Mehmet ALTAN
Tecrübeli bir Türkiye Cumhuriyet’i vatandaşı olarak bilirim ki ne zaman “Kürt Açılımı” gündeme gelse, bir süre sonra “Alevi Açılımı ”da tedavüle girer.
Aynen şimdi olduğu gibi…
Durumu daha da netleştirmek için 2013 yılına geri döndüm.
Ama sanki 12 yıl öncesine geri dönmedim de kendi eksenimde bir daire çizdim.
Durum o kadar aynıydı.
***
Ankara hem Suriye’ye ayar vererek hem de hukuk ve
demokrasiden uzak kalarak sorunu çözmeye kalktığı için
“Terörsüz Türkiye” süreci teklemeye başladı.
Mamafih, “Teklemese ne olacak” diyebilirsiniz.
Sorunun cevabını 29 Eylül 2013 tarihli gazetelerdeki haberde buldum:
“Kürt sorununda ‘çözüm sürecinin’ parçası olarak gündeme gelen ‘Demokratikleşme Paketi’ Türkiye saatiyle 11:00’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanıyor. İçeriği uzun süredir ısrarla kamuoyu ile paylaşılmayan paket, Başbakan Erdoğan tarafından ‘Birçok kesimi şaşırtacak ve memnun edecek’ diye nitelendiriliyor.
Yine Başbakan’ın ‘Her kesimini ilgilendiren düzenlemelerle Türkiye’yi ağırlıklarından kurtaracak’ diye özetlediği paketin, salt çözüm süreciyle ilişkili olmadığını vurgulamak için özellikle 30 Eylül’de açıklandığı belirtiliyor.
Başbakan Erdoğan, 63 maddelik ‘2023 Siyasi Vizyon Belgesi’ni de kamuoyuna partisinin kongresinde geçen yıl 30 Eylül’de duyurmuştu.”
Bizde “paket” çok da galiba uygulama pek yok.
***
Yıl 2013 ,adı “demokratikleşme Paketi” ama haberden “Aralarında Özgür Gündem, Evrensel, BirGün, Aydınlık, Sözcü, Sol, Yeniçağ, Ulusal Kanal, IMC TV, Hayat TV ve Halk TV’nin bulunduğu ‘muhalif’ basının yer darlığı gerekçe gösterilerek toplantıya davet edilmediğini” anlıyoruz.
Haberin devamında şunlar var:
“PKK’nın ateşkes ve silahlı güçlerini sınır dışına çıkarma adımlarının ardından gündeme gelen ve ‘İkinci Aşama’ kapsamında hazırlanan ‘Demokratikleşme Paketi’ için Hükümet kanadında temmuz ayından beri yoğun bir çalışma sürüyor.
Hükümetin pakete ilişkin takvimi, BDP ve PKK kanadından gelen ve ‘Çözüm sürecinde hükümetin ikinci aşamada atması gereken adımlar konusunda 1 Eylül’e kadar hazırlıklarını tamamlaması ve 15 Ekim’e kadar bazı pratik adımların atılması’ şeklinde özetlenen takvimle de örtüşüyordu.”
***
“AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Hüseyin Çelik paketin açıklanmasıyla birlikte kendini ‘öteki’ hissedenlerin taleplerinin giderileceğini belirtiyor.
Çelik’in basına verdiği bilgilere göre pakette, ‘Gayrimüslim, Alevi ve Kürt vatandaşların kültürel haklarına ilişkin düzenlemeler’ olması bekleniyor.
Paketin açıklanması öncesinde Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez ise Alevi Çalıştayları sürecinde cemevlerinin inanç merkezi değil ibadethane olarak kabul edilmesi fikrini ısrarla savunduklarını anımsatıyor.
Paketin içeriğine ilişkin basına yansıyanlardan yola çıkarak ‘Cemevleri pakette yine inanç merkezi olarak karşımıza çıkacak görünüyor’ iddiasında bulunan Geçmez, ‘İyimser değiliz, bekleyip göreceğiz’ dedi.”
***
Açılımın “temel hak ve özgürlükleri” kapsamasını ve uygulanmasını isteyen bir mitingin haberini ise 3 Kasım 2013 tarihli gazetelerde görüyoruz.
“‘İnkârcılığa, asimilasyona karşı eşit yurttaşlık ve inanç özgürlüğü’ sloganıyla düzenlenen mitinge binlerce kişi katıldı.
Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’nun da aralarında bulunduğu Alevi grupların ortak açıklamasında, ‘Zorunlu din dersleri uygulamasına son verilmelidir. Diyanet İşleri Başkanlığı eliyle sadece Sunni-Hanefi mezhebine hizmet eden bir kurum dayatmasıyla bireylere inançsal baskı yapamaz’ dendi.
Taleplerin sıralandığı ortak metinde şu ifadeler yer aldı:
‘Cemevi caminin karşıtı olmadığı gibi ortak yanı da yoktur. Bu nedenle ortak cemevi – cami projeleri ülkemizde kardeşçe yaşayan farklı inançları birbirine düşürme ve asimilasyondan başka bir sonuç doğurmayacaktır.’”
***
“Zurnanın zırt” dediği bir rapora ise 21 Mayıs 2013 medyasında denk geldim.
“ABD’nin yıllık Uluslararası Din Özgürlüğü Raporu” açıklanmıştı.
Ve maalesef Rapor’un Türkiye ile ilgili bölümü ise bir önceki yıldan çok farklı değildi.
Rapor, dini özgürlüklerin anayasal ve yasal güvence altında olmasına rağmen kısıtlamaların sürdüğüne ve Sünnilerin kayırıldığına işaret ediyordu.
“Türkiye’ye ayrılan 16 sayfada, Sünni Müslümanlara kayırıcı yaklaşıldığı vurgulanıyor. Sünni mezheplere hizmet eden camilerin ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın devlet desteğine sahip olduğu belirtilirken, sayıları 15-25 milyon civarında olduğu ifade edilen Alevilerin ise devlet tarafından ‘heterodoks Müslüman mezhebi’ olarak görüldüğü ve finansal olarak desteklenmediği kaydediliyor.
Her ne kadar anayasa ‘Kimse dini inançlarını açıklamaya zorlanamaz’ dese de nüfuz cüzdanlarındaki bir bölüm, kişiyi dini inancını açıklamaya zorlamaktadır.
Aleviler, Bahailer ve Yezidiler kendi dini kimliklerini yazamamaktalar çünkü verilen seçenekler içinde bunlar yer almamaktadır.”
***
Yakın tarih incelendiğinde bu coğrafyaya en uygun ad, “dön baba dönelim ülkesi” olur.
12 yıl önce…
12 yıl sonra bir şey fark etmiyor.
Neyse, “Alevi Açılımı” vatana millete hayırlı olsun.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025
23.07.2025
17.07.2025