Mehmet ALTAN
Meclis Araştırma Komisyonu’ndaki dört eski bakanla ilgili ‘Yüce Divan’ soruşturmasında belli ki korku dağları bekliyor. Bu AKP’nin hukuk korkusu artık delice bir paniğe dönüşmüş durumda.
Sağlık Bakanı’nın Anayasa Mahkemesi’yle ilgili düpedüz suç olan açıklamaları, ‘yolsuzlukları kendimiz temizleriz’ türünden mantık dışı sözleri, paniğin o cenahta pek akıl bırakmadığını gösteriyor.
Havuz medyasının görevli elemanları da Anayasa Mahkemesi’nin ‘darbeci’ olduğunu utanmadan, sıkılmadan, kızarmadan söylemeye başladılar. AKP’li olmayan her yargı mensubu onlara göre ‘darbeci.’
İktidarımızın güzide hırsızlarına mahkeme beğendiremiyoruz.
Yüzde yüz AKP’li olduğuna emin olacakları bir yargı düzeni kurana kadar her mahkemeyi de, yargıcı da anlaşılan ‘darbecilikle’ suçlayacaklar.
‘Vakit bu vakit, çal gitsin’ anlayışıyla soyguna girişince, ayakkabı kutularına doldurulan milyonlarca doların bedeli de böyle panik içinde deli danalar gibi kıvranmak oluyor işte.
Hukuktan kaçmaya çalışırken de daha fazla suç işliyorlar.
Ne kadar kıvranırlarsa kıvransınlar, ne kadar saçmalarlarsa saçmalasınlar, o dosyalar kaybolmaz, bugün değilse yarın, yarın değilse öbür gün o dosyalardan yargılanacaklar.
Bütün o suçlar devletin kayıtlarına girdi, değil TİB binasını, toptan devleti toprağa gömseler o dosyalar gene ortaya çıkacak.
xxxxxxxxxx
Siyasal iktidar, bir yandan paraları çalıyor bir yandan da ‘yolsuzluk ve rüşvet’ iddialarının ‘paralel darbe’ olduğunu söylüyor.
Suçüstü yakalanan bir hırsızın ‘bunları miki yaptı’ demesiyle, ‘paralel yapı yaptı’ demesi arasında hukuk açısından hiçbir fark yoktur. İkisi de aynı derecede saçmadır.
İki açıklama da hırsızın yargılanmasını engellemez.
Üstelik ortada çok kuvvetli kanıtlar var.
Ayakkabı kutularını, yatak odalarındaki kasaları, para sayma makinelerini, ortaya saçılan onca kanıt ve ifadeyi görmezden gelseniz bile, olayın yargıya taşınmasından sekiz ay önce 18 Nisan 2013’te MİT tarafından düzenlenen ‘45650928’ sayılı ‘Rıza Zarraf’ın faaliyetlerini’ içeren rapor duruyor ortada.
O raporu yazan MİT de mi ‘paralel’ yapı?
xxxxxx
Siyasal İslam’ın ve bundan zıkkımlananların ar damarı çatlamış.
Dertleri ‘aksırıncıya, tıksırıncaya’ kadar çalıp, hesap vermeden yargıdan kaçmak.
İktidarın hırsızları çaldıkları o paraları huzur içinde yiyemeyecek, hayatlarını korku içinde geçirip, sonunda yargının önüne çıkacaklar.
Bu kaçınılmaz sonucu önlemeye çalıştıkça da daha fazla suç işleyecekler.
xxxxxxxxxxxxxxx
Yargıdan böyle korkuyla kaçmak, Siyasal İslamcıların ‘ahlak’ anlayışının nasıl iflas ettiğinin de somut bir göstergesi.
Mahkemelerden zorbalıkla kaçmaları bu cenahtaki ahlaksızlığın boyutlarını ortaya koyuyor.
Hiçbir ahlaki değerleri yok.
Ahlakları yok.
Parayı buldukları anda bu ‘Siyasal İslamcılar’ ahlaktan da, dürüstlükten de vazgeçmişler.
Doğrusu ya Siyasal İslamcı’ların bu kadar paragöz ve hırsız olacağını kimse tahmin edemedi, Cumhuriyet tarihinin en büyük hırsızlarının İslamcıların arasından çıkacağı kimsenin aklına gelmedi.
28 Şubat’ın bankaları soyan darbecileri bunların yanında ‘çaylak’ kaldı.
xxxxxxxxxxxxxx
Hâlbuki AKP’yi kurarken ‘Parti Programı’na bakın neler yazmışlardı:
‘* Siyasetin kirlenmesini önleyen yasal düzenlemeler yapılacaktır,
* Siyaset bir rant aracı görüntüsünden kurtarılacaktır,
* Seçimle gelen herkesin kanunen vermek zorunda olduğu mal bildirimi şeffaf olarak kamuoyunun bilgi ve denetimine sunulacaktır,
* Milletvekili ve bakanların yargılanmaları önündeki anayasal engeller kaldırılacak; dokunulmazlık, tüm kamu görevlilerinin yargılanabilmeleri önündeki engeller ve ayrıcalıklarla birlikte ele alınacak ve milletvekillerinin Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerine inhisar ettirilecektir,
* Siyaset alanının daraltılmasına ve saygınlığının gölgelenmesine dönük tüm teşebbüslere karşı kararlı bir politika izlenecektir.’
