Mehmet ALTAN
Hükümetin Arap coğrafyasında başlayan toplumsal deprem için uygulamak istediği “halkın değişim taleplerine kulak verilmesi” prensibi her yerde aynı kolaylıkla işlemiyor... Zaten Ankara da değişim rüzgârlarının estiği her ülke için bu prensibi aynı doz ve mesafede bir duruşla uygulayamıyor...
Örneğin Suriye’de değişimi, reformları savunuyor ama “rejim değişsin, lider gitsin” demiyor...
Ama gene de en zorlanılan yer Libya...
Libya’da değişimin zor ve zahmetli olacağının anlaşılması yanında, Türkiye ile Fransa arasındaki dozu artan rekabet de durumu tatsızlaştırıyor...
***
Dünkü Economist Dergisi, Türkiye’nin Libya politikasını şöyle analiz ediyordu:
“Türkiye’nin bu oynak tavrının söylendiği gibi Erdoğan’ın Batı karşıtı hisleriyle ilgisi yok. Ankara daha ziyade pragmatizm ve ileri görüşlülükle hareket ediyor. Olaylar başladığında Libya’da 20 bin civarında Türk yaşıyordu. Uzmanlar, Türkiye’nin, Kaddafi’nin Libya’da lider konumunu koruması durumunda varlığını riske atmamak için Libya’da tedbirli bir politika sürdürdüğünü ifade etti.
Erdoğan’ın daha önce defalarca uyardığı üzere, Libya iç savaşa doğru ilerliyor. NATO olayın içine çekildikçe, operasyonlarda sivillerin öldürülmesi riski de büyüyor.
12 Haziran genel seçimlerinin yaklaştığı bu dönemde, Erdoğan Batı’yla işbirliği yapıp elini Libyalı kanına bulamak istemiyor. Ak Parti’nin seçmeni Irak ve Afganistan’daki ABD operasyonlarına destek konusunda muğlâk bir tavır sergiliyor. Dahası Wikileaks belgeleriyle İncirlik üssünün CIA tarafından Müslüman tutukluların tahliyesi için kullanıldığının ortaya çıkması da işleri zorlaştırıyor.”
***
Geçici yönetimin ileri gelenlerinin Türk Hükümeti’ni “Kaddafi yanlısı” olmakla suçladıkları Bingazi’de, iki gün üst üste Türkiye aleyhinde gösteriler, Türk Başkonsolosluğu’ndaki bayrağı indirme noktasına gelince, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ani bir şekilde hükümetin bu ülkedeki “yol haritasını” açıklamak mecburiyetinde kaldı...
***
Libya’da çatışan güçlere...
Bahreyn’de Sünni-Şii gerginliğine...
Filistin’de El Fetih-Hamas arasındaki kanlı rekabete...
Suriye’de reform yapmakta zorlanan Esad yönetimine taraf olup, akıllar veren Türkiye’nin bu rolü, anlaşılan bir takım bölgesel muhalifler biriktiriyor ve bu koalisyon da Bingazi üzerinden harekete geçmiş gözükmekte...
***
Ancak...
Bingazi’deki anti-Türkiye koalisyonundan ziyade, Ankara açısından en dikenli engel ve büyük kambur bir türlü çözülemeyen “Kürt Sorunu”...
Geçen gün Şark adlı Katar gazetesi bu garipliği şöyle yorumluyordu:
“Türkiye, Erdoğan’ın en önemli başlığı ‘Libya’da Kaddafi rejimiyle kavga etmeyen Türk tutumu’ olan altın ‘ulusal çıkarlar’ kuralına göre çalışıyorsa, gözler kendiliğinden Irak’ın Erbil’iyle Türkiye’nin Diyarbakır’ı arasındaki benzer Kürt sorunlarına yönelik Türk tutumuna çevriliyor.
Zira Türkiye’deki Kürtler, sivil itaatsizlik hareketlerine başladı. Türkiye, ‘dışarıdaki Kürtleri’ kendi kimlikleri, devletleri, siyasi oluşumları, başkentleri ve başkanlarıyla tanırken, AKP hükümetinin ‘içerideki Kürtlere’ yönelik ideolojik tutumu, Kemalist rejimin Kürt kimliğine yönelik inkârcı tutumlarının dekore edilmiş versiyonuydu.
Şaşırtıcı olansa, bölgesel ve uluslararası roller için çabalayan Türkiye’nin hâlâ iç istikrarının önemli şartlarından birini yerine getirmemesi.
Bölgede istikrar isteyen, Filistin’i savunan ve Kuzey Irak’taki Kürt oluşumunu tanıyan bir ülkenin iç meselelerine aksi yönde yaklaşması ilginç.”
***
Katar gazetesinin eleştirisi ilginç...
Anlaşılan, Kürt Sorunu Ankara’dan farklı, Katar’dan farklı gözüküyor...
Kürdün makbul olanı hangisi?
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olanı mı yurtdışında yaşayanı mı?
'Herkes Bu Eğitimlerin Peşinde!'
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Basın Tarihi: Ey Mübarek…
15.06.2025 - Basın Tarihi: Uçağı Kim, Neden Düşürdü?
29.05.2025 - Basın Tarihi: Konuşmadığımız Bir 19 Mayıs Daha Var…
23.05.2025 - Basın Tarihi: Fenerbahçe, Deniz Gezmiş, Yunanistan…
10.05.2025 - Basın Tarihi: “Batıda düello vardır, doğuda pusu”…
25.04.2025 - Ankara duymaz, U2 ve Bono duyar
4.04.2025 - “Yetmez Ama Evet” Referandumu…
20.03.2025 - Basın Tarihi: “Köşe yazarının parasını kim verir?”
15.03.2025 - Basın Tarihi: Diyarbakır’dan…
6.03.2025 - Basın Tarihi: 'Cinayeti Gördüm' yazısı…
27.02.2025
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Dalma Derine
Derin devlet masal. Derin merin değil Ermeni Soykırımını uygulayan balkan dönmesi ittihatçılar bu işleri yapanlar. Öyle saklanmak gereği duymazlar. Saklananlar yarı masumlar... onlar derin. Hakikati bilip inkar eden değil hakikati bilip susan derin ama bi ağırlıkları yok. Televizyonda göz göre göre yalan söyleyen derin merin değil ve bunlar saklanmazlar. Ceza almayacaklarını bilirler, onları yarı masum suskunlar korur. Yarı masumlar bilirler oturdukları evin tapusunun soykırımdan kaldığını.
Dalma Derine
Derin devlet masal. Derin merin değil Ermeni Soykırımını uygulayan balkan dönmesi ittihatçılar bu işleri yapanlar. Öyle saklanmak gereği duymazlar. Saklananlar yarı masumlar... onlar derin. Hakikati bilip inkar eden değil hakikati bilip susan derin ama bi ağırlıkları yok. Televizyonda göz göre göre yalan söyleyen derin merin değil ve bunlar saklanmazlar. Ceza almayacaklarını bilirler, onları yarı masum suskunlar korur. Yarı masumlar bilirler oturdukları evin tapusunun soykırımdan kaldığını.