Kurtuluş TAYİZ
Geleneksel dış politikamızın bir kırmızı çizgisi daha tarihe karıştı. Dışişleri Bakanlığı, İstanbul’a davet ettiği PYD lideri Salih Müslim’i ağırladı. Görüşmede karşılıklı beklentiler aktarıldı; ama en önemlisi hükümet, bu hamleyle, Ortadoğu’daki bütün Kürtlere dostluk ve kardeşlik elini uzattığını göstermiş oldu.
Kuşkusuz bu ziyareti Suriye’deki son gelişmeler hızlandırdı. PYD’nin, Rojava olarak adlandırılan Suriye’nin kuzeyindeki Kürt bölgesinde etkinliğini artırması, Türkiye ile ilişkilerin kapılarını araladı.
2011’de Suriye’de Esed rejimine karşı isyan patladığında PYD, o kadar güçlü bir örgüt değildi. Kürtler arasındaki desteği de sınırlıydı.
Ancak son iki yılda izlediği stratejiyle, Rojava’da ciddi bir etkinlik ve güç kazandı.
Özgür Suriye Ordusu çatısı altında toplanan muhalefete katılmayan ve Esed’e karşı savaşa girmekten kaçınan PYD, iki yıl içerisinde hem Suriye’deki Kürtler arasında desteğini artırdı hem de fırsatları iyi değerlendirerek, stratejik bazı alanları ele geçirerek kontrol etmeye başladı.
En son 16 Temmuz’da El-Nusra’nın kontrol ettiği Haseke kentine bağlı sınırımızdaki Resulayn’ı ele geçirdi. Kuzey Suriye’de geniş bir bölgeyi kontrol altına almak için de askeri operasyonlara hız verdi. Resulayn’a 170 km. uzaklıktaki Rimelan adı verilen, petrol sahalarının bulunduğu alanı ele geçirmeye çalışıyor. Kuzeydeki en zengin petrol yatakları burada bulunuyor.
PYD, ikinci stratejik saldırıyı Tel Abyad bölgesinde başlattı. Bu alanın önemi Kürt bölgesi arasındaki coğrafi birliği sağlamasından geliyor. Bu bölgeyi ele geçirirse, Kürtler arasındaki fiziki birliği de sağlamış olacak. Özerk yönetim için bu şart.
PYD’nin şu an Yurimiye Kapısı adı verilen Suriye-Irak sınırındaki bölgeye saldırı başlatmak için yığınak yaptığı haberleri geliyor. PYD, bu sınır kapısını ele geçirirse büyük bir mevzi daha kazanmış olacak. Ancak PYD’nin cephede askeri bir yenilgi alması, dengeleri bir anda PYD aleyhine çevirebilir.
Son çatışmalarda PYD, Barzani’nin Suriye üzerindeki etkinliğini de sınırlamayı başardı. Mesud Barzani’nin Suriye’deki Kürtler üzerinde önemli bir etkisi bulunuyordu. Fakat PYD, El Nusra’yla çatışarak Kürtler arasında sivrildi ve kendisine belli bir meşruiyet yarattı. PYD’den bağımsız olarak Özgür Suriye Ordusu içinde yer alan bir Kürt örgütü olan El Akrad Cephesi bile çatışmalarda PYD’ye destek verdi. Kürtler, Suriye’deki savaşı “milli kurtuluş mücadelesi” olarak algılamaya başladıkları için cephenin en ön safında savaşan örgüte (PYD’ye) destek vermeye başladılar.
PYD, bölgede kurnazca bir siyaset izledi. Muhalifler Esed’le çatışırken, PYD bundan kaçındı; ordu kurmaya yöneldi, taraftar bulmaya çalıştı, taburlar oluşturdu, kendini güçlü hissettiği anda da muhalif güçlerin en zayıf halkası olan El Nusra’ya saldırarak, Kürt bölgesini kontrol altına aldı.
Bölgenin tek seküler örgütü olduğu mesajını vererek, Batı’dan destek buldu.
PYD’nin Türkiye’ye davet edilmesinin arka planında işte bu gelişmeler yatıyor. Türkiye, içeride başlattığı çözüm süreciyle Ortadoğu’daki Kürtler arasında önemli bir köprü kurdu. Bu ilişkilerin taktik olmadığını belirtelim; çözüm süreci, Türkiye’nin Ortadoğu’daki Kürtlerle stratejik bir ittifak arayışının bir parçası. Eğer PKK ve PYD cephesi, bu stratejik ilişkiyi günlük kazanımlara feda etmezse, iki taraf da kazanacak.
Bunun için de PYD’nin, Türkiye’nin talep ve beklentilerine kulak vermesi gerekiyor.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019