Kurtuluş TAYİZ
Paralel devletin en önemli becerisi bugüne kadar kendisini gizlemeyi başarmasıdır. Bunu, sahte düşmanlar, yapay korkular üreterek gerçekleştirdiklerini düşünüyorum. “Ergenekon” soruşturması adı altında koparılan yaygaranın, çıkarılan gürültünün asıl sebebi buydu; Gülen çetesinin devleti ele geçirme çalışmalarını gizlemekti! Şuradan buradan topladıkları, bir araya getirdikleri, alakalı alakasız sanıklarla “büyük hikâyeyi” kurmayı başardılar. Oysa topluma tehdit olarak sundukları kişi ve çevreler, Gülen çetesinin yanında kumdan kaleler inşa eden, tahtadan kılıçlarla savaşa tutuşan çocuklar gibi kalıyor. Ergenekon soruşturmalarının sonucunda ortaya çıkan örgütle, paralel örgütün boyutlarını karşılaştırın; Silivri’ye hapsedilenler Gülen çetesinin yanından geçebilir mi? Asıl tehdit, asıl Ergenekon sizce hangisi?
Kanımca, Türkiye için asıl tehdit olan Gülen çetesi, yıllarca yapay tehditler, sahte düşmanlar üreterek kendisini gizledi. Oysa asıl tehdit devletin kılcal damarlarına kadar sızan bu yapıydı. Devletin tepesindeki isimlerin aldığı nefesi bile izleyip kontrol etmeyi başarmış bu yapı. Üstelik ramak kalmış devleti tümden ele geçirmeye…
Ancak başaramadılar. Şimdi ellerinde kalan imkanlarla, biriktirdikleri son cephanelerle taarruza geçiyorlar. Bir süre daha benzer sabotaj girişimlerini sürdüreceklerdir. Devletin tepesi ise bu gücü tasfiye etmekte kararlı. Toplumun büyük bir kesiminin, özellikle seçim öncesi çok daha fazla netleşen bu büyük resmi okuyabilmesi, kendisine bu tabloda aydınlık bir yer bulma isteği, iktidarın kararlılığını pekiştiriyor. En son yapılan sızdırma artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını gösterdi. Ayrıca devletin yeniden yapılandırılması gereğini de ortaya koydu. Bunu bir şans olarak da görmek gerekiyor. Paralel devletin son saldırılarıyla birlikte 30 Mart yerel seçimleri, Türkiye için bir “milat” olma özelliği kazandı. Seçimlerin ardından öncelikli iş, devletin içindeki bu çetenin temizlenmesine başlamak olmalı ki, hükümetin bu kararlılıkta olduğunu Başbakan Erdoğan’ın sık sık dile getirdiği açıklamalarından anlıyoruz.
Bu açıdan Türkiye, yarın tarihi bir gün yaşayacak. Seçmenler sandık başında aslında eski Türkiye ile yeni Türkiye’yi oylayacak. Gülen cemaati, CHP ve MHP koalisyonu, eski Türkiye’yi temsil ediyor. AK Parti ise yeni Türkiye’yi. Buna BDP-HDP’yi de dâhil etmek gerekiyor. Zira Kürt siyasal hareketi de çözüm sürecinde kararlı davranarak, tercihini yeni Türkiye’den yana yaptı.
Türkiye’yi vesayet zincirinden, devlet içindeki Gülen çetesinden temizleyecek kararlılıkta, inançta, vizyonda tek güç var; bu da AK Parti ve Başbakan Erdoğan. Toplumun büyük bir kesimi, geleceklerini bu kararlılıktan cesaret alarak kuruyorlar.
Başbakan Erdoğan’ın ve bir avuç hükümet üyesi ismin kararlı duruşu ve cesareti olmasaydı, bugün Türkiye Gülen çetesinin esiri haline gelmişti. Bunun çok önemli bir başarı olduğuna inanıyorum. Seçimlerden sonra Erdoğan’ın, bu iradeyi sürdüreceğine ve devleti, toplumun ihtiyaçlarını azami oranda ele alıp, daha çok sese kulak vererek yeniden yapılandıracağına inanıyorum.
Bu yüzden benim oyum yeni Türkiye’ye…
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019