Kemal CAN
Tartışmalı seçimin çok belirgin ve tartışma götürmez bir sonucu var: 1 Kasım 2015 ve 16 Nisan 2017 siyasi tablosu bütün yaşananlara rağmen değişmemiş durumda. Bir başka söyleyişle, iktidar blokunun seçmenleri, ne T A M A M , ne de “değiştir” sloganını duymuş, bunlardan etkilenmiş değil. Yıllardır devam eden iki kutuplu Türkiye tablosu değişmiş görünmüyor. İki blok arasında önemli bir oy geçişkenliği de yaşanmıyor. Oy hareketleri, bloklar arasında olmaktan çok, blokların kendi içinde.
Cumhurbaşkanlığı seçimindeki sonuç 16 Nisan 2017’nin neredeyse aynısı. Yani, Erdoğan’ın 2014’deki Cumhurbaşkanlığı seçiminden bu yana yüzde 50’nin biraz üstündeki desteği gerilemeden veya artmadan yerinde duruyor. 16 Nisan’da Erdoğan’ın tek adam düzenlemesine onay verenler, 24 Haziran’da ikinci kez kendi kararlarında ısrarcı olduklarını söylemiş oldular. Ancak itiraz edenlerin de kararlı tutumunun devam ettiği görüldü. Önemli popülarite kaybı iddialarına rağmen Erdoğan partisinin oyunun epey üzerinde bir destek sağlayabildi.
24 Haziran’da AKP + MHP + BBP’nin oy oranı 1 Kasım 2015’e göre yüzde 10’dan daha fazla geriledi. Ancak bu kaybın neredeyse tamamı AKP’den gibi duruyor. 1 Kasım’da yüzde 49 oy almış olan AKP, 24 Haziran’da yüzde 42’de kaldı. Yani yaklaşık olarak yüzde yedi oy kaybına uğradı. MHP ise yaklaşık bir puanlık kayıpla (yüzde 11) oylarını ve galiba milletvekili sayısını da büyük ölçüde korudu. Yani, İyi Parti’ye kaybettiği oyları AKP’den tamamladı.
Bahçeli’nin AKP’lilere çok sert eleştiriler getirmesine, AKP içindeki bazı isimlerin de MHP’ye dönük sorgulamalarına neden olan tartışmaların bu oy hareketliliği ile yakından ilgisi olması muhtemel. Çünkü AKP’liler bir süredir MHP’nin ittifaktan kârlı çıktığı, MHP’nin kendilerinden oy aldığı yolunda iddiaları dile getiriyorlardı. Bahçeli de, MHP’yi dışarda bırakmaya dönük formüllerin devreye sokulduğundan bahsediyordu. Hatta daha ileri giderek, bu çevrelerin aynı zamanda Erdoğan’a da karşı bir komplo içinde olduğunu ima ediyordu.
Seçim sonuçları, Cumhur İttifakı olarak somutlanan iktidar koalisyonda MHP tarafının ve özel olarak Bahçeli’nin güçlenmiş olduğunu, AKP’nin ve Erdoğan’ın da bu koalisyona ihtiyacının arttığını gösteriyor. Bu sonuçlar, seçime kısa süre kala MHP’nin ittifaktaki rolünü tartışmaya açanların ellerini fazla güçlendirmedi. Buna karşılık, İyi Parti ile kıyaslanmasından oy üstünlüğü ile çıkan ve bütün ölçümleri boşa çıkartan Bahçeli çok ciddi biçimde psikolojik üstünlüğü ele geçirdi.
Zoraki koalisyon
Erdoğan’ın kurmaya çalıştığı yeni yönetim sistemi için birlikte yürüdüğü ittifaka bağımlılğı, 24 Haziran seçimleri için azalmamış, tam tersine daha da artmış durumda. AKP’nin MHP olmaksızın Meclis çoğunluğunu sağlayamamış olması yanında, seçmen desteği açısından yüzde ellinin üzerindeki desteği devam ettirebilmesi ancak MHP ile ortaklığın devamıyla mümkün. Türkeş’in seçimden sonra “ittifak biter” sözlerinin gerçek olması artık çok daha zor.
Türkiye 24 Haziran seçimlerinden, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin iddiası olan koalisyonlar döneminin bitmesiyle değil, zoraki bir koalisyon tablosuyla çıkmış oldu. Bu seçim sonuçlarıyla, koalisyon desteğine bağımlı bir Erdoğan iktidarı dönemine giriyoruz. Bu tablonun, yeni Cumhurbaşkanlığı yönetim şemasına da yansıması şaşırtıcı olmaz. Ayrıca, iktidarın politik rotası açısından da bu sonucun belirleyici olacağına kuşku yok.
AKP’nin oy kaybının lokal dağılımı ve teşkilat performansları meselesinin de, Erdoğan’ın açtığı “metal yorgunluğu” tartışmalarını yeniden tetikleyeceğine ve önümüzdeki yerel seçimlerde çok önemli sonuçları olacağına kuşku yok. Muhtemelen Erdoğan, AKP’nin yaşadığı ve gelmekte olan konjonktür nedeniyle devam etme riski olan kayıplar konusunu ciddi biçimde masaya yatıracaktır.
Muhalefette durum
Seçim sonuçlarında 1 Kasım baz alındığında tek oy kaybeden olarak görünen AKP’nin yanında elbette CHP’nin de iki puan civarındaki kaybını dikkate almak gerekir. HDP’ye yönelen stratejik oylar ve İyi Parti’ye yönelen oylardan oluşan bu kayıp, İnce’nin kısa ama yüksek performansı ile dengelenmiş durumda. İyi Parti’nin MHP’nin gerisinde kalması, yeni kurulan bir parti olmasına rağmen fena bir başlangıç olmayan oy desteğini zayıflatıyor.
HDP’nin bölgede referandum sonuçlarının gerisinde kalmasının ve batıdan gelen stratejik oylarla barajı aşmasının arka planı biraz daha ayrıntılı bir analizi hak ediyor. Fakat, AKP’ye yakın araştırma kuruluşlarının HDP’nin baraj sorunu olmadığı yolundaki iddiaları fazla gündeme getirmesinin masum olmadığı çok açık. Son olarak Saadet Partisi’nin hiç varlık gösterememesi, dindar, muhafazakâr seçmendeki kodların fazlasıyla bozulduğunu veya bir sorgulama alanı olmadığını düşündürüyor.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.04.2025
23.02.2025
16.02.2025
19.11.2024
11.11.2024
7.11.2024
2.11.2024
3.09.2024
14.06.2024
20.04.2024