Mehmet ALTAN
Mayıs 2002'deki değişikliğe kadar, yasaya göre bir televizyonda yüzde 10'dan fazla hissesi olan medya patronları devlet ihalelerine giremiyorlardı.
Ayrıca, bir kişinin bir televizyonda yüzde 20'den fazla hissesi olamıyordu.
Peki bu yasa nasıl değişti?
xxxxxxx
Nuri Kayış, medyada tekelleşmenin önünü açan bu yasa değişikliği sırasında RTÜK Başkanı idi. Haziran 2000’de atandığı bu görevi 3 Haziran 2002 tarihine kadar sürdürdü.
Ve bu yasanın değiştirilmemesi için uğraştı.
Kayış, "Bir medya patronunun tek bir gazetesi ya da tek bir televizyonu olmalı" ve "Medya patronu başka sektörlere girmemeli" diyordu.
Ama sesini duyuramadı.
2001'de kanun Meclisten geçti ancak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yasayı veto etti.
Yasa, ikinci kez 2002 Mayıs'ında gündeme geldi ve bu kez kabul edildi.
AKP tasarıya karşı durdu.
xxxxxxx
AKP 22 yıldır iktidarda.
Muhalefetteyken karşı çıktığı yasa, o iktidardayken yerli yerinde durmaya devam ediyor.
Neden acaba?
xxxxxxx
Sorunun cevabını 2008 yılındaki bir röportajda buldum.
Erol Önderoğlu, BİANET adına soruyor, yasanın değiştiği dönemin RTÜK Başkanı Nuri Kayış yanıtlıyor:
“- Başkanlığınız döneminde RTÜK Yasası nasıl değişti?
- Mayıs 2002'deki değişikliğe kadar, bir televizyonda yüzde 10'dan fazla hissesi olan medya patronları devlet ihalelerine giremiyorlardı. Ayrıca, bir kişinin bir televizyonda yüzde 20'den fazla hissesi olamıyordu. Ancak, yasaya rağmen devlet ihalelerine de girmişlerdi, medya patronları birden fazla televizyon kanalına da sahipti.
Medya patronları yasaya karşı yaptıkları hilenin ileride ortaya çıkması halinde sıkıntıya düşeceklerini düşündüler ve bu yasanın çıkmasını çok istediler. 2001'de kanun Meclisten geçti ancak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yasayı veto etti. Yasa Ecevit başkanlığında DSP-MHP-ANAP Koalisyon döneminde ikinci kez 2002 Mayıs'ında yeniden gündeme geldi ve bu kez kabul edildi.
Medya patronları sonraki dönemde hem devlet ihalelerine usulsüz şekilde girmelerinden dolayı sorunla karşılaşmadılar hem de bir veya birden fazla televizyon sahibi olmaları önünde bir engel de kalmadı. Bu son derece sakıncalıydı. Ben o dönemde anlatmaya çalıştım, milletvekillerine mektup yazdım, Meclis Komisyonlarında tasarı görüşülürken yaptığım konuşmalarda anlatmayı istedim ama sadece o dönem muhalefette olan AKP'liler hak verdiler.
Diğerleri beni dinlemedi. Hatta beni kendi kontenjanlarından RTÜK üyesi seçen Demokratik Sol Partisi (DSP) milletvekilleri bana çok sitem ettiler. Ben de "Bu yasa medyada tekelleşmenin, medya patronlarının devletle iş yapmasının önünü açıyor. Buna tepki gösteriyorum" dedim.
Nitekim Ecevit'in hastalığından hiç söz etmeyen gazeteler, yasa Resmî Gazete’de yayımlandıktan sonra, Ecevit'in ne kadar hasta ve bitkin, görevini yerine getiremeyecek halde olduğunu haber ve yorumlarda sık sık yer vermeye başladılar. Koalisyon bozulma noktasına geldikten sonra da erken seçim kararı alındı ve Kasım 2002'de seçim yapıldı.”
xxxxxx
Önderoğlu RTÜK Başkanı’na sormaya devam ediyor:
“- Meclisten size hiç destek yok muydu?
- Tayyip Erdoğan ve Gül benimle defalarca konuştular. Medyanın son derece kontrolsüz bir şekilde büyüdüğünü, bunun ülke için tehdit oluşturduğunu, iktidara gelmeleri halinde buna engel olacaklarını, yeni düzenleme yapacaklarını söylediler. Fakat iktidar olunca o sözlerinin arkasında durmadılar, kendi medyalarını oluşturma yoluna gittiler.
AKP güçlü şekilde iktidar olunca aslında medyada tekelleşmeyi önleyecek düzenlemeleri yapabilirlerdi, koşullar çok uygundu.
Üstelik formülümüz son derece basitti:
"Bir medya patronunun tek bir gazetesi ya da tek bir televizyonu olmalıdır" bir de "Medya patronu başka sektörlere girmemelidir".
İki maddelik bir kanunun çıkarılabilseydi, emin olun Türkiye, son derece özgür bir basının haber yaptığı, yorum yaptığı bir ülke haline gelecekti.
Ama AKP kendi medyasını oluşturmayı tercih etti.
Dünyada örnekleri var.
Mesela, Japonya'da tirajı 14 milyon olan Yomiuri Shimbun adında bir gazete var.
Bu gazetenin iki tane yan kuruluşu var. Biri senfoni orkestrası, biri de beyzbol takımı. Ankara temsilcisine "niye başka işlere girmiyorsunuz, bankacılık, müteahhitlik yapmıyorsunuz, devlet ihalelerine girmiyorsunuz?" diye sorunca bana "yasal engel yok ama etik engel var. Bankacılık, müteahhitlik yaparsak, o konudaki haberleri okuyucumuza nasıl duyuracağım, tarafsızlığımızı nasıl koruyacağım. Gerçek patronumuz okuyucudur, ona karşı kendimizi sorumlu hissediyoruz" demişti.
Önemli olan medyanın başka sektörlerle bağını kesmektir. Medya özel bir sektördür, başka bir iş koluyla bir arada yürümez.”
xxxxxxx
AKP medyada tekelleşmeyi önleyecek düzenlemeleri neden yapmadı, Nuri Kayış çok açık bir şekilde anlatmış.
Söz konusu değil ama bugün medya patronlarına “devlet ihalelerine girmeyi” ve “birden fazla televizyonun sahibi olmayı” yasaklayan bir yasa teklifi çıkagelse kimin tavrı nasıl olur acaba?
Örneğin, şimdiki Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı ne der?
xxxxxxx
Sadece “medyada tekelleşme” yasasının serüvenine bakmak bile Türkiye’de siyasetin, medyanın ve siyaset-medya ilişkilerinin nerelerde rayından çıktığını görmeye yetiyor.
Tabii bu serüven, uzun süren iktidarların siyasi partileri nasıl değiştirdiğini de anlatıyor.
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025
23.07.2025