Mehmet ALTAN
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çok başarılı geçen son Ortadoğu turnesinde, belki biraz da İsrail faktörünün etkisiyle, bugüne kadar netleştirmediği kadar keskin bir ‘Müslüman-demokrat’ portresi çizdi.
Küresel sistemle Müslüman dünya arasında köprü olacak bir Türkiye’nin kotlarını derinden algıladığının sinyalini verdi.
Ayrıca Ortadoğu’daki beyanlarıyla Başbakan’ın epeydir ayarını ve öngörüsünü kaybetmiş olan dış politikaya da yeniden bir istikamet verme arzusunda olduğunu gösterdi sanıyorum...
***
Başbakan Erdoğan’ın son Ortadoğu gezisinde sergilediği ‘Müslüman-demokrat’ kimlik acaba bugün okula başlayan çocukların yaşamına ne zaman yansır diye düşündüm...
Örneğin, Mısır’a ‘laik bir anayasa’ öneren Erdoğan laiklik tanımını da şöyle yapıyor:
“Laik devlet, her inanç grubuna eşit mesafededir. İster Müslüman olsun, ister Hıristiyan olsun, ister Musevi olsun, ister ateist olsun. Hepsinin güvencesidir. Olayın aslı budur.”
Ama bu tanım Türkiye’de hiçbir zaman geçerli olmadı...
Sanırım bugün okula başlayan çocuklarımız da kendi ömürleri içinde Ermeni bir general göremeyecek...
Neden?
Başbakan’ın çok net biçimde tarif ettiği gerçek laikliğe henüz kavuşamadığımız için.
Ancak Başbakan’ın beyanlarının sevindirici yanı, bu ifadelere uygun bir anlayışın Türkiye’de bundan böyle daha fazla geçerli olacağının işaretini vermesi...
Devletin tüm kurumları gibi örneğin belediye işletmeleri de ‘Müslümanca’ değil, farklı yaşamlara da uygun bir ‘demokratik laiklik’ anlayışına göre işletilecek...
Çünkü dışarıya öğütlediğini içeride uygulamamak gibi bir tutarsızlık olamaz.
***
Ama menzile varmamıza daha uzun zaman var gibi...
Siyasetin neden hala din, ırk ve mezhep üzerinden yapıldığına ve neden çok uzun bir zaman daha Ermeni bir generalimizin olamayacağına dair çarpıcı bir çalışmaya bir kez daha dün hem de tam bu yazının başına oturmadan önce rastladım.
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın hazırladığı ‘Türkiye Vergi Profili’ araştırması, Türkiye’de ‘vergi alan bir devlet’ ile ‘vergi veren vatandaş’ ilişkisinin henüz kurulamadığını gösteriyor.
Türkiye’nin de üyesi olduğu OECD üyesi ülkelerin verileri dikkate alındığında, vergi oranlarının ülke milli gelirlerinin ortalamasının yaklaşık yüzde 35 düzeylerinde seyrettiği görülüyor...
Bu oran Türkiye’de ancak yüzde 25 seviyesinde... Türkiye’nin vergi gelirinin milli gelir içindeki payı açısından geride kalmasının temel nedeninin, gelir ve kurumlar vergisinin adil bir şekilde toplanamaması ile kayıt dışı ekonomi olduğu bilinmekte...
***
Devlet, toplum ve ikisinin ilişkinden doğan vatandaşlık anlayışını vergi doğurup büyütür... Temelde bu yapısal çarpıklık çözülmeyince, Türkiye ne demokrasiyi, ne laikliği, ne de temel hak ve özgürleri layık olduğu noktada üretemiyor...
Düşünün ki Haziran’da 24 milyon 901 bin çalışan insanımızın 10 milyon 519 bininin herhangi bir sosyal güvencesinin bulunmadığı açıklandı... Yani çalışan nüfusun yüzde 43,5’i kayıt dışı.
Fiilen üretip, hukuken görünmüyorlar...
***
Laiklik zengin toplumun yavrusudur...
Türkiye zenginleşmedikçe gerçek bir laikliğe de kavuşamaz. Siyaset din, ırk ve mezhep üzerinden faaliyet gösterecek ve laik olduğumuzu söylesek de hiçbir zaman Türkiye Cumhuriyeti’nin Ermeni bir vatandaşı general olamayacak...
Ama bizzat başbakanın laiklik konusunda çizdiği yol haritası, hiç olmazsa doğru yolda ilerleyeceğimizin ümidini ve güvenini yaratıyor.
Nasıl bir ülke olmak istediğimizi net biçimde bilince, öyle bir ülke olabilmek için doğru yolları da daha kolay keşfederiz çünkü.
Yazarlar
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025
23.07.2025