Mehmet ALTAN
Dün, tüm dünyada haber bültenlerinin ilk sırasında Yunanistan’daki referandum vardı, geceye doğru ilk sonuçları aldık, gördük ki Yunan halkı büyük çoğunlukla ülke borçlarının ödenmesi için AB’nin önerdiği şartların reddedilmesi yönünde oy kullandı.
Syriza hükümeti borçlularla pazarlığı siyasallaştırsa da, ülkenin çözülmeyi bekleyen temel konusu ekonomik; ülkenin borcu bir yılda ürettiğinin yüzde 177’sine denk geliyor.
2008 krizi sonrası Yunanistan ihtiyacı olan geliri üretemeyen, sağlıklı büyüyemeyen, borçlanan ama borcunu da ödeyemeyen bir konuma düştü ve oradan çıkamıyor.
Ülke kendi ihtiyacı olan yeni bir ekonomik büyüme modelini ve bunun mekanizmalarını oluşturamıyor. Siyaset ise ‘borç verenlere’ kafa tutsa da, borç almayacak bir üretim ve gelir yapısını oluşturamıyor.
Ülkenin sorunu, siyasallaştırılarak çözülemeyecek kadar teknik ve görünen o ki siyaset kurumu buna çare olabilecek ekonomik çözümler üretmekte zorlanıyor.
Siyasal sistemler ülkenin en temel ve acil sorunlarını çözemiyor ise orada büyük bir tıkanma var demektir.
Nitekim birçok badireden geçen, askeri cunta kalıntılarını Türkiye ile kabil kıyas olmayacak kadar hızlı ve anlamlı bir şekilde temizleyen, AB üyeliğini başaran, bize oranla çok daha demokratik bir yapıyı inşa eden Yunanistan’da sistem, bu yeni dönemde ekonomik çıkmaz nedeniyle tıkanmış gözüküyor.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Yunanistan çok ağır bir ekonomik krizin girdabında kıvransa da ‘sosyal gelişmişliği’ Türkiye’ye fark atmaya devam ediyor.
Uluslararası tüm değerlendirmelerde çok ağır ekonomik krizine rağmen Yunanistan, Türkiye’nin çok önünde koşmayı sürdürüyor.
Çünkü ekonomik kriz başka, sosyal gelişmişlik çok daha başka. Ekonomik kriz ülkeleri yoksullaştırır ama örneğin beşeri sermayesini tüketmez.
Türkiye’yi, sağlık, aile hayatı, toplumsal yaşam, kişi başına düşen gayri safi milli hasıla, siyasi düzen ve güvenlik, iş güvenliği, siyasi özgürlükler, cinsel eşitlik gibi kriterlere göre Yunanistan ile karşılaştırınca, komşunun ‘sosyal gelişmişlik’ açısından bizden daha iyi olduğunu görürsünüz.
Tabii Türkiye’de ekonomik sermaye ile beşeri sermaye ya da ekonomik kriz ile sosyal gelişme arasındaki farkları bilmeden bu konularda konuşmak isteyenlerin sayısının epeyce kabarık olduğunun farkındayım.
Ama gene de eğer anlamak isteyen olur ise anlamaları için daha somut bir örnek vereyim: Suudi Arabistan ekonomik kriz içinde değil ama kadınların ehliyet almasının yasak olduğu bir ülke.
Dolayısıyla Yunanistan krize rağmen Suudi Arabistan’a da katmerli bir fark atmakta…
İşte ekonomik kriz ile sosyal gelişme arasındaki fark budur…
Daha yoksul ama daha gelişmiş olmak mümkündür.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Türkiye’nin de ekonomik büyüme modeli epeydir çok eskidi.
Ülke, kişi başına gelir açısından uzun zamandır yerinde sayıyor, büyüme dermansızlaşıyor, işsizlik artıyor, nitelikli mal üretilemiyor. Ama gene de ekonomi, biraz da daha önce yaşanan krizler nedeniyle ve Kemal Derviş’in yapısal reformları sayesinde şimdilik en azından görüntüyü kurtarıyor.
Ekonomi henüz ürkütücü biçimde sarsılmasa da Türkiye’de de siyaset kurumu siyasal krizleri aşamıyor.
Siyasal iktidarın hırsızlıkları ile yolsuzluklarının yargılanamadığı, halkın paralarının çar çur edilip Sayıştay denetimine son verildiği, partizanlığın kol gezdiği, Roboski’den Gezi olayları sırasında devlet terörüyle öldürülenlere kadar çeşitli cinayetlerin katillerinin gizlendiği, hükümetin sivil darbe ile yargıyı yok etmesinin engellenemediği, El Muhaberat yasalarıyla faşizme yol verildiği, sürekli anayasa ve yasaları çiğneyerek kaçak bir Saray’da oturan cumhurbaşkanından da yargısal ve siyasal hesap sorulmadığı demokratik bir hukuk devleti olabilir mi?
Olamaz.
Bu hukuk devletini kim oluşturacak?
Tabii ki siyaset…
Siyaset ne yapıyor peki?
Çözümü ve siyasetin işlevselliğini tıkıyor. MHP hesap soracak havalarla gelip yasama yönetimini AKP’ye armağan ederek aslında siyasetin önünü tıkayıp, ülkeyi çok tehlikeli bir çıkmaza taşıyor.
12 Eylül rejimiyle halvet olmuş bir siyaset kurumu ülkenin yüz karasıyken, şimdi bir de buna AKP’nin dehşet verici hukuk darbeleri eklendi.
Bu gerileme ve çözümsüzlük, isteyenin hırsızlık yapacağı, isteyenin cinayet işleyeceği, isteyenin hukukun ırzına geçeceği ve hiçbir şekilde cezalandırılmayacağı bu çöküş ne kadar taşınabilir?
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Yunanistan ve Türkiye…
Siyaset, birinde ekonomik krizi, diğerinde siyasal çürümeyi çözemiyor…
Ve boşluk büyürken, siyasal sistemin çıkmazı koyulaşıyor.
Bu tehlikeli bir gelişme…
Sağlıklı demokratik ülkelerde ülke sorunlarını siyaset çözer, peki siyasetin tıkandığı, sistemin kilitlendiği noktalarda ne olur?
Tanımladığım bu kaos durumundan hep korkarım, siyaset siyasetçiler tarafından felç edilir ise devreye ‘karanlıkta bekleyen’ başkalarının girme ihtimali artar çünkü…
Onun için siyasetçilerin sorunları siyaset içinde çözmeleri, işlevsel çözümler bulmaları, hukuksal ve ekonomik sistemi sağlıklı biçimde çalıştırmaları, en başta kendileri olmak üzere bütün ülke için en iyisidir…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025