Nereden nereye?
Hala partisinin programına dönüp bakacak cesareti olan birileri kaldı mı orada?
Parti programına bakılırsa bunlar dürüstlüğü biliyorlar, dürüstlüğü bilmediklerinden hırsızlık yapmıyorlar, sadece parayı dürüstlükten daha fazla sevdikleri için çalıyorlar.
Bugün yöneticilerine bu parti programını hatırlatacak olan dürüst bir AKP’li çıkarsa, onu hemen ‘paralel’ diye atarlar partiden.
Herhalde şu sıralarda bu programdan söz etmek de yasaklanmıştır parti içinde.
Sadece söyledikleriyle yaptıkları arasındaki fark bile İslamcılığın ‘ahlak’ erozyonunun ne boyutlarda olduğunu sağduyulu tüm insanlara gösteriyor.
xxxxxxxxxxxxxxxxx
Okumuşsunuzdur, dün bir Sayıştay raporu yayınlandı.
Sayıştay raporuna göre Soma AŞ 2013 yılında devlete 2.3 milyon ton teslimat yaptı.
Sayıştay’ın mercek altına aldığı 1 milyon 549 bin 311 ton karışım yıkamaya verildi.
Bundan da sadece 768 bin 791 ton temiz kömür elde edilebildi.
Kalan 780 bin 520 ton çöpe gitti. Kömür diye taş satmışlar devlete.
Devleti yönetenler de kömür diye taşı alıp parasını ödemiş.
Bu, Soma AŞ’ye haksız bir biçimde fazla ödeme yapıldığını, devletin yaklaşık 49 milyon TL kadar zarara uğratıldığını gösteriyor.
İşler böylesine sefilleşmese, 17-25 Aralık şeyhülislamları, göbeklerini çatlatarak ‘hırsızlık’ ile ‘yolsuzluk’ ayrımlarında slalom yapar mı?
Müslüman ahlak bu mu?
Böyle bir ahlak ya da ahlaksızlık hangi dinde var?
xxxxxxxxxxxx
‘Kemalist Cumhuriyet’ten ‘Demokratik Cumhuriyet’e geçme umudu içindeydik…
AKP bu umudun partisi gibi göründü…
Çünkü programlarına utanmadan şunları da yazmışlardı:
‘Partimiz, geleneğin ve geçmişin birikimiyle ülkemizin sorunlarına, dünya gerçekleriyle paralel biçimde, özgün ve kalıcı çözümler sunmayı hedefleyen, topluma hizmet etmeyi esas alan, ideolojik platformlarda değil, çağdaş demokratik değerler platformunda siyaset yapmayı benimseyen bir partidir.
Partimiz bu vasfıyla tüm vatandaşlarımızı cinsiyetleri, etnik kökenleri, inançları ve dünya görüşleri ne olursa olsun ayırım yapmaksızın kucaklamaktadır. Bu çoğulcu anlayış temelinde, yurttaşlık bilincinin geliştirilmesi ve üzerinde yaşamakta olduğumuz vatana mensup ve sahip olma gururunun bütün yurttaşlarımızla paylaşılması, partimizin temel hedeflerindendir.
‘Herkes özgür olmadıkça kimse özgür değildir’ özdeyişi, partimizin temel ilkelerindendir. Partimiz, bireyi bütün politikaların merkezine alarak demokratikleşmenin sağlanmasını, temel insan hak ve özgürlüklerini temin etmeyi ve korumayı en önemli ödevleri arasında sayar. Partimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve bütünlüğünün, laik, demokratik, sosyal hukuk devletinin, sivilleşmenin, demokratikleşmenin, inanç özgürlüğünün ve fırsat eşitliğinin esas kabul edildiği bir zemindir.
Toplumları ve devletleri tahrip eden yozlaşma, yolsuzluk, usulsüzlük, çıkarcılık, iltimas, hukuk önünde ve fırsat açısından eşitsizlik, ırkçılık, partizanlık, despotluk gibi olumsuzluklar partimizin en yoğun mücadele alanlarıdır.’
xxxxxxx
Parti Programı’na bunları yazan siyasal iktidar, 2011 seçimlerinden sonra iktidar sahiplerine hırsızlığı serbest kılan bir ‘siyasal İslam cumhuriyeti’ kurma hayali görmeye başladı…
Laikçi Kemalist bir rejimden demokratik bir düzene geçilecek gibi yapıp, rejimin otoriter unsurlarını koruyarak siyasal İslam görüntülü bir talan düzenine dümen kırdı.
İslam kılıfı içinde bir hırsızlığı zorbaca dayatmaya çalışıyor şimdi.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Her türlü suçu işleyerek mahkemeden kaçmayı ‘paralel darbe’ başlığında topluma yutturmaya kalkan, ‘din faşizmini’ rehber edinmeye yeltenen hukuk dışı bir güç bu ülkeyi esir mi alacak, yoksa toplum bu yükten kurtulacak mı?
2015 yılı bunun cevabını göreceğimiz yıl olacak.
Eğer bu hırsız ve hukuksuz iktidar işbaşında kalırsa… 2015 ve 2016, cumhuriyet tarihinin en korkunç dönemlerinden biri olmaya aday demektir.
İşlenecek suçların haddi hesabı olmaz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025