi’nin bağımsızlığı, Türkiye’yi Ortadoğu’da güçlendirmek ile kalmayacak onu bölgesel aktör yapacak önemli bir gelişmelere yol açacaktır. İran, Ortadoğu’da ve Türkiye’de PKK ile ilişkiler geliştirerek sizce ne yapmaya çalışıyor? PKK'nın çözüm sürecini sabote edip tekrar silaha sarılması, İran'ın hegemonik çıkarlarına hizmet eden bir siyaset değil mi?
Pazartesi bu soruları yanıtlayarak konuya devam edeceğim.
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025