Mehmet ALTAN
Yedi-sekiz yıl önce çok umutlanmıştık…
Balyoz ve Ergenekon davalarıyla ‘askeri vesayet’ bitecek ve AB standartlarında gerçek bir demokrasiye geçeceğiz sanıyorduk.
İttihat Terakki zihniyetinin artık bu ülkede son bulacağını umuyorduk.
Meğerse İttihat Terakki bitmiyor, sadece yönetim kadrosu değişiyormuş…
Üniformalıların yerini siyasal İslamcılar alıyormuş.
AKP iktidarı kendi İttihat Terakki’si için hazırlık yapıyormuş.
Yöneticileri değişse de İttihat Terakki dimdik ayaktaymış.
***
AKP, siyasal İslamcı İttihat Terakki’yi yeni bir hortlak gibi toplumun üstüne salarken yeni müttefikler de edindi.
17-25 faş olunca, eski Ergenekoncu’larla, Balyoz’cularla hemhal olmakla kalmadı, yüzlerce bilim adamını öldürüp kanında duş yapacağını açıklamaktan ürkmeyen mafyayı da koluna taktı.
Ekibini tamamladı.
***
Gene İttihat ve Terakki’ye geri döndük.
Kimi benzerlikler, özellikle medyaya yönelik olanlar, iyice görülsün diye, hafızaları hızlıca bir tazelemek isterim.
24 Temmuz 1908’de 2. Meşrutiyet’in ilanından sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti (İTC) doğrudan iktidara gelmedi; Hüseyin Hilmi Paşa, İbrahim Hakkı Paşa ve Sait Paşa gibi saygın kişiliklere kurdurulan hükümetleri dışarıdan kontrol etmeyi tercih etti.
Şubat 1909’da Osmanlı tarihinde ilk kez bir hükümet, Meclis’te İTC grubunun verdiği güvensizlik oyuyla düşürüldü.
Cemiyetin 1908, 1909, 1910 ve 1911’deki ilk dört kongresi Selanik’te gizli olarak yapılmış ve Merkez Komite üyeleri kamuya açıklanmamıştı.
Gizli bir cemiyetin siyasi sorumluluk taşımadan sahip olduğu iktidar, 1909 başlarından itibaren sert eleştirilerle karşılaştı.
‘Rical-i gayb’ (görünmez kişiler) deyimi siyasi hiciv diline girdi.
***
Nisan 1909’da Cemiyet’e muhalif bir gazeteci Galata Köprüsü üzerinde kimliği belirsiz bir kişi tarafından öldürüldü.
Daha sonra, İTC iktidarına karşı ‘31 Mart Vakası’ olarak bilinen ayaklanma başladı.
Kimi iddialara göre de tamamıyla düzmece olan bu ayaklanma Selanik’ten gelen ordu birlikleri tarafından bastırıldı.
Cemiyet eskisinden daha güçlü bir şekilde iktidara yerleşti.
***
Şubat 1912’de yapılan ve ‘Sopalı Seçim’ olarak anılan seçimi, hemen her yerde İTC adayları kazansa da 16 Temmuz 1912’de, Halaskar Zabitan Grubu’nun muhtırası üzerine Sait Paşa başkanlığındaki İTC kabinesi istifa etmek zorunda kaldı.
23 Ocak 1913’teki Babıali Baskını’nda o sırada binbaşı rütbesinde olan Enver Bey öncülüğünde silahlı bir grubun Babıali’yi basıp, Harbiye Nazırını öldürüp sadrazamın kafasına silah dayayarak hükümeti istifaya zorlaması ile İttihat Terakki iktidarı yeniden ele geçirdi.
***
İktidarı ele geçirdikten sonra da Cemiyet, kendi hükümetini kurmaktansa, saygın bir asker olan Mahmut Şevket Paşa’yı sadrazamlığa getirmeyi seçti.
Ancak 11 Haziran 1913’te Mahmut Şevket Paşa’nın da karanlık bir suikasta kurban gitmesi üzerine, Sait Halim Paşa sadrazamlığında bir diktatörlük yönetimi kuruldu.
Aralarında muhalif siyasi liderlerin bulunduğu 24 kişi, Mahmut Şevket Paşa suikastıyla ilgili görülerek idama mahkûm edildi. Osmanlı Devleti’nde 1820’lerden bu yana infaz edilen ilk siyasi idamlardı bunlar.
İTC yönetiminin muhalifleri arasında bulunan, çoğu yazar, gazeteci ve milletvekili 250 dolayında insan Sinop’a sürgün edildi.
Tüm muhalif gazeteler kapatıldı.
***
1908’de İttihat Terakki’nin öncülüğünde gerçekleşen 2. Meşrutiyet büyük bir özgürlük havası getirmişti, çok kısa bir zaman sonra bu hava dağıldı, yerine İttihat Terakki iktidarıyla çok ağır bir baskı geldi.
Bu da AKP’nin ilk ve son yıllarındaki birbirinin tam zıttı uygulamalarıyla sanki aynı.
Ama sonra ne oldu?
Osmanlı paramparça olarak battı, o zulmün siyasi mimarlarının yaşamlarının sonu tam bir trajediye döndü.
***
Bazen kendi kendime soruyorum…
Bu ülkede siyasetçiler hiç mi akıllanmaz?
Hep yönetmeyi zulmetmek olarak mı anlar?
Kendini de memleketi de rezil etmekten hiç mi vazgeçmez?
***
Vazgeçmiyorlar…
Biz de vazgeçemeyeceğiz…
İster üniformalı olsun, ister siyasal İslam kıyafetli olsun her türlü İttihat Terakki’ye karşı çıkacağız.
Bir gün gerçek demokrasiye ulaşana kadar mücadele edeceğiz.
http://www.gazete360.com/Yazarlar/mehmet-altan/ittihat-terakki-den-ittihat-terakki-ye/2778
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025
23.07.2025
17.07.2025