Mehmet ALTAN
Daha önce de hem söyledim, hem yazdım ama hatırlatmakta fayda var, Kıbrıs’ın yakın tarihindeki sarsıcı milat 1974 ise KKTC için de diğer sarsıcı milat 2003 yılında Ledra Palace sınır kapısının açılması oldu.
2008 yılında ise Lokmacı Kapısı’nın açılması, bu yeni süreci perçinledi.
Kimsenin tanımadığı, kendini hep yalnız, izole olmuş hisseden, ‘Korsan Ada’ konumundaki KKTC, psikolojik bir değişime, nispi ve kısmi bir ferahlamaya kavuştu.
Yeni bir normalleşme süreci başlamış oldu.
Siyasetin ve çözümün tek menü olduğu dönemlerde Ankara ile yatılır, Ankara ile kalkılır, Türkiye’nin nabzı üzerinden yaşanırdı. Günlük yaşam, Akdeniz, toplum ve insanlar bir yanda, Ankara daha da ağırlıklı hatta ezici olarak diğer yandaydı.
Ama o alışkanlıklar yeni süreçte değişmeye başladı.
xxxxxxxxxxxxxxxx
Siyaset ise bu değişimi kavramış gözükmüyor.
Nitekim son seçim en düşük katılımlı seçim oldu.
Geçen yıl bahar aylarında geldiğimde de söylemiştim:
“Her şey her an değişiyor…
Hatta zamanımızda biraz daha fazla ve hızlı değişiyor.
KKTC de bundan nasibini alıyor.
Yaşam normalleşirken, diğer kurumların ve Türkiye’nin Ada’ya bakışında ise fazla değişiklik yok.
Bu değişime uyum sağlamakta en büyük zorluğu ise siyaset kurumu çekiyor, o cenahta ortalık toz duman.”
xxxxxxxxxxxxxxxx
İktidara gelen partilerin bekleneni yapamaması, coşkulu, cazip, yaşamı kucaklayan yaratıcılıkları ıskalaması, Ankara ile ilişkilerde herkesin diğerine benzemesi, umutlarına bir türlü kavuşamayan, daha dünyalı bir yaşam peşinde koşmaktan yorulan KKTC halkını siyasetten nispeten uzaklaştırdı.
Partilerde bugüne kadar rastlanmamış bir ‘gençler ve yaşlılar’ ya da ‘eskiler ve yeniler’ yarışması, hatta gerginliği de sanırım bu yüzden.
Bu, en fazla da CTP’de belirgin.
xxxxxxxxxxxxxxxx
Ne var ki dipteki sancılar farklı adlar ve etiketler taşısa da hayat uyumsuz olan her şeyi yontuyor, zamanın ruhuna uygun bir hale getiriyor.
Düşünün ki Türkiye’nin dünyaya karşı ‘egemen devlet’ olarak gösterdiği ama sıkışınca en kaba biçimiyle azarlamağa kalktığı KKTC’de polis içişleri bakanına bağlı değil.
Türkiye, Kıbrıslılara karşı böylesine güvensiz ve hoyrat.
Mustafa Akıncı’nın bu duruma çok evvellerden karşı çıkmış olması, ayrıca cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Maraş konusunu neredeyse gündeme getiren tek aday olması, kırık umutlara rağmen kendisine olan desteği artırdı.
Seçime bağımsız girmiş olması da konumunu güçlendirdi.
Onun seçimi kazanması, halkın siyaset kurumundan neyi talep ettiğini de açıkça gösteriyor aslında.
xxxxxxxxxxxxxxxx
Seçim sonuçları ve başarısızlıklar hayatın yeniden ciddi bir şekilde değişimi zorlamasına neden oldu.
Siyaset çalkalana çalkalana hayata uyumu yakalayacak.
Tabii CTP’nin eski ve köklü felsefesi nedeniyle yaşamdaki değişim ivmesini çok daha hızlı ve mahir bir şekilde kavraması beklenirdi.
Değişim, en çok değişim partisini vurdu.
Belki de parti iktidara gelince statükonun sillesini yedi ve değişim iksirini kaybetti, şimdi içinde bulunduğu sarsıntı yeniden hayat iksirini bulmasına yönelik olacak.
‘Federal yapının eşit ortağı olarak Avrupa Birliği içerisinde yaşayabilecek bir varlık olmak isteyen’ Mustafa Akıncı’nın cumhurbaşkanlığı, CTP başta olmak üzere tüm partilerdeki yeniden doğumu belli ki kolaylaştıracak.
Siyaset Kıbrıslı kimliği üzerinden yeni bir konumlamaya gidecek.
Merak edenler eğer 30 Mayıs 2014’deki Kıbrıs Notları’na dönüp bakarlarsa, son cümlesinin, “içerdeki bütün siyasi çalkantılara rağmen ‘dış’ gelişmelerin ve yaşamın kendi dinamiğinin bu Ada’ya yeni ve parlak bir gelecek çizeceğini umuyorum” olduğunu görecekler…
xxxxxxxxxxxxxxxx
Hep söyledim…
Oldum bittim, Akdeniz’e ve dolayısıyla Kıbrıs’a vurgunum…
Ada’ya, doğasına, küllenmeye çalışılan ama yeniden doğmakta olan dipteki yerel kültürüne meftunum.
Ve Kıbrıs için hep çok umutluyum.
O umudu daha da kuvvetli bir biçimde besleyen yeni bir dönem başlıyor şimdi Kıbrıs’ta.
http://www.gazete360.com/Yazarlar/mehmet-altan/ne-olacak-bu-ctpnin-hali/2394
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025