Mehmet ALTAN

Mehmet ALTAN
Mehmet ALTAN
Tüm Yazıları
PEMBE HİMALAYA TUZU
24.01.2016
2085

 Amerika deyince öncelikle New York’u, New York deyince de Manhattan’ı anlamak adeta zihnin bir refleksi haline gelmiş…


Manhattan’ın en yakışıklı boy resmi ise Washington Köprüsü’nün tam ortasından gözlenir:

Aşağı şehir, orta şehir, yukarı şehir.
***

Eğer Manhattan’da, Midtown’da, yani orta şehirde dolanırsanız, Chelsea Mahallesi’ne de uğrarsınız.

Buralarda dolaşmanın iki faydası olacaktır.

İlki, dünyada güncel sanat dallarında neler olduğunun nabzını tutarsınız. Burası Yeni Dünya’nın yeni sanat barometresidir.

İkincisi, küresel servet eşitsizliğinde, tahterevallinin yukarı yükselen bölümünün nerelere zıpladığını görürsünüz…

***

Chelsea’de, 1898-1958 yıllarındaki Ulusal Bisküvi Firması’nın fabrikası olan binayı çok eğlenceli bir ‘yemek parkı’ haline getirmişler: Chelsea Food Market.

Ben uzun uzun anlatmayayım, siz internette Chelsea Market yazın, bakın neler göreceksiniz.

Sadece ve sadece “balzamik sirke ve tuz çeşitleri” satan bir mağazaya burada rastlarsınız…

Tuzu fazlaca kuru olanların yaşam kalitesini, daha doğrusu gustosunu imbikten süzerek nasıl yoğunlaştırdıklarını görürsünüz.

Sirkenin ve tuzun tüm sülalesinin en aristokratik kısmı da burada karşınıza çıkar.

***

Dünyada gurme yemeklerin vazgeçilmez lezzet dansçılarından biri de anavatanı İtalya, doğum yeri Modenaolan Balzamik sirke

Fiyakalı adı ile söylersek, Aceto Balsamico Di Modena…

Modena
 şehrinde, sadece sertifikalı 10 üretici tarafından üretilen Balzamik sirke çeşitlerinin de kendi içinde bir büyük seçki yelpazesine dönüştüğünü bu minnacık dükkânda görürsünüz; limonlu balzamik, narlı balzamik, incirli balzamik…

Miniskül yüksük şeklindeki kaplarda hepsini tadarak kararınızı kesinleştirmek de serbesttir.

***

Balzamik sirke turu bitip de nihai karar verildiğinde, sıra sirkelerin hemen yanı başındaki sıra sıra tuzlara gelir…

Deniz tuzu, kaya tuzu, kristal tuz…

Rafine edilmiş tuzun kaynağı ne olursa olsun, canlı için bir zehirdir derler ya…

O halde raftakiler geriye kalan güzellerdir.

Özellikle dünya tuzlarının “havyarı” olarak nitelenen ve tuz sıralamasının en başında yer alan “Guerande’nin Tuz Çiçeği” denen organik tuz…

***

Dünyanın en değerli tuzları; Himalaya’nın pembe tuzu, Şili’nin sarı tuzu, volkanik siyah tuz…

Yemeklerin üzerine süs olarak serpiştirilen Volkanik Molokai’den çıkarılan Hawaii’nin siyah ya da kırmızı deniz tuzları…

Ayrıca, Fransa’nın Brötanya Bölgesi’ndeki tarihi Guerande kentinde deniz suyunun üzerinde oluşan ve yılın belli bir döneminde usta işçiler tarafından toplanan çok ince tuz tabakasının buralara savrulan kısmı.

***

Durup dururken bunlar nereden mi çıktı?

Merkezi İngiltere’de bulunan uluslararası yardım kuruluşu Oxfam grubunun, Davos’daki Dünya Ekonomik Forumu’na gönderdiği raporu okudum.

Bu yazı oradan çıktı.

Dünyadaki en zengin yüzde 1’lik dilime girenler, 2016’da küresel servetin yarısından fazlasına sahip olacak.

Dünyadaki en zengin yüzde 1’lik kesimin varlığı, 2009’da yüzde 44 iken, 2014’te yüzde 48’e yükselmiş, şimdi de yüzde 50’yi geçecekmiş…

Bu sirkeler, bu tuzlar onlar için.

Anlayacağınız…

Zenginin balzamik sirkesiyle tuzu, fakirin çenesini yorarmış.
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar