Lale KEMAL

ABD’den Türkiye’ye demokrasi mesajı
23.01.2013
2709

 Zenci baba beyaz anneden olma Demokrat Parti’li Barack Obama, önceki gün yemin etti ve dünyanın en güçlü ülkesi ABD’nin başkanlığı koltuğuna ikince kez oturdu. Obama, yemin töreni sırasında yaptığı konuşmada, özgürlüklerin, Amerikan halkının güveninin kaynağı olduğunun altını çizerken, dünyanın her yerinde demokrasiyi destekleyecekleri mesajını da veriyordu.

Özgürlükleri kutsamak adına, her ırk ve inanıştan erkek, kadın, ve çocuğun, kendisinin başkanlık için yemin törenini kutlamak üzere muhteşem dediği salonda toplandıklarına işaret eden Obama, “60 yıldan daha az bir zaman önce bir mahalle lokantasında kendisine hizmet verilmeyecek bir babanın oğlu (kendisini kastediyor) bugün sizin önünüzde bu kutsal yemini etmektedir,” diyerek, özgürlükler sayesinde bunun mümkün olduğuna işaret ediyordu.

Obama, dünyanın her yerinde demokrasiyi destekleyecekleri mesajını şu güçlü sözlerle veriyordu:

“Ortak savunmamız adına, güvenliğimiz ve ideallerimiz arasında seçim yapmayı yanlış buluyoruz. Çok zor tahayyül edeceğimiz tehlikelerle karşı karşıya kalmış ülkemizin kurucuları, hukukun üstünlüğünü, hakları güvence altına alan öyle bir anayasa yaptılar ki bu anayasa hükümleri nesiller boyu devam etti. Bu idealler halen dünyayı aydınlatmaktadır ve bu ideallerden çıkarcıların lehine vazgeçmeyeceğiz. Ve bizi seyreden, büyük başkentlerden babamın doğduğu küçük köye kadar diğer tüm insanlar ve hükümetler, bilmelidir ki Amerika, barış ve onur isteyen her ülke, her insan, her kadın ve çocuğun dostudur ve bu anlayıştakilere yeniden öncülük etmeye hazırız...”

Obama’nın, dünyadaki demokrasi sevdalılarına öncülük edeceği mealindeki sözlerinden Türkiye adına kıssadan hisse çıkartırsak eğer, Washington, Türkiye’nin, demokrasi mücadelesine destek vermeye devam edecek ve ama demokrasi dışı güçlerin darbe planları gibi faaliyetlerine arka çıkmayacak... Tarihsel olarak bakıldığında da, Türkiye’nin, 1961 ile başlayan askerî darbe dönemleri, tesadüf müdür bilinmez, ABD’de sert gücün kullanılması yanlısı Cumhuriyetçi başkanların iktidarda olduğu yıllara rastlamıştır.

Obama’nın, demokratik düzenin vazgeçilmezi olan iktidarların hesap verme sorumluluğuna şu vurgusunda da, şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkesinden geri adım atan başta AK Parti Türkiye’nin çıkartması gereken bir ders bulunuyor.

“Ve,” diyor Obama, Vatandaşın dolarlarını yöneten bizler; akıllıca harcamaktan, kötü alışkanlıklarımızı reforme etmekten ve işlerimizi gün ışığında yapmaktan sorumluyuz zira ancak o zaman halk ile hükümetleri arasındaki hayati güveni tesis edebiliriz.

Başkan Obama, bu ikinci döneminde, dış politika, savunma ve istihbarat alanında Türkiye’yi yakından ilgilendiren atamaları da yaptı. Dışişleri Bakanlığı’na, deneyimli siyasetçi John Kerry, Savunma Bakanlığına Chuck Hagel ve CIA şefliğine de John Brennan atandılar. Malum, Brennan’ın selefi emekli General David Petraeus, biyografisini yazan Paula Broadwell adlı kadınla ilişkisi ortaya çıkınca geçen yıl CIA şefliği görevinden istifa etmişti.

Bir parantez açıp, Petraeus’un, küçük Ankara kaçamağına da değinmeden geçemeyeceğim. Meğersem bu şaşaalı komutan, CIA şefliğine atanması dolayısıyla Afganistan’daki Amerikan Kuvvetleri Komutanlığı’ndan ayrılması vesilesiyle Ağustos 2011’de, Türkiye’ye yaptığı veda ziyaretinde de beraberinde Paula’yı getirmiş. Ankara ziyaretinde Sheraton Oteli’ne yerleşen Petraeus’un, Paula’nın da biyografisini yazan kişi olarak kendisine eşlik ettiği belirtilerek aynı otelde kalması sağlanmış.

Neyse bu küçük anekdottan sonra ABD’nin, Türkiye’yi ilgilendiren atama kısmıyla ilgili bilgi vermek gerekirse, ABD’nin yeni Dışişleri Bakanı Kerry, uzun yıllar politika yapmış bir isim olarak Türkiye’yi biliyor ve Ankara ile kısa sürede temasa geçmek istiyor.

Leon Panetta’nın yerine Savunma Bakanlığı görevine getirilen Chuck Hagel, ironik biçimde savaş karşıtlığının yanısıra Yahudi lobisine yönelik hoşnutsuzluğu ile de biliniyor. Hagel, ABD’nin, Irak ve Afganistan’daki savaşlarını açıkça eleştiren ve İran’a olası saldırısına da karşı çıkan bir isim. Bu anlamda, Hagel’in, Türk mevkidaşı İsmet Yılmaz ile iyi bir mesai yapacağı beklenebilir.

Şefliğine atandığı CIA’de 25 yıl çalışmış olan Brennan, Obama’nın yeni kadrosu içindeki en tartışmalı isim zira kendisi, teröristlerle mücadelede işkence uygulanmasını, yasadışı dinlemeleri desteklediği için pek sevilmiyor.

Dünyanın her yerinde demokrasiyi savunacaklarını belirten Obama’nın, Brennan seçimi bu söylemi ile çelişki oluştursa da genel hatlarıyla demokrasi vurgusu, Türkiye’deki anti demokratik odakları caydırıcı nitelikte.

*


Düzeltme...

16 ocak tarihli, “Çin aç kalırsa ne olur,” başlıklı yazımın ilk paragrafı, üçüncü satırında, “9,6 kilometrekarelik,” ibaresi, “9,6 milyon kilometrekare,” olacaktır. Düzeltir özür dilerim.

[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar