Kerem ALTAN
Eğer, “Neden Davutoğlu?” başlıklı sipariş yazıların sonuna geldiysek, artık asıl soruyu sormanın zamanı geldi: “Neden olmasın?”
Ya da derdini daha iyi anlatan bir soru sormak istiyorsak; “Ne fark eder?” diyerek sualde ufak bir değişiklik yapabiliriz…
Başbakanlığa Erdoğan tarafından atanan Ahmet Davutoğlu değil de Binali Yıldırım olsaydı ne değişecekti?
En büyük değişiklik, “Neden Davutoğlu?” güzellemelerinin başlıklarında olurdu sadece… Aynı isimlerin, “Neden Binali Yıldırım?” başlıklı “ikna köşeleri”ne rastlardık gazetelerde bir süreliğine, o kadar…
Erdoğan bugün, “Vazgeçtim, Ahmet sen çık, Binali sen gir” dese, o ikna köşeleri Binali Yıldırım güzellemeleriyle dolar taşar… Oturup, böyle bir değişikliğin ne kadar yerinde ve gerekli olduğunu anlatmaya çalışırlar.
Kimi ikna etmeye çalıştıkları ise bir muamma…
Bu yazıların, muhaliflerde bir Davutoğlu sempatisi yaratmayı amaçladığını sanmıyorum… Belki de niyet budur ama buradan bakınca bile iyi düşünülmemiş ve sonuçsuz kalacağı aşikar bir plana benziyor bu…
Peki hedef kitle “milli irade” olduğu sanılan diğer topluluk mu? “Oy depoları”na güven verme çabası mı tüm bunlar?
Bu da çok mantığa uymuyor açıkçası… Eğer Erdoğan ortaya bambaşka bir isimle çıksaydı “milli irade” isyan etmeyecekti herhalde.
Yolsuzluklara, rüşvete, hırsızlıklara, katliamlara, cinayetlere, fişlemelere, baskılara, zorbalığa ses etmemiş “milli irade”nin, böyle bir konuda “uzun adam”ın sözünden çıkmayı düşünmesi pek muhtemel değil.
O halde geriye herkesin kolaylıkla tahmin edebileceği son seçenek kalıyor...
Fakat yine de asıl soruda hiçbir değişlik yok; “Ne fark eder?”
Hiçbir şey fark etmez çünkü 22 Ağustos tarihli Sabah gazetesinin manşetindeki spot, durumu Bilal’in bile anlayabileceği netlikte ortaya koyuyor…
“Cumhurbaşkanı ve Başbakan Erdoğan…” diye başlayan spotun geri kalanında yazılanların sizler için de pek bir önemi kalmamıştır herhalde artık…
Sizi bu cümlenin geri kalanında şaşırtabilecek, “Biz gerçekten nasıl bir yerde yaşıyoruz?” dedirtebilecek daha ne olabilir ki?
“Cumhurbaşkanı ve Başbakan Erdoğan…”
Başka?
“Eski topçulardan” da denilebilirdi… Daha geçen gün sahaya çıkıp gol rekoru kırmadı mı bu adam? Lisansı da var üstelik…
Okurken sanki Erdoğan’ın başka başka marifetleri de varmış ama spotta yer kalmamış duygusuna kapılmamak çok zor…
“Yeni Türkiye” dedikleri bu olsa gerek… Tek bir adamın her işten anladığını iddia ettiği, iddia etmekle kalmayıp her işe burnunu soktuğu ve çoğu zaman olduğu gibi yanılsa bile “yasa geçirmez” özelliği sayesinde “dediğim dedik” hallerine devam etmesi…
Küçükken de böyle miydi acaba?
“Büyüyünce ne olacaksın oğlum?”
“Cumhuybaşkanı, basbakan, belediye baskanı, biy de mütayyit olacağım… Futbolcu da olacağım, doktoy da olacağım… Ama küytaj yapmayacağım babacığım…”
“Muhtar?”
“Yok babacığım, onu geçelim…”
“Aferin oğlum…”
İşte Gül de bundan bahsediyordu
Hayrünnisa Gül, “Bu yaşadıklarımızı 28 Şubat döneminde bile yaşamadık” dedikten sonra kendisi hakkında, 28 Şubat’tan bile daha beter bir linç kampanyası başlatıldı…
Haliyle, Gül’ün sözlerinin ne kadar yerinde olduğu da akıllara kazındı…
Öyle yazılar yazıldı, aba altından öyle sopalar gösterildi ki, ilk bakışta Hayrünnisa Gül’ün sözlerinin haksızlık olduğunu düşünenler bile herhalde artık fikirlerini değiştirmişlerdir.
Gül örneğinde de görüldüğü gibi, Erdoğan’ın kızdığı ya da rakip olarak gördüğü herkes medyada 28 Şubat’ı aratacak biçimde parçalanıyor…
Kanıta, belgeye, mantığa gerek yok, “saldır” emriyle harekete geçen bir görevliler ordusu var…
Erdoğan’ın adamlarının ne tür insanlar olduğunu artık AKP’liler de anlamaya başlıyor.
Dinin bu kadar çok, ahlakın bu kadar az olduğu bir başka döneme herhalde hiç rastlamadık.
Bu, bir tek işe yaradı…
Dindar olmakla, ahlaklı olmanın her zaman aynı anlama gelmediğini öğrendik…
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.01.2015
7.01.2015
30.12.2014
24.12.2014
16.12.2014
28.11.2014
18.11.2014
11.11.2014
4.11.2014
21.10.2